Kurtuluş TAYİZ
Türk ekonomisine yönelik küresel bir saldırı başlatıldığı bu dönemde sürecin idaresi de büyük önem taşımakta. Ülkenin iç dinamikleriyle krize sürüklenmesi ayrı, dışarıdan manipülasyonla krize sürüklenmeye çalışılması ayrı tedbirleri gerektirir.
Her iki durumda da ekonomik tedbirler kuşkusuz öncelikli sırada yer alıyor. Bundan kuşku yok, ancak sürecin idaresi anlamında siyasi ve psikolojik tedbirler de en az ilki kadar önemli ve gereklidir. Bu anlamda hükümetin kamu harcamalarının azaltılması yönünde aldığı karar yerinde bir adımdır. Yerel yönetimlerin de hükümeti tamamlayacak adımlar atmasıyla beraber, ülke olarak bir bütün halinde bu zorlu süreci göğüsleme yönünde ortak bir irade şekillenmiş olacak.
Devlet önden gidecek ki millet de arkasından gidebilsin; devlet harcamalarından kısacak ki millet de fedakarlık yapabilsin. Bu ortak ruh hali sağlanamadan küresel saldırı karşısında direnmek mümkün olmaz.
Döviz kuruna yönelik saldırılar, enflasyon, yüksek faiz şüphesiz tüm vatandaşları endişelendirmektedir. Ekonomideki bu negatif göstergelerin ağırlıklı olarak dışarıdan kaynaklı bir manipülasyonun sonucu olduğu da ortada. Vatandaşın bu gerçeği bilmesi, kabul etmesi yetmez; devlet, siyasi ve toplumsal bir kaosu engellemekle görevlidir. Gemiyi hasar almadan limana, sakin sulara tekrardan kavuşturmak için devletin, her bir vatandaşın aynı gemide olduğunu, iyi durumda da, kötü durumda da herkesin aynı akıbeti paylaşacağını kanıtlaması gerekmektedir.
Ekonomide yaşadığımız sorunlar sadece bir kısım vatandaşı; yoksulu, fakiri vuracaksa o gemide birlik de sağlanmaz, dirlik de olmaz. Kriz varsa herkese kriz olmalı sadece bir kısım vatandaşa değil. Yoksula, fakire, parası olmayana kriz olacaksa orada kaos da, siyasi bölünme ve parçalanma da kaçınılmaz olur.
Hükümetin, bu süreci idare etmede elinden gelen her imkanı kullandığına dair toplumda bir görüş birliği var. Ancak krizi fırsata çevirmek isteyenlerle her zamankinden farklı, daha sert şekilde mücadele edilmesi de ciddi bir ihtiyaç olarak kendini hissettiriyor. “Serbest piyasa” diye stokçuluk, faizcilik, tefecilik; pazardaki ürüne, etiketlere kafasına göre zam yapmak sıradanlaştı. Dövizle hiçbir ilgisi bulunmayan sektörler ürünlerine “döviz zammı” getirmekte. Bu başı boşluk, fırsatçılık toplumsal psikolojiyi olumsuz etkilemekte.
Türk ekonomisine yönelik saldırıyı başlatan küresel çete, toplumsal bir kaosu tetiklemek istiyor. Fırsatçılığı teşvik ederek, umutsuzluk yayarak, devlete olan güveni sarsarak toplumsal bir çözülme oluşmasını umuyorlar. Bu dayatmaya karşı devletin ekonomik tedbirler kadar siyasi ve rahatlatıcı psikolojik tedbirler alması da gereklidir. Kamu harcamalarını kısmak, devletin tasarruf ettiğini göstermek kadar pazarda denetimi sıklaştırmak, stokçuyla etkin bir mücadele etmek, faizlerin düşürülmesi ve enflasyonla mücadelede gözle görülür, elle tutulur tedbirler almak ve bunu vatandaşa da anlatmak bugün zorunlu bir ihtiyaçtır.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019