Kurtuluş TAYİZ
Muharrem İnce’ye ısrarla yöneltilen sorulardan biri “O akşam neden açıklama yapmadınız” biçiminde. Beklenti neydi, İnce neyi açıklayacaktı? Muharrem İnce’nin ağzından duymak istedikleri söz neydi? Erdoğan’ın 20 puandan fazla fark attığı İnce’nin diyeceği başka bir söz kalmış mıydı?
Evet, o gece İnce’den duymak istedikleri birtakım sözler vardı. İnce’nin CHP seçmenini sokağa davet etmesini beklediler. İnce’den ısrarla duymak istedikleri sözler “Sokağa çıkın” idi. İnce o sözleri söylemedi. “Oylar çalındı, haksızlık yapıldı, hile var” demedi. Kimseyi sokağa çağırmadı.
İnce kendisini kuşatan, tahrik eden, kışkırtan, sokağa çıkılması yönünde dayatmada bulunanların etkisinde kalsaydı, hazırlıklar tamamdı; 6-7 Ekim olaylarını bir benzeri bu kez batı illerinde yaşanacak, belki de sokak çetelerinin marifetiyle Güneydoğu’daki gibi planlı infazlar gerçekleştirilecek ve İnce de sonunda bir Demirtaş olup çıkacaktı!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın o gece tahrik edici, yalan açıklamalarla İnce’yi de harekete geçirmeye çalıştığı biliniyor. Kemal Kılıçdaroğlu ise bir köşede sinsi sinsi İnce’nin “sokağa çıkın” çağrısını yapmasını bekledi. CHP yönetimi, 24 Haziran’ı kanlı bir kargaşaya dönüştürmek istedi. Muharrem İnce de, bu değirmene az su taşımadı. Toplumu tahrik eden, gerginliği arttıran açıklamaları oldu. Ama neticede o akşam susarak, sokak çağrısı yapmayarak her şeyden önce kendisini de mahvedecek olan bu tuzağa düşmedi. Sokak çağrısı yapılsaydı sonucun ne olacağını tahmin etmek zor değil. Adli ve siyasi faturanın başta İnce’ye çıkarılacağından da kuşku yok. Ama elbette olan sonuçta Türkiye’ye olacaktı! Bir cumhurbaşkanı adayı düşünün; insanları sokağa dökmediği için, kanlı bir kargaşa çıkarmadığı için sorgulanıyor, eleştiriliyor, kınanıyor! Ayşe Arman’a verdiği röportajda İnce, üzerinde kurulan o yoğun baskıyı şu sözlerle itiraf etti: “Bana diyorlar ki, ‘insanları sokaklara niye davet etmedin!’ Etmem için ortada belgelenmiş bir hırsızlık olması lazım. Var mı, yok! Partinin ıslak imzalı tutanakları var. Tutuyor mu, tutuyor. YSK’nın vicdana, hukuka aykırı bir kararı var mı? Yok! E niye sokağa davet edeceğim milleti?”
O baskıyı seçmen kurmadı. Parti yönetimindeki provokatörler kurdu. Araştırma şirketleri ve medya körükledi. Tekrar belirtmek gerekirse İnce de seçim kampanyası boyunca bilerek bilmeyerek bu tahriklerin bir parçası oldu. Şimdi “Bunlar çıldırmış, delirmiş, paranoyak” diye şikayet etmesi yanlış. Seçim kampanyası boyunca “oylar çalınıyor” diye propaganda yapan, seçmeni olumsuz etkileyen partisi ve kendisi değil miydi?
Bu arada, o gece türlü türlü komplo teorisi uyduran, İnce’nin kaçırıldığını, tehdit altında olduğunu yayan kişilerin hepsi de sanıldığı gibi “şizofren” değildi. Muhtemelen aralarından bazıları toplumsal bir kargaşanın kıyısında bekleyen, psikolojik olarak her türlü manipülasyona hazır hale getirilmiş olan insanları tahrik etmekle görevli profesyonellerdi.
Muharrem İnce’nin neden cumhurbaşkanı adayı yapıldığını iyi anlaması gerekiyor. İnce, Kemal Bey’in B planı olarak sahneye sürüldü. A Planı Abdullah Gül’ü ortak aday yaparak seçim sandığını zorlamaktı. Bu olmayınca B planına yöneldiler; B planı da sokağı tahrik ederek toplumsal kargaşa ve çatışma çıkarmaktı. İnce o akşam susarak, sokak çağrısı yapmayarak bu planın farkında olduğunun işaretini veriyor.
Sonuçta Muharrem İnce, CHP kitlesini veya kendisine oy veren seçmeni rasyonel zemine çekecek açıklamalarda bulunarak doğru bir şey yapıyor. Muharrem İnce’yi dinleyen CHP seçmeni, eminim yıllardır nasıl bir kara propagandaya maruz kaldığını, kendi partisi tarafından algı operasyonlarının malzemesi yapıldığını şimdi daha iyi anlıyordur.
24 Haziran seçimlerinin sonuçları umarım CHP için de yeni bir dönemin başlangıcı olur.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019