Mehmet TIRAŞ
Hatırlanacağı üzere bundan tam iki yıl önce 28 Aralık 2011 yılında Roboski (Uludere) de devletin askeri uçakları sınır ticareti yapan 16’sı çocuk tam 34 Kürt vatandaşı, terörist diye bombalayarak katletti..
Ve bu katliamı Türk medyası yirmi dört saat gizledi,biz bu vahşeti dış basından öğrendik.
Bu katliamın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bu katliamın failleri ortaya çıkartılmadı..
Roboski katliamı sivil mahkemelerden alınarak askeri savcılığa devredildi..
TBMM’nde komisyon kuruldu araştırmalar yapıldı ama o gün bugündür bir arpa boyu yol alınmadı..
Başbakan Roboski katliamını gündeme getiren ve gündemde tutmak isteyenlere tutturmuşlar bir Roboski,diye küçümsedi bu vahşeti.
Her kürtaj bir katliam diyerek bu devlet terörünün üstünü örtmeye çalıştı..
Başbakan Roboski ailelerle görüşmesinde de ,ben emir vermedim bu katliama dedi..
Bunu söyleyen Başbakan bu katliamı gerçekleştiren komutanlara da teşekkür etti..
Bu tezadı nasıl anlamalıyız?..
Roboski katliamını aydınlatmayan bir iktidar demokratikleşmeyi nasıl gerçekleştirecek?
Çözüm süreci denilen Kürt sorununu nasıl çözecek?
Eğer çözüm sürecinin kalıcı barışa çevirecekse Başbakan, Roboski’ katliamını aydınlatmadan inandırıcı olamaz.
AKP’e hükümetine karşı yapılan her demokratik tepkiye,yandaş medyası v esnaf tetikçi takımı bu eylemler, çözüm sürecini baltalama ve iktidara karşı bir darbe provası diyorlar..
30 Mart 2014 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde AKP’nin seçimlerde yenilgiye uğraması, çözüm sürecini de etkileyecekmiş..
Peki Başbakan 11 yıldır iktidarda neden hala 12 Eylül faşist yönetiminin anayasası ve kurumlarıyla ülkeyi yönetiyor?
12 Eylül faşist yasarlıyla demokratikleşmeyi hayata geçirmek mümkün mü?
Neden YÖK,RTÜK ve MGK’lu ile ülke siyasetine yön veriyor?
Bu kurumlar aynen kalsın, nasıl olsa bu kurumların başına ve yönetimine benim atadığım adamlarım geldi.
AB standartlarında bir demokrasi,hukuk, temel hak ve özgürlükleri kapsayan sistemi hayata geçirmedikçe,Roboski ve Hırant Dink gibi cinayetleri aydınlatamaz,her gün ortalama 3 işçinin ölümünü önleyemezsiniz?AKP’nin 11 yıllık iktidarında tam 11 bin 986 işçi iş kazalarında öldü!..
Bağımsız bir yargı ve özgür bir medya olmadan ne denetim olur, ne de saydam bir toplum..
İşte son AKP’nin bakanlarının çocuklarına yapılan yolsuzluk operasyonuyla bu kabak gibi ortaya çıktı!.
Ardından da Erdoğan bu operasyonu ‘devlet içinde bir yargı ve emniyet çetesi’ var diye yorumladı.
Gezi olaylarında polisin gösterdiği şiddete benim polisim destan yazdı deyip polisi kahraman ilan ediyordu..
Gezi olaylarında hedef göstererek polisin 7 kişiyi hayattan koparması karşısında,bu polislerin tutuklanmasını isteyenlere ise bu yargının işi,yargıya biz karışamayız diyordunuz?
Şimdi bu yargı nasıl devlet içinde bir çeteye dönüştü?
Roboski katliamında bugüne kadar kim gözaltına alındı,bu katliamı yapan askeri savaşa uçaklarının pilotlarına bu emri kim verdi,niye sormuyorsunuz?
Hani siz milli iradeydiniz?
Başbakan yargı bağımsızlığını ve medya özgürlüğünü kendi siyasi kültürüne ve demokrasi anlayışıyla yorumluyor.
Ama son 17 Aralık operasyonuyla emniyet içinde yaptığı polis operasyonu ve yargıya müdahale etmesi, adli kolluk gücünü devre dışı bırakması bunun en somut kanıtı değil mi?
HSYK’nin adli kolluğun kaldırılmasına ve savcılara müdahale edilmesine karşı bildiri yayınlamasını AKP’liler “korsan bildiri” diye karşı çıktılar..
İstanbul baş savcısının dosyayı yürüten savcıdan dava dosyasını alıp başka bir savcıya vermesini ise Başbakan ve tayfası destekliyor,bu yargıya müdahale olmuyor?
Başbakana göre,yönetenlere ve yakınlarına yargı dokundu mu,burada bir yargı darbesi var!.
Yönetilenleri yargı gözaltın alınca yargı görevini yapıyor,tabi Başbakanın yakınları ve adamları olmayacak..
Deniz feneri davası ne oldu,Alman mahkemesi asrın davası diyordu,bizde bu davaya bakan savcılar gözaltına alındı..
Egemenlik milletin peki paralar kimin?
Başbakanın hoşuna gitmeyen ve haber yapan gazeteciyi vatan haini ilan ediyor, istediği yönde karar vermeyen yargıya da,demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde en büyük engel diyor.
Ülke olarak bugün yaşadıklarımız,Başbakanın iç ve dış siyasetinde kullandığı nobran bir anlayışın sonucudur, sebebi de sorumlusu da Erdoğan’dır.
Yargı bağımsızlığını önemsemeyen,medya özgürlüğüne inanmayan bir siyasetçi demokrat olamaz,demokratik yoldan iktidara da gelse içte ve yeryüzünden destek göremez.
Hukuk devletinde,devletin asli görevi vatandaşın can ve mal güvenliğinden sorumlu olmasıdır.
Hiçbir mazereti geçerli değildir?
Roboski’yi aydınlatmak ve milli iradeyim demek bu katliamı yapanları yargı önüne çıkartmaktır.
Bu katliamı Erdoğan aydınlatmadıkça her yerde bu karşınıza çıkacaktır.
17 Aralık operasyonun devamı olarak, oğlunun savcılığa çağrılmasına kıyamet koparan Başbakan, Roboski de öldürülen 34 canın katledilmesinde niye duyan kulağının üzerine yatıyor?
Roboski de katledilen 34 insanın yakınlarının göz yaşını ve acısını kim dindirecek,kim teselli edebilir?
Sayın Başbakan bu Roboski katliamı sizin sorumluluğunuzda olmadı mı?
Ne zaman aydınlatmayı düşünüyorsunuz,aradan daha kaç yıl geçmeli,yoksa zaman aşımına uğramasının taktikleri mi yapılıyor?
Roboski’yi unutma unutturma!..
Not:Eğer Roboski katliamı gündemde tutulduysa, bunda en büyük pay sevgili dostum Mehmet Altan’ındır, her çıktığı tv kanallarında dilinde tüy bitercesine üzerinde durdu gün gün saydı,hakkını da teslim etmeliyiz.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025