Melih ALTINOK
Dün Cumhuriyet, Posta, Hürriyet, Birgün, Bugün, Taraf ve benzerlerinin ilk sayfalarına bakanlar anı gazeteyi okuduğunu sanmış olmalılar. İşin acı olan tarafı haklılar da... Çünkü hepsi de ilk sayfalarını aynı habere ayırmışlardı: "İşin içinde Reis var, MİT var."
Ani, olağanüstü, siyasi farklılıkları talileştiren, nedenleri, gelişimi ve sonuçları üzerinde konsensüse varılmış bir gelişme mi yaşanmıştı?
Hayır.
Mevzu, üç beş gün önce bir gazetecinin uğradığı yumruklu saldırıyla ilgili kulisti.
Peki nasıl oluyordu da, bunca gazetenin ayrı toplanmasını beklediğimiz yazı işleri aynı "duyumu" aynı içerik hatta tıpatıp başlılarla işleyebiliyordu?
Rastlantı olamazdı değil mi? E kulakları da bir olmadığına göre...
Ortada kemiksiz, tartışma götürmeyecek, üzerinde her görenin aynı sonuca varacağı bir kaynak mı vardı? Hayır. Zira asıl, mafyavari ilişkileri ortaya çıkan lümpen saldırganların, "reis" derken gerçek anlamda reislerinden bahsetmediklerini düşünmek için "reis" diye anılan kişiye karşı saplantılı bir ruh haline sahip olmaları gerek. Bu aşırı yorumun yanı sıra, farklı gazetelerin hepsinin de metinlerinin aynı yerine yerleştirdikleri zorlama tanımlamalar şüpheleri daha da artırıyordu.
Kaldı ki, sözünü ettiğimiz yayın organları, bugüne değin siyasi yelpazenin taban tabana zıt yerlerinde konumlanmış okura seslenen gazetelerdi.
İlk kez karşılaşmadığımız ancak her defasında bizleri şaşkınlığa sürükleyen bu pişti halinin, organize bir faaliyet olduğu çok açık.
İlla ki, bu gazeteleri hedefleri doğrultusunda yönlendiren ortak bir akıl var. Reklam desteği ya da örtülü yöntemlerle bu yayınları besleyen bir odak mevcut. Bununla ilgili ciddiye alınacak pek çok delil de ortada. Zaten hiçbiri de bu ilişki ağını reddetme ihtiyacı bile duymuyor.
Ancak açık söyleyeyim, karşı karşıya olduğumuz durumun, aynı düşmana karşı savaşanların bir süre kanıksadığı, gazetecilik pratiğiyle ve insanlıkla ilgili boyutu benim daha fazla ilgimi çekiyor.
Aynı güvenlik ya da yargı bürokrasisinden gelen istihbaratın, gazetecilik ilkelerine uygun olarak işlenmesi halinde istenen etkiyi yaratmayacağını bilen aklın teslim olduğu bu refleks insanı insandan alır.
Bir süre sonra yalnızca mesleğiyle ilgili karşılaştığı malzemeleri değil, gündelik pratiklerine dair ayrıntıları da bu saplantısıyla okuma başlar.
İlkeleri, ideolojisi, dünya görüşü de amorflaşır. Geçtiğimiz günlerde, yıllardır gazetecilik yapan bir büyüğümüzün yaptığı gibi, Twitter'den okurlarına aşağıdaki "haberi" geçecek hale getirir.
"Bugün duydum gençlerden biri hapşırırken diğerleri 'çok yaşa' yerine bir ağızdan. 'Tayyip'siz yaşa' diye haykırdılar!"
Ne kadar yaratıcı bir kurmaca değil mi?
Tabii ki haklısınız, en fazla iki saat dayanan yalanlarla gazete çıkaranların bu ayıplı mallarını alan bir kitle hâlâ mevcut.
Ve onlar da bu parodiden rahatsız değiller. Çünkü aklen ve vicdanen izah edemedikleri halleriyle yüzleşmek değil, sakatlıklarıyla barışık yaşamak istiyorlar.
Koltuklarının altında taşıdıkları gazetelerin, izledikleri televizyonların kısacık bir muhakemeyle anlaşılacak durumunu, kendileri gibi hastaların olduğunu bilmenin huzurunu yaşamak için kullanıyorlar.
Ne zor değil mi? Acı olan, insanın elinden Allah'tan hepsine acil şifalar dilemekten başka bir şey gelmemesi.
Bu kolektif deliliğe harcanan onca para, emek ve hepimizin ülkece ödediğimiz ortak maliyet de cabası.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019