Mehmet TIRAŞ
6 Şubat depremiyle birlikte hepimiz Kızılay’ı aramaya koyulduk.
Ne görelim?
Kızılay’ın AHBAP derneğine 46 milyon liralık çadır sattığı ortaya çıktı.
155 yıllık Kızılay süper market işine soyunmuş.
Stokta çadır var ama deprem bölgesinde yok.
Bu, devletin çivisinin çıktığının dehşet resmi…
Kızılay “şahsım devletin ucube sistemini de siluet-i aslında.”
Kızılay sadece çadır satmamış ki:
“Vatandaşın bağışladığı kurban etinden kıyafetlere, kuru gıdalara kadar her şeyi satmış…
Daha vahimi de var:
“Vatandaşın bağışladığı “kanı” da SGK üzerinden hastanelere satıyormuş.”
Kızılay “kan” da satılan bir süper market.
Kızılay skandalları şahsım devletinin bir sonucu ve rejimin sahibinin, bundan haberdar olmaması imkânsız.
“Nerede bu Kızılay” sorusu Erdoğan’ın beynine kan sıçratıyor.
Her zaman yaptığı gibi tehdit ve küfürle saldırıya geçiyor:
”Be adi, be namussuz, be şerefsiz” diyor…
Ağzından çıkan sözleri kulağının duymaması,üslup ve düzey toplumda tepkiyle karşılanması sonucu…
Erdoğan’ın muhalefete söylediği bu galiz sözler sosyal medya da, ”İadeli ve Taahhütlü Mektubum” diye dolaşıma sokuldu ve tıklama rekoru kırdı…
Kızılay’ın skandalları toplumda öfke patlaması yapınca, suçüstü yakalanmış suçlu psikolojisine giren Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ağzını bıçak açmaz oldu.
Yoksa…
“Kıyameti koparır hakaretler ve tehditler havada uçuşurdu.”
Maraş depreminden sonra ortaya çıkan tablo devletin her kurumunda olduğu gibi, Kızılay’ın da asli görevinden uzaklaştığı, ülkenin de ”hukuka yabancılaştığını gösteriyordu.”
AKP’nin de bir arka bahçesi Kızılay bir aile şirketi gibi yönetiliyor.
Kızılay’ın İstanbul Şubesinin yönetiminde uzun süre Binali Yıldırım’ın Kardeşi,Kızı ve Gelini yer almıştı.
Kızılay’ın on bir şirketten oluşan bir şirketler topluluğuna dönüşmesi ile Kızılay’ın ve AFAD’ın kadrolarının; dinci,cemaatçi,imam hatipli ve ilahiyatçı kökenli insanların göreve getirilmesi, aynı zamanda liyakatsizliğe de tavan yaptırttı.
Kızılay aynı zamanda bu niteliksiz dinci kesimlerin geçim kapısı olurken,liyakat sahibi insanların da bu kuruluşlardan uzaklaştırıldığını gördük.
Yönetime gelenlerin Kızılay’ın şirketlerinden bir kaç yerden huzur hakkı ve yüklü maaş aldıkları da orta çıktı.
Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’ın Kızılay’ın 11 şirketinden aylık 300 bin lira geliri varmış.
Kızılay’ın şirketlerinin yönetimine AKP’ye yakınlığı ile bilinen insanların getirilmesi, Erdoğan’ın bilgisi dışında olabilir mi?
Kızılay’a olan toplumda güvensizlik artarken, hiçbir yetkili istifayı aklına bile getirmiyor.
Depremin üzerinden bir ay geçmiş, iktidar depremzedelerin acil ihtiyacı olan çadır,ısınma,seyyar tuvalet ve su gibi temel ihtiyaçlarını hala karşılayamadı.
Kızılay başkanının dudak uçuklatan 300 bin liralık maaşına dokunulmadı…
Kızılay’a olan güvensizlik ve depremde 45 bin insan ölmüş, iktidar istifayı aklına bile getirmezken…
Hasret kaldığımız bir erdem Yunanistan’dan geldi:
“Yunanistan’da olan tren kazasında 57 kişinin ölmesinin ardından, anında Ulaştırma Bakanı Kostas Karamanlis’in kendi isteği ile görevinden istifa etti.”
Fark Yunanistan’ın “bir AB üyesi ve hukuk devleti olması”, sorumlu olan siyasilerin topluma istifa ederek hesap verirken, ülke kimsenin babasının malının olmadığını ortaya koyuyor.
Şahsım devletin sahibi AB’den bunun için uzaklaştı.
Hukuku yok saydı.
Çürüme ortadayken istifayı aklına bile getirmiyor.
Bir tane sorumluyu bile görevden almıyor.
Ölümleri kaderimiz olarak görmeye devam ediyor.
Devlet toplumun örgütlenme biçimidir.
Biz hukuk toplumu olmadığımız sürece “ne iktidar topluma hesap verir”, “ne de toplum iktidardan hesap sorabilir…”
Sadece iktidarlar değişir ama sistem yerinde kalır.
Cumhuriyeti biz demokrasi ile taçlandırmadıkça:
“Deprem felaketlerinden iş cinayetlerine uzanan toplu insan ölümlerini kader olarak görmek, bizim değişmez kaderimiz olmaya da devam edecektir.”
Kızılay ne yaptıysa “şahsım devletin sahibinin talimatı” ile yapmıştır, yapmaya da devam edecek.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025