Kurtuluş TAYİZ
Deniz Baykal; yılların siyasetçisi ve devlet adamı. Üstelik FETÖ mağduru da sayılır. Genel başkanlık koltuğunu bir kaset kumpasıyla kaybetti. Baykal üzerinden CHP ve Türkiye’ye operasyon çekildi. Fakat Baykal, kaybettiği o koltuğu yeniden kapmak için bugün Doğan medyasına el açıyor. Ertuğrul Özkök’e bunun için yazdığı açık mektup da kariyerinin utanç sayfaları arasında yer alacak. Baykal, “Bu kez bari çelme atma, parti içi mücadeleye limon sıkma” diyerek nazikçe Özkök’e yalvarıyor.
Doğan medyası icazet makamı mı? Parti liderliği yarışında Doğan medyasının olurunu almak mı gerekiyor? CHP teşkilatı ve tabanı dururken Doğan medyasına gitmek neyin nesi? Yoksa CHP’de işler zaten böyle mi yürüyor?
Deniz Baykal’ın bu sorulara dürüstçe yanıt vermesini bekliyorum. Muhalefet cephesinin liderliğine oynayan bir ismin Küreselci medyanın patronlarından, yazarlarından medet ummasını açıklaması şart.
Çünkü CHP’yi kimin kontrol ettiğini bilmemiz gerekiyor. CHP programı olan, parti tüzüğüne göre hareket eden siyasi bir parti. “Parti tüzüğünde liderlik yarışına giren Doğan grubunun onayını almak zorundadır” yazmadığına göre neden Ertuğrul Özkök’ün kapısı çalınıyor?
Hatırlanacak olursa kaset kumpasının medya ayağını Doğan grubu oluşturuyordu. Baykal’ın bugün icazet dilendiği Özkök, aynı zamanda kendisini tasfiye eden medya aktörlerinden biri. Baykal, yakasına yapışacağı adamdan icazet dileniyor.
Ortaya çıkan tablo, Baykal için çok hazin. Mağdur edilen, onuruyla oynanan bir lider olarak Baykal’ın, yeniden bir görev üstlenmek istiyorsa alttan alma yerine meydan okuması gerekirdi. Fakat anlaşılan Baykal’ın ne gücü var, ne siyasi vizyonu. Kendisi de güç çevrelerine boyun eğmeden CHP’de bir yerlere gelineceğine inanmıyor. Bu halde Baykal genel başkan olsa da olur, olmasa da, bence hiç fark etmez; ortaya bir cesaret, irade, siyasi bir kararlılık koyamadıktan sonra o koltukların hiçbir anlamı yoktur, olamaz.
İÇERİDE BIRAKTIKLARI MAYINLARI PATLATIYORLAR
Mustafa Kemal Atatürk’e, ailesine ve yaşam tarzına yönelik son günlerde “tuhaf” saldırılar yapıldığı görülüyor. Kendisini sözde “İslamcı” olarak tanımlayan veya o kimlikle bilinen isim ve çevrelerden gelen bu tür saldırılar, eski Türkiye’nin hastalıklı kodlarını taşıyor.
Globalistler, eski Türkiye’yi “Laik-İslamcı”, “Türkçü-Kürtçü”, “Alevi-Sünni” gibi mikro kimliklere bölerek, kutuplaştırarak idare ediyordu. Bunun için her kesimin içine zamanı geldiğinde mayın gibi patlatılacak isimler, kimlikler yerleştirdiler.
16 Nisan’da siyasal sistem değişince, eski sistem bozulunca içeride bıraktıkları mayınları anlamlı-anlamsız patlatmaya başladı. Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet ve Birgün gibi medya unsurları da, hâlâ eski reflekslerle patlayan mayınları siyasete tahvil etmeye çabalıyor. 16 Nisan’ın en büyük kazanımlarından biri Küreselcilerin döşediği mayınların deşifre olması ve artık işe yaramaması. Milleti galeyana getirmek eskisi gibi kolay değil, herkes birbirini daha iyi tanıyor artık.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019