Levent Gültekin
ABD Başkanı Donald Trump’ın bazı Müslüman ülke vatandaşlarının ABD’ye giriş yasağına en büyük tepki farklı inançlara mensup veya inançsız ABD’lilerden geldi. Yahudi, Hıristiyan, ateist milyonlarca insan sokaklara çıkarak Müslümanlara yapılan ayrımcılığı protesto etti.
Bu, Yahudi’nin Müslüman’ı, Hıristiyan’ın Müslüman’ı veyahut ateistin Müslüman’ı savunması değil, bir insanın insanı savunmasıdır. Çünkü bu ayrımcılık Müslümanlara değil kime yapılsaydı hepimiz biliyoruz ki benzer bir tepki oluşacaktı.
Bu nedenle esasında bu bir insanlık müdafaasıdır. İnsanın yaşam hakkına, seyahat, ifade, inanç özgürlüğüne yapılan baskıya karşı durmaktır.
Bu protestolar hepimize Müslüman Müslüman’ı savunamazken, insanın insanı savunabileceğini gösteriyor.
Trump’ın Müslümanlara, Meksikalılara, kadınlara yönelik ayrımcı, kaba, aşağılayıcı politikalarını protesto etmek amacıyla Hong Kong’da, Almanya’da, Fransa’da… 80 ülkede insanlar sokaklar çıktı.
ABD’deki Meksikalının hakkını savunmak için Hong Kong’lu kadınların sokağa çıkması.. ABD’ye alınmayan Müslümanların hakkını savunmak için kimi Yahudilerin çocuklarıyla havaalanına gitmesi… Meksika sınırına örülen duvarı protesto etmek için Fransa’da insanların sokağa inmesi…
Bütün bunlar bize bir şey gösteriyor.
Dünya teknolojideki, iletişim araçlarındaki gelişmenin, yarattığı etkiyle yeni bir evreye giriyor.
İnsana değer veren, insana saygı duyan, evrensel değerler, özgürlük, insan hakları çerçevesinde yeni bir anlayış giderek yaygınlaşıyor.
Bir insana baktığında inanç, mezhep, etnik köken, ideoloji görmenin ve onunla yakınlığını bunlar üzerinden belirlemenin yerini, bir insana baktığında sadece insan görme, insanlık ortak paydasında buluşma alıyor.
Eşitlik için, özgürlük için ‘insan olmak’ yeterli görülüyor. İnsan, insanı ‘ötekileştirmiyor.’
Bizleri, hepimizi umutlandıran da, sevindiren de budur.
İdeolojik ezberler bozuluyor.
Hayatını inanç, etnik köken, ideoloji üzerine kuran, kendini bu tür bağları üzerinden tanımlayanlar da şaşkın, suskun; ne diyeceğini bilemiyor.
Ayrımcılık yapmadan, ideolojik tarafgirlik yapmadan, ötekini düşman görmeden yaşamayı bilmiyorlar ki.
En çok da inanç, mezhep, etnsite gibi kimlik siyasetiyle ülkeleri yönetenler bu insani değişime sert bir direnç gösteriyor. Yeniliği kabullenmek eski dünyanın kimi siyasetçilerine zor geliyor. Değişimden korkuyorlar.
Çünkü bu yeni insan türünü yönetmek için dini ve ideolojik hamasetten çok akla ihtiyaç var. Açıklığa, çoğulculuğa, yetkiyi, zenginliği paylaşmaya, nerede olursa, kimden, hangi inançtan olursa olsun insana saygı duyan bir yaklaşıma, politikaya ihtiyaç var.
Bu değişimin yaşandığı, insanın insana değer verdiği bir dünyada sözlerinin, ürettikleri politikaların işlevsiz kalacağından korkuyorlar. Bu nedenle de baskıyla, tehditle, duvar örerek eski dünyayı, eski değerleri eski yaklaşımları, eski aidiyetleri ayakta tutabileceklerine sanıyorlar
Değişim hızlandıkça, görünür oldukça baskının şiddeti de artıyor.
İletişim araçlarındaki gelişme bütün dünyada olduğu gibi bizim insanımızda da etkisini gösteriyor.
Türkiye’de de giderek iki kesim oluşuyor: Bir insana baktığında yalnızca insan gören, insana kıymet veren, inana saygı duyan, kendinden olanın değil insanın hakkını, hukukunu dert edinenler de var, bir insana baktığında onun insanlığından önce kimliğini görenler de var.
Bizim de insanlığı savunacak bir zihin açıklığına kavuşmamız gerekiyor.
Bu anlayışın ülkemizde daha fazla yer etmesini sağlamalıyız.
İşte, gözümüzün önünde insanların zihinlerindeki, kalplerindeki duvarlar, sınırlar kalkıyor. Şucu buculuğun yerini insanlık alıyor.
Eski siyasetçiler bu değişimden fena halde korkuyor. Bu nedenle de baskıyla, otoriterlikle bu değişimi durduracaklarını sanıyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar bu değişimin önüne geçemezler. Ne yaparsa yapsınlar dünyanın gidişatını tersine çeviremezler.
Dünya artık bu tadı seviyor. Evrensel kardeşliğin tadını. Çünkü bu özgüven demek, özgürlük, barış demek.
Tarihte ilk defa böyle bir manzarayla karşılaşıyoruz.
‘Gavur, dinsiz, kafir’ dediğin milyonlarca insan, senin için kış günü sokaklarda haykırıyor.
‘Tek yoldaş, tek dost’ gördüklerin ise aval aval bakıyor.
Hangisi onurlu, hangisi sahici, hangisi doğru?
İnsanlık mı, ideoloji mi? Birlik mi, ayrımcılık mı? Özgürlük mü, dar kafalılık mı?
İnanç, milliyetçilik hamasetiyle bir toplumu, bir ülkeyi yöneteceğini düşünen bütün siyasetçiler, liderler hayal görüyor. İnsanlığın müstakil bir değer olduğunu anlamadıkları, kabul etmedikleri takdirde kaybetmeye mahkumlar.
Türkiye’ye dönecek olursak…
İşte tam da insanlığın yükseldiği bu dönemde, referandumda ‘Evet’ de çıksa, ‘Hayır’ da çıksa bu sonuç değişmeyecek.
ABD’deki bir Yahudi’nin, Hong Kong’daki bir Budist’in Müslümanlara yapılan ayrımcılığa karşı çıktığını gösteren fotoğraflar gördüğünüzde ne hissediyorsunuz?
İşte o duygu bütün dünyayı etkisi altına alıyor.
Hiçbir siyasetçi bu duygunun önünde duramaz.
Evet sevgili okur, sen kendini hangi türün içinde görüyorsun?
İnsanlık ortak paydasına inanan, onun için ayağa kalkan, bir insana baktığında inanç, mezhep, etnik köken değil sadece insan gören yeni türün bir mensubu musun yoksa eski dünyanın bir parçası olarak mı kaldın?
Yani Kürtlerle veyahut Türklerle, dindarlarla veyahut Alevilerle ya da Atatürkçülerle mi komşu olmak, onlarla mı yaşamak istiyorsun yoksa sadece iyi insanlarla mı?
İdeolojiye, kimliğe bakarak mı insanlarla yakınlık kuruyorsun, yoksa insanlık ortak paydası senin için yetiyor mu?
Bu soruya vereceğin cevap senin de hangi dünyanın insanı olduğunu belirleyecek.
İyi düşün, kendini hangisine ait hissediyorsun?
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2023
19.08.2023
19.08.2023
14.08.2023
6.08.2023
8.07.2023
3.07.2023
27.06.2023
23.06.2023
19.06.2023