Melih ALTINOK
Türkiye, seçim barajının düşürülmesi başvurusunun Anayasa Mahkemesi gündemine gelmesini konuşuyor.
Tartışmaların fitilini, Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın bir gazetecinin sorusu üzerine başvuruyla ilgili yorum yapması ateşledi. Kılıç, ihsas-ı rey olarak değerlendirilen yorumunda, mahkemenin kararının 2015 seçimlerini etkileyeceğini söylüyordu. (Muharrem Sarıkaya/20.11.2014 Habertürk)
Başta muhalefet partileri olmak üzere AK Parti iktidarını sandıkta devirememekten fazlasıyla sıkılan medya aktöreleri bu açıklamanın üzerine balıklama atladılar. Üstelik bu kez arkasına sığınacakları meşru bir argümanları da vardı. Çoğumuzun yakındığı yüksek seçim barajı!
Pek çok hukukçu ve demokratsa bu yöntemin, AYM’nin kendini yasa yapıcı (parlamento) yerine koyması anlamına geleceği kanaatinde. Üstelik mahkeme başvuru üzerine hak ihlali kararı verse bile, baraj konusu yasalarla düzenlenmiş bir alan. Yani değişiklik gerekiyor. Kaldı ki, olası bir düzenleme bile, bir yıl içindeki seçimlerde uygulanamıyor.
Barajın düşürülmesini savunmama karşın, ben de kendimi ikinci grupta tarif ediyorum. Takip edenlerin bildiği üzere dün de bu içerikte bir makale yazdım. Yazının ardından bazı okurlar gün içindeki yorumlarında şöyle yakınıyorlardı:
“Barajın yüksek olduğunu ve düşmesi gerektiğini siz de savunuyorsunuz. Parlamento da 30 yıldır bu sorunu gidermeye yanaşmıyor. Yargı aracılığıyla da olsa bu sorunun çözülmesinde ne sakınca var?”
Demokrasinin varoluşuna aykırı
Sorunlu bir yöntemle olumlu sonuç almaya meyletmek sonun başlangıcıdır. Halkın tek ve meşru temsilcisi parlamento dururken, yargı eliyle yasama faaliyeti yapmak egemenliğin halktan alınıp bürokrasiye devri anlamına gelir.
Evet, yüksek seçim barajı demokrasiler için temsil noktasında bir problemdir. Ancak yargı vesayeti demokrasi içi bir sorun değil, varoluşuyla ona kasteden karşıt bir güçtür. Dolasıyla bu iki sorunu simetrik tehditler olarak görmek mümkün değil.
Bunun kanıtı olarak, kurumsallaşmış demokrasilerde farklı oranlarda seçim barajının kabul edilebilir olmasına karşın yargı vesayetinin kategorik olarak reddedilmesini gösterebiliriz.
Kısacası bir kereden çok şey olur.
Sıfır baraj "Demokrasinin Amentüsü" değil
Siyasi tartışmalarda âdeta aksiyom muamelesi çekilen bazı kavramlar var. Örneğin başkanlık sistemi tartışmalarında parlamenter sistemin sanki demokrasinin olmazsa olmazıymış gibi dayatılması. Sanki 150 yıllık parlamenter sistem deneyimimiz bize hazır demokrasi armağan etmiş gibi.
Seçim barajı tartışmasında da, istikrar kaygısıyla oranı makul bulanlara benzer bir baskı uygulanıyor. Oysa kimileri de, temsilde adalet probleminin çözümü, siyasi farklılıkları tolere edecek uzlaşı pratiklerinde görebilirler. Seçim ittifaklarının yasallaşması gibi formülleri önerebilirler. Ve bu görüşleri onları otoriter kılmaz.
Biliyorum zahmetli ve kimileri için imkânsız ama önermeden geçemeyeceğim. Üzerinde kafa yormadan futbol fanatiği gibi taraftarı oldukları seçim formüllerini tartışanları aforoz edenler biraz durup düşünsünler.
Yargının halkın egemenliğini gasbedip kendini yasa yapıcı yerine koymasına ve seçim barajını düşürmesine göz yummak mı demokratlık? Yoksa varoluşundan ziyade oranı “demokrasi içi bir problem” olan seçim barajını parlamentonun değiştirmesini beklemek mi?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019