Kurtuluş TAYİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 koruması hakkında 15 yıl hapis istemiyle ABD’de açılan dava, Türk-Amerikan ilişkilerinin, dolayısıyla Batı-Türk ilişkilerinin geleceğiyle ilgili önemli ipuçları vermekte.
Batı sistemi, yarım asırdır “stratejik müttefik” olarak yakın ilişkiler geliştirdiği Türkiye ile köprüleri atmaya hazırlanıyor. ABD ve Almanya ile Türkiye arasında son yıllarda artan gerilim ve yaşanan kriz, işte bu “hazırlık”la doğrudan bağlantılı.
Batı, sistemli bir şekilde Türkiye’yi “hedef ülke” kategorisine getiriyor. ABD, Almanya, bütün Batı sistemini Türkiye düşmanlığına göre yeniden kurguluyor.
Batı’da yükselen Türkiye karşıtlığını konjonktürle veya “seçimler” ile açıklamaya kalkmak son derece yanlıştır.
Batı-Türkiye ilişkilerini kişi veya liderlerle açıklamak da yeterli değildir. Batı sistemine yön veren gücün kendi planları, projeleri ve bir yol haritası var. Yüz yıl öncesine uzanan bu planları uygulamak için de “duygusal” davranmazlar; o lider veya bu parti ayrımı yapmadan kendi hazırlıklarını hayata geçirmeye çalışırlar. Bunun önünde duran kim varsa onu yerle bir edip ortadan kaldırmaya bakarlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği veya siyasi varlığı, Batı’nın Türkiye’yi de içine alan Ortadoğu ile ilgili hesaplarına engel teşkil etmektedir. Türk liderler, Batı’nın projelerinin tamamlayıcı unsuru olduğunda ancak “iyi”, “demokrat” ve “başarılı” görülür ve desteklenirler. Bu nedenle, Batı’nın herhangi bir Türk liderine olan teveccühünü her zaman şüpheyle karşılamak gerekir.
Batı, bir Türk lideri “Kızıl Sultan”, “Diktatör” “Cahil”, “Kötü” ilan ediliyorsa bilin ki, o lider Batı’nın hayata geçirmeye çalıştığı projelerin önünde engel teşkil etmeye başlamıştır.
ABD ve Almanya’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ötekileştirme çabalarını da böyle algılamalıyız. Avrupa’da değişik etkinliklerde görülmeye başlanan “Kill Erdoğan” pankartları, posterleri de yukarıda çizmeye çalıştığımız bu büyük resimle bağlantılı.
Batı sistemi Türkiye’nin siyasi ve toplumsal bütünlüğüne kast eden bir noktadadır; “Kill Erdoğan” yazılı pankartlı-tişörtlü tehditler, Batı’nın bu düşmanca niyetinin aslında simgesel bir dışavurumudur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumaları hakkında açılan dava, ABD’nin Türkiye’ye dönük yöneliminin, tehdit ve şantajlarının artarak devam edeceğine işaret ediyor.
ABD’nin güney sınırımızda PKK/PYD’ye gönderdiği silah ve mühimmat dolu TIR’ların sayısı 1285’i buldu. Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, mevkidaşı James Mattis’e bizzat söylediği gibi, bu kadar silah ve mühimmat, 60 bin kişilik bir ordunun donatılmasını sağlamaya yarar. ABD’nin bölgede kara gücü olmadığına göre, bu silah yığınağı Washington’un, Türkiye’ye karşı 60 bin kişilik bir terör ordusu oluşturduğunu gösterir.
ABD’nin Suriye’deki güçlerinden sorumlu komutanı Korgeneral Stephen Towsend, Türkiye’ye verilen sözün aksine YPG ile Rakka’dan sonra da birlikte hareket edeceklerini açıkladı. Bu açıklamayla, ABD Savunma Bakanı’nın, daha önce Türkiye’ye verdiği “Rakka operasyonundan sonra YPG ile ortak operasyon olmayacağı ve silahların toplanacağı” sözünün de baştan sona kocaman bir yalan olduğu ortaya çıktı.
Evet, işin özü şu; Batı sistemi, köprüyü geçene kadar Türkiye’ye “dayı” diyecek. İşi bittiğinde, hazırlıkları tamamlandığında Türkiye’yi “hedef ülke” olarak karşısına alacak. Tüm gelişmeler bunu açık biçimde gösteriyor. Burada önemli olan soru, Türkiye’nin bu gerçeğin ne kadar farkında olduğu ve hazırlıklarını buna göre yapıp yapmadığı sorusudur?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019