Melih ALTINOK
Şehirler arası yolculuklarda otobandan çıkıp kent merkezlerine girdiğinizde arabanın ibresini 100 km’ye düşürseniz bile kağnıda yolculuk ediyormuş hissine kapılırsınız. Bu anlarda gerçeklik algınızı kısa süreli felce uğratan etken hız sarhoşluğudur.
Çözüm süreciyle ilgili karamsar yorumlar, bana bu kısmi algı bozukluğunu hatırlatıyor. Zira bilmem farkında mısınız baylar bayanlar ama biz tam bir yıldır savaşmıyoruz? Ve bu muhteşem bir hızdı!
Üstelik bu hız görece falan da değildi. Kaymak gibi asfaltları, panter gibi arabaları olup da benzer sorunları yaşamış ecnebilerin radarları da aşılan limitin hakkını veriyor. Ya evet hani Çözüm Süreci başlamadan iki günde bir heyetler gönderip “hadi biz de onlar gibi yapalım” dediğiniz ama ne hikmetse, bırakın örneğe uymayı, ötesine geçilince uğramaz olduğunuz illerden, İrlanda’dan, İngiltere’den falan bahsediyorum.
İrlanda barış sürecinin mimarlarından Lord John Thomas Alderdice’ın biz gaza basmadan hemen önce start çizgisinde yaptığı açıklamaları hatırlıyorum mesela. İşte size “radikal müzakereci” Alderdice’ın dahi hız tahayyülüne tur bindirdiğimizin kanıtı sözlerinden bir iki paragraf.
"Lord Alderdice, IRA ile olan mücadelede İngiliz hükümetinin hiçbir zaman bu örgüte üye olup terör suçundan dolayı hapiste yatan mahkûmlarla masaya oturup anlaşma yapmadığına, örgütün siyasi kanadında yer alan kişilerle müzakere yaptığına vurgu yaptı. Alderdice, 'Müzakereler için masaya oturulan Gerry Adams hapiste değildi mesela. Siyasi olarak seçilmiş bir temsilciydi' diye konuştu. Türkiye’deki bazı kişilerin ‘Hükümet Öcalan ile masaya oturmalı’ şeklindeki önerileri hakkında ise Lord, İrlanda’da IRA örgütü yöneticileriyle Cumhuriyetçilerin uzun yıllar süren bir süreç sonrası masaya oturduğunu kaydederek, Türkiye’de barış sürecinin henüz çok başında bulunulduğunu ve bunun için daha çok erken olduğunu savundu.” (Cihan/Kadir Uysaloğlu-Londra)
Alderdice nal topluyor. Zira hadi, Oslo’yu, Habur’u ve açılımın diğer adımlarını geçelim. Bu ülkenin “muhafazakâr” Başbakanı, üstelikte can kayıplarının yaşandığı günün ertesinde, “bir İngiltere kamuoyu” olmayan Türkiyelilerin karşısına geçip “Yetkililerimiz görüştü yine de görüşürler” dedi, diyebildi.
Peki, bu beklenmeyen sürate hangi otobanda çıkıldı? Muhalefetin çözümü millî bir mesele olarak görüp hükümete destek olduğu Alderdice’ın ülkesindeki hava ve yol durumundan epey farklı koşullarda değil mi?
“Lord Alderdice, PKK meselesinin zorluk derecesi ve bunun Türk hükümeti üzerindeki baskısının, IRA meselesinin İngiliz hükümeti üzerinde oluşturduğu baskıya nazaran karşılaştırılamayacak kadar daha fazla olduğunu belirtti. Alderdice, IRA ile mücadelede İngiltere’de hiçbir muhalefet partisinin hükümete bu konuda saldırmadığını veya açıktan eleştirmediğini, iktidar partisi ile muhalefet partisinin yeri değiştiğinde de aynı saygının devam ettirildiğini hatırlatarak, ‘Türkiye’de ise durum bu noktaya gelmekten çok uzak görünüyor. Muhalefet partileri iktidar partinin barış sürecini eleştirmede kendini çok özgür hissediyor. Bu bir partinin siyasi problemi değil, partilerüstü ulusal bir mesele. Partilerin yaklaşımı konusunda İngiltere-IRA ile Türkiye-PKK konusunda gözlemlediğim çok farklı durumda.’”
Kendilerinden, Hayırlı Cuma Anlaşması sonrası IRA’nın 29 kişiyi öldürmesi üzerine bile sağduyu çağrısı yapan İngiliz muhalefetinin ve basınının gösterdiği barış hassasiyetini beklemiyoruz elbette. Ama hiç olmazsa her tümsekte “araba devrildi” diye kına yakmasalar, değil mi? MHP ve CHP’nin hükümetin çözüm adımlarını seçim kampanyalarında “ihanet projesi” olarak yaftalayıp tepe tepe kullandığını hepimiz biliyoruz. Yalnızca Meclis'teki partiler mi? Gündemdeki tartışmaları, mesela dersane düzenlemesini bile “PKK istedi hükümet yapıyor” diye lanse eden cemaatleri mi ararsınız yoksa elinde kim bilir kaç Kürt-Türk gencinin kanı olan ırkçı paşalara “kan uykusu” belgeselleri çekip, şimdi Hakkâri’den Gezi’ye köprü düşleri kuran gazetecileri mi?
Sadece dün el üstünde tutulup bugün unutulan barış mimarı Alderdice değil, Jonathan Powell da başkaları da söyledi, söylüyorlar işte. “Müzakere çözüm süreçlerinde en zor şey iş savaştan beslenenleri ikna etmektir” diye.
"Sıklıkla bozucu etkiler, dış faktörler olur. Umarım burada da bu yaşanmaz. Başbakan Erdoğan ve Hakan Fidan çok fazla desteği hak ediyor. Gösterilerin, görüşmeleri rayından çıkarması trajedi olur. Nihayetinde barış sürecinin geri çevrilemeyeceği noktaya gelirsiniz ama Türkiye'de bu aşamaya gelip gelmediğimizi bilmiyorum. Erdoğan çok güçlü bir lider. Barış yapmak için her iki tarafta da güçlü liderler olması gerekir." (Hürriyet/Cansu Çamlıbel)
İaşesini yıllardır yol kenarındaki kazalarda ölüleri soyarak çıkartanların, müzakerenin en yetkili ağızlarının bile karşılıklı olarak “provokasyon” dediği mizansenleri gözünüze sokmalarına izin vermeyin. Hızı, alınan yolu küçümseyen trafik canavarlarının derdi evimize varmamız değil, nice zamandır özlemini duydukları can kayıplı bir kazanın yolunu gözlemeleri.
Uzmanların, hız sarhoşluğuyla bozulan algılarınızı normale döndürüp kaza yapmadan yola yeniden koyulmak ve eve dönmek için basit bir önerisi var. Sağa çekip aracınızı stop ederek birkaç dakika “durmak.”
Durmak. Sadece bir an durun. Öncesiyle, koşullarla, engellerle, provokasyonlarla kafanızı karıştırmadan, tam bir yıl önce başlayan Çözüm Süreci olmasaydı kaç gencimizi toprağın altına uğurlardık, bir düşünün.
Az hız mı, az yol mu, az kazanım mı? Devam, eve az kaldı.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019