Melih ALTINOK
Ne acı...
Referandumda bizlerle birlikte mahalle baskısına göğüs gerip dedikleri “evet”in doğal sonucu olan çözüm sürecine, barışa bahane buluyorlar.
O zamanlar milliyetçilerin, ulusalcıların ve onların yedeğine düşmüş solun kendilerine yönelttiği anlamsız soruların, mantığın versiyonlarını dillendiriyorlar.
Sürece karşı tavırları arkaik ideolojilerinin sınırları içinde son derece tutarlı olan milliyetçilerin“Öcalan’a ne vaat ettiniz” yakınmalarının simetrisinde, PKK’ya “ne verdiler ki savaşı bıraktınız” sitemleri gönderiyorlar.
“Tam demokrasi olmadan barış gelmez di mi” şeklindeki sorularının yanıtını bile almadan,“Rekabet faslı açılmadan barış nasıl gelebilir ama” diye devam ediyorlar.
Ne yazık ki AB vurguları da savaşın “rekabetlisini” arzuladıkları gerçeğini örtülemiyor.
Halkın tek meşru temsilcisi parlamentonun içinden çıkmış hükümetten başka kim projeyi yürütecekse artık, süreci “AKP’nin barışı” diye değersizleştirmeye çabalıyorlar.
Yazarken yegâne muhaliflikleri, “muhalif Başbuğu” sahiplenmek falan olan gazetecilerle birlikte saf tutup “Bizimkilerin yazmadığı bir Türkiye’ye barış nasıl gelecek” diye soruyorlar.
Üstelik de bu buram buram ideolojik husumet kokan utanç verici ricat manifestolarını, “barış işinin”en umutlu gününde, seslerini yükselterek okuyorlar.
Hiç düşünmüyorlar mı acaba, üç beş yıl sonra, barış ve demokrasi bu topraklarda boy attığında adları kimlerle anılacak?
“Evet, onlardı” diyeceğiz, “tanıyın bunları”. Onlar ki, Kandil’in, 30 yıllık savaşta çekilme kararını dünyaya açıkladığı gün, “Tehlikenin farkında mısınız, unutmayın en kötü savaş başkanlık sisteminden iyidir” diyenlerdi...
Barışan “kardeşlerin” arasına girip, “Durun, siz düşmansınız” diye köşelerinin, sütunlarının döşlerini dövenlerdi...
PKK çekildi, kahramanlar mevzilerinde
Murat Karayılan, dün Kandil’de PKK’nin 8 mayıstan itibaren sınır dışına çıkma kararını açıkladığı saatlerde de felaket tellalları “itidal” kisvesiyle manipülasyon peşindeydi.
İlk adımın, aynı anda sürecin daha sonraki aşamalarını kapsaması mantıken mümkünmüş gibi “Ya silahlar ne olacak...” diye sordular önce.
Meraklanmasınlar, PKK gittiği hâlde savaştan çekilmemekte ısrar edenlere silah mı yok!
Ya da bu arkadaşlara göre çekilme “şarta” bağlanmıştı.
İyi de 30 yıldır savaşan bir örgütün çekilme kararını tüm dünyaya deklere ettikten sonra, Öcalan’ın“önderliğine” ve militanların güvenliğine dair vurgu yapması bir “şart” mıdır?
Başka ne bekliyordunuz? “Yenildik, gidiyoruz, çekilirken vurursanız vurun” demelerini falan mı?
Kaldı ki, sınır dışına çekilme kararı alan örgütün, sonrası için herkesin malumu olan siyaset yapma talebini, silahı ve zoru dışarıda bırakan araçlardan bazılarını anarak dile getirmesi şaşırtıcı mı?
Dolayısıyla Karayılan’ın dünkü açıklaması, bir hareketin bekası için elzem klişelerle değil, doğuracağı sonuçlar ve bağlayıcılığı düzleminde değerlendirilmesi gerekiyor.
Zira bu sözlü akit, çözüm projesini hazırlayan ve siyasi riskini üstlenen hükümetin barış iradesinin, PKK tarafından da samimi bulunduğu ve onaylandığının mührüdür.
Ve bundan sonra her kurşun sıkanın önüne “dün” konulacaktır.
Samimi kaygılar
Elbette bu sözlerim, milliyetçi-ulusalcı histeriye ya da savaşçı solun argümanlarına sığınmadan sürece dair samimi kaygılarını dile getiren demokratların şerhlerine yönelik değil.
Bunlar içerisinde son dönemlerde en fazla işittiğim kaygılardan biri, hükümetin Kürt meselesini PKK sorununa indirgediği eleştirişi.
İkincisi ise, sınır dışına çıkma kararı almış olsa da, PKK’nin müzakere sürecinde kazandığı “aşırı meşruiyetle”, bölgedeki alternatif siyasi örgütlenmeleri “yine” ezmesi tehlikesi.
Hükümet ve AK Parti cephesinden bazı isimlere bu soruları yöneltiyorum.
İlkine verdikleri yanıt şöyle: “Çözüm sürecinin nihai hedefi demokratikleşme için silahların susması ve kanın durması büyük bir önem taşıyor. Dolayısıyla bu ilk adım. Normalleşmeyi ve demokratikleşmeyi kapsayan sonraki adımlar da muhatap tüm Türkiye vatandaşlarıdır.”
AK Partili kurmaylar, ilk açılım sürecinin deneyimiyle, KCK benzeri bir yapılanmanın bölgede yeni bir baskı ve zor ortamı yaratmasına asla izin verilmeyeceğini de net bir şekilde ifade ediyorlar.
Hükümetin ve demokratların önümüzdeki günlerde imtina edemeyeceği bu tartışma, barışa ve çözüm sürecine de büyük katkı sağlayacak.
Sevindirici olan, bunu oluk oluk kan akarken değil, PKK’nin dün açıkladığı çekilme kararıyla belirginleşen barış atmosferinde konuşacağız.
Bu kez hayırlı olsun.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019