Kurtuluş TAYİZ
Avrupa’daki “Hayır” kampanyaları Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı gösterilere dönüştü. Türk siyasetçilere 16 Nisan yasağı getiren İsviçre, meydanları terör örgütlerine bıraktı. PKK’nın Bern’de yaptığı “Hayır”gösterisinde “Kill Erdoğan” (Erdoğan’ı öldür) yazılı pankart açıldı. Ne yazık ki Avrupa, Türk Cumhurbaşkanı’nın başına tabanca doğrultulmuş pankartlar açılmasından hiç rahatsız değil.
Terör örgütlerinin bu kadar pervasızlaşmasının nedeni şüphesiz Avrupa’dan gördükleri bu destek. Batılı devletlerin veya gizli servislerin desteğini almadan İsviçre’nin başkent sokaklarında Türk Cumhurbaşkanı’nın başına tabanca doğrultulmuş pankart açmak imkansızdır. O tabancayı tutan elin Batı’ya taşeronluk yaptığı da ortada. Ayrıca o tabancanın sadece Erdoğan’ın değil, onu seçen milletin başına doğrultulduğu da açık.
“Kill Erdoğan” pankartını açan PKK, küresel çetenin tetikçi örgütlerinden biridir. Bu örgüt İsveç Başbakanı Olof Palme suikastında da taşeron olarak kullanılmıştı. Palme gibi bir devlet adamının suikastına karışan PKK’ya Avrupa’nın kapılarının hâlâ açık olması ilginç değil mi? Peki Avrupa’nın Türklere karşı PKK’yı desteklemeleri, kollamalarına ne demeli? Küresel çetenin tetikçi örgütü olmasaydı herhalde PKK’ya Avrupa kapıları sonuna kadar açılmazdı. Avrupa’nın göbeğinde devlet adamlarına suikast yapan bir örgütü küreselcilerden başka hiçbir güç barındıramazdı, nitekim öyle de oldu.
Avrupa’nın taşeron örgütler üzerinden tehditler savurmasına elbette şaşırmamak gerekir. Zira Türkiye, avuçlarının arasından kayan bir yıldız gibi Avrupa’nın dümen suyundan çıkıyor. Avrupa bunu bir türlü sindiremiyor. Lozan’da teslim aldığını düşündüğü Türkler, yeniden güçlenmekte ve siyasi olarak da bağımsızlaşmakta. Bu gidişatı durdurmak için yarım asırdır destekledikleri FETÖ ve PKK da sonuç vermedi. PKK’nın iç savaş çıkararak Türkiye’yi Irak ve Suriye’ye çevirme denemesi başarılı olmadı; FETÖ’nün 17-25 Aralık Yargı darbesi ve son olarak da 15 Temmuz’da kalkıştığı alçakça darbe girişimi amacına ulaşamadı. Devlet ve millet Batı’nın taşeronluğunu yapan bu örgütlerin üstesinden gelmeyi başardı.
Avrupa’nın bundan sonra çevireceği gizli dolap da pek kalmadı. Türkiye’ye açıktan tavır alma, diplomatik krizler yaratma, ekonomik ambargolar uygulama gibi operasyonel kararlar alabilirler; bunun yanı sıra PKK ve FETÖ üzerinden siyasi suikastları devreye sokabilirler; ama Türkiye açısından Avrupa’nın maskesi düşmüş durumda. Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkilerin eskiye dönme ihtimali artık yok. Çünkü Avrupa, fabrika ayarlarına döndü. Avrupa demokratik değerler noktasında kendine gelmediği müddetçe Türkiye’nin haklı tavır alışları devam edecektir.
Burada şu noktanın altını çizmekte fayda var; Gezi’den beri yükseltilmeye çalışılan Erdoğankarşıtlığının arkasında Batı var. FETÖ ve liberalleri, PKK ve siyasi uzantıları, CHP ve medyası yalnızca Batı menşeili Erdoğan karşıtı propaganda savaşının taşeronluğunu yaptılar, yapıyorlar.
16 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle ilgili itirazların arkasında da aslında Batılı devletlerin ve istihbarat servislerinin yönlendirmesi vardır. Kuşkusuz her Türk vatandaşının eleştirisi, farklı tercihi elbette olabilir; ancak muhalefetin başını çeken siyasi güçler, Batı’nın kontrolü altındaki siyasi yapılar olduğundan Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı “Hayır”kampanyasının başını da bunlar çekmektedir. Bu nedenle “Hayır” kampanyasının merkezi Avrupa’dır, Türkiye değil.
Ankara, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelen tehditleri ciddiye almalı ve Avrupalı ülkelere gerekli tepkiyi göstermelidir. Türkiye Cumhurbaşkanı’nı öldürmekle tehdit eden örgüte de haddini bildirmelidir. Bugünkü Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını hem terör örgütü, hem de Avrupa muhakkak görmeli.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019