Melih ALTINOK
Seçime bir yıl kala başladınız…
İlk “kıvılcım” için kolladığınız fırsatı, sıradan bir çevrecilik eylemi olarak başlayan Gezi’de yakaladınız. Ve “savaşınızın” adını koydunuz. Sandık her şey değildi, bu nedenle Türkiye halkına seçim yüzü göstermeyecektiniz. İktidarı sokakta devirecektiniz.
Boru değildi tabii; elbette sokak da twitter… Önce
Taksim’deki ırkçılığı, buram buram Kemalizmi gören Gezi’nin level 1
oyuncularını kaçırdınız. Halinize bakmadan, açığı Kürtlerle doldurmaya
çalıştınız. Ne var ki çok fütursuzdunuz. Kürtlere çağrı yapan
bir anchormaninizin Ceylan Önkol’dan “leş” diye bahsettiği yazılarının
mürekkebi henüz kurumamıştı. Bu iş, Kürtlerin şivesiyle bile dalga geçen
Doğan Medya eski internet sitesi yöneticisinin harcı da değildi. Zira
Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi, Kürtler Türklerle Cihangir'de
tanışmamıştı. Dolayısıyla Çözüm Süreci, barış, demokrasi, Kürtler için
beş çayı sonrası etkinliklerine meze edilecek bir ayrıntı değil, hayat
memat meselesiydi.
Baktınız olmuyor, özünüze döndünüz.
Diyarbakır’daki bir eylemi duyuran haber bültenleriniz yine
“Taksim'dekilere gaz, Diyarbakır’dakilere gül” seviyesine iniverdi.
Evet, zararınız yine “kendinize” değildi. Günlerce süren şımarıklığınızın
bedelini, yoksul ailelerin gencecik evlatlarının canıyla, bize
ödettiniz. Ve işte devrim için sokağa inip polis gazından yakınan bir garip devrimciler olarak mizah tarihine geçtiniz.
Tabii elit isyan günleriniz mümkünse sıcak seviyordu. Havalar soğuyunca
sıcak evlerinize, plazalarınıza kaçıp devriminizi ayaza terk ediverdiniz.
Aralıkta yeniden hareketlendiniz. Bu
sefer hedefiniz sokak devrimi değil, daha düne kadar “badem bıyıklı
şeriyatçiler” dediğiniz Cemaat’in polis-yargı darbesine ilişip hükümeti
devirmekti. 17 ve 24 Aralık’ta, yolsuzluk ve rüşvet susturucusu takılmış sandık suikastına ortak oldunuz.
O da ters tepti. Cemaate verdiğiniz destekle, Muhafazakâr bir hükümeti,
kararsız seçmenin gözünde “laikliğin” teminatı hâline getirdiniz.
İnsanların mahrem hayatını röntgenleyip yayanlarla, yüz binlerce
Türkiyeliyi dinleyenlerle ve devletin sırlarını faş edenlerle saf tutup
bu halkın gözünden bir kez daha düştünüz.
Dedik ya, zararınız yine tüm Türkiye halkınaydı. Cemaatle ittifakınız sonucunda, para
spekülatörlerinin ve İstanbul sermayesinin kasasını doldurdunuz.
Türkiye’ye katma değer sağlayan projeleri baltaladınız. 10 yıllık emek
sonucunda en alt seviyede tutulan faizlerin yükselmesine neden olup
Türkiye halkını, emekçilerini daha da yoksullaştırdınız.
Ama bu girişiminizde de performansınız iyiydi; literatürü epeyce genişlettiniz. Cemaatin
yargı-polis darbesine ortak olup, “kahrolsun emperyalizm-kapitalizm”
sloganları eşliğinde İstanbul sermayesiyle ve küresel spekülatörlere
çalışan devrimciler “kavramını” oluşturdunuz.
Ve ne yazık ki kâbusunuz o gün gelip çattı. Tüm engelleme girişimlerinize
rağmen demokrasinin düğünü kuruldu, sandıklar ortaya çıktı. Bir anda
sokak devrimi hayalini, yargı darbesi muhipliğini bırakıp parlamenter
sisteme biat ettiniz. En devrimci partilerinizle burjuva demokrasisi dediğiniz sistemin parlamenter oyununa katıldınız.
En anarşist yazarınız Adana’da MHP’ye bile oy istedi. E tabii “cahil,
yanlış bilinçten mustarip, çirkin, makarnacı, koyun” dediğiniz seçmen
tokadı koyuverdi. 50 milyon seçmenin olduğu bir ülkede, ancak hata
kabilinden sayılabilecek bir oranda, binde birin altında oy alabildiniz.
Memleketteki hallice bir düğünün kalabalığı kadar bile oy alamayan yılların devrimci
partileri dönüp trajedilerine yanacaklarına şimdi de başka bir mecraya
meylettiler. Sokaklarda, eski bir ülkücüyü omuzlarına alıp “Kurtuluşa
kadar savaş” sloganları atıyorlar. “Seçimleri tanımıyoruz” diyorlar.
Yahu sevgili arkadaşlar bir karar verin artık. Hakikaten siz nesiniz? Sokakta, devirmeye çıktığı devletinpolisinin gazından yakınan devrim neferi? Cemaatin yargı darbesinde müşahit? Evinde twitter başında ana avrat söven nefret suçları yasası imzacısı feminist? Sandık başında radikal temsili demokrasi savaşçısı? YSK önünde tekrar ülkücü yoldaşıyla saf tutan isyankâr anarşist…
Yoksa dün bir kadın televizyoncu yoldaşınızın, twitter’dan bana yolladığı ve sizlerin de en galiz küfürlerle RT ettiğiniz “g…tünü ve keseceğiz” mesajında olduğu gibi, şimdi de çantasından kapital çıkmış Polat Alemdar mı?
E canlarım benim, sorun değil, hangi senaryoyu istiyorsanız oynarız da
yeter ki an itibariyle hangi oyuna geçtiğinizi bilelim. Zira hızınıza
yetişemiyoruz, ezberimizi unutur, repliğimizi şaşırır, doğaçlama falan
yaparız, maazallah.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019