Mehmet TIRAŞ

Ekonomideki kriz bunalıma evrilince; “ekonominin patronu güvendir”, ”güven de hukuk reformuyla olur” deyişini yeniden duymaya başladık...
Biz de “Güven ve Adalet Kavramı” üzerinden ülkenin ekonomik ve siyasi manzarasına bakalım istedik...
Güven ve Adalet sadece ekonominin değil “birey-toplum-devlet” ilişkilerinin de sigortasıdır.
Çünkü güven adaletle kalıcı olur.
Neden?
Adalet, devleti yöneten iktidarın sınırlarını belirleyen kavramdır.
Demokrasi literatüründe bunun adı “kuvvetler ayrılığıdır” tek adam sisteminde kuvvetler ayrılığı olmaz.
Adaletin olmadığı yerde ”Devlet Nötr “olamaz...
Taraf olur, keyfiyet alır yürür.
Felaket kapıları teker teker açılmaya başlar.
Adaletin olmadığı ülkede iktidara muhalif olanların ikinci adresi cezaevleridir.
Adaletin olmadığı bir ülke de “hak-hukuk aramak bir tarafa”, “insanın mal güvenliği şöyle dursun, can güvenliği” bile olmaz.
Adalet varsa umut, barış,huzur,kural ve düzen vardır.
Adaletin olmadığı devlette şeffaflık olmaz.
Adaletin olmadığı yerde miras hukuku işlemez.
Adalet yoksa eşit vatandaşlık hukuku uygulanmaz.
Adaletin olmadığı yerde vatandaş devlete ödediği vergilerinin hesabını soramaz.
Adaletin olmadığı ülkede iktidar da olanlar, kamusal kaynakları kendine biat edenlere dağıtır.
Adaletin olmadığı yerde düşünce ve basın özgürlüğü olmaz.
Adaletin işlediği bir ülkede “ticari sır” diye bir kavramdan bahsedilemez.
Adaletin olmadığı yerde iktidar hesap vermez, hesap soranları hedef gösterir.
Adaletin olmadığı yerde kuralsızlık kural haline gelir.
Adaletin olmadığı yerde: “iktidarların örtülü ortağı Mafya liderleri durumdan vazife çıkartır, kendilerini güvenlik güçlerinin yerine kor,muhalefete racon keser.”
Adaletin olmadığı yerde kaos olur.
Adaleti olmayınca “birey özgürleşmez, temel hak ve özgürlükler tanınmaz, çoğulculuk kavramı kabul edilmez, sivil itaatsizlik ortaya çıkmaz.”
Adalet olmayınca iktidarlar yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanır.
Adaletsizlik ekonomik tabloya da yansıyor, bakın nasıl:
Adil bir gelir dağılımı olmuyor ve toplumun en varlıklı kesimi bu ülkede Milli Gelirin yüzde 54’nü alıyor..
20 milyon insan açlık sınırında yaşıyor,50 milyon insan yoksullukla boğuşuyor..
13 Milyon emeklinin 8 milyonu 2 bin Lira,2 milyonu bin 500 lira, 3 milyonu ise 3 bin lira maaşla hayatlarını idame ediyorlar.
Türk-iş Kasım ayı dört kişilik bir ailenin açlık ve yoksulluk maaşını açıkladı. Açlık sınırı 2 bin 517 Lira, asgari ücret 2 bin 324 Lirada kalırken, dört kişilik bir ailenin yoksulluk maaşı ise 8 bin 198 liraya çıkmış durumda.
Çalışan nüfusun yüzde 43’asgari ücretten maaş alıyor, asgari ücret ise açlık sınırın altında.
Pandemi süreciyle işsizlik adeta patladı kayıt dışı çalışan 9 milyon 200 bin kişi işsiz kaldı,2 milyondan fazla işçi ücretsiz işten çıkarıldı.
Resmi İşsizlik 4.5 milyon iken, pandemi ile işsiz sayısı 15 milyonu bulmuş durumda.
İlk defa işsiz sayısı çalışan sayıdan fazla oldu.
Pandemi süreci ile ücretsiz izine çıkartılan milyonlarca işçi açıkça açlığa mahkum edilmiş durumda!
Ücretsiz izine çıkartılan işçi sayısı Kasım ayı itibarı ile 2 Milyon 111 bin 852’ye çıkmış durumda ve bu sayı giderek artmakta. Ücretsiz izine çıkartılan sayıları 2 milyonu geçen bu işçiler 3 ile 4 bin lira maş alırlarken; şimdi bu insanlar bin 168 lira gibi kölelik maaşına talim ediyorlar, ücretsiz işten çıkartılan işçilerin sigorta primleri de yatırılmıyor.
Gelir dağılımında OECD rakamlarına göre dünyada 5 ülkeden biriyiz ve üçüncü sıradayız.
Ekonomi ve işsizlikte böyleyiz de, dünyada hukuk devleti ve basın özgürlüğü sırlamamız çok mu iyi?
Hukuk devleti sırlamamız 117 ülke arasında 109’cu sıradayız.
Basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 154’cü sırada yer alırken, dünyada cezaevlerinde en fazla gazeteciyi hapseden ülkeyiz ve böyle de bir, birinciliğimiz var.
İş cinayetlerinde de Avrupa’da birinciyiz, dünyada da Çin’den sonra ikinci ülkeyiz.
Akp’nin son 17 yıllık iktidarında tam 22 bin işçi iş kazası altında ölmüş. Bu ülke de her gün 5 işçi iş cinayetinde hayatını kaybederken,7 işçi de iş göremez duruma düşerek sakat kalıyor.
Ortaya çıkan tablo da görüldüğü gibi adalet olmayınca, siyasetçi bu ülkede zenginleşirken vatandaşın fakirliği de değişmeyen kaderi oluyor.
AB liginin hiç bir ülkesinde siyasete girdiğinde “bir evi bile olmayan siyasetçi”, siyasette yükseldikçe dolar milyarderi olamaz, bu şekilde bir tane siyasetçiye de rastlayamazsınız.
Muktedirin neden AB’den uzaklaştığı şimdi daha iyi anlaşılmıyor mu?
Çözüm ivedi olarak AB ile müzakerelerine başlamak ve Kopenhag kriterlerini uygulamaktır.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025