Melih ALTINOK
Kamuoyunun gündemini günlerce meşgul eden tartışmalar bir kör dövüşünden farksız. Bu yüzden de aksi görüşlerde olanların belki de tartışmayı sonlandıracak soruları güme gidiyor.
Kimileri ise ajitasyon batağından çıkıp nesnel olayım derken istihbarat gazeteciliğinin dehlizlerinde kayboluyor. Peşinden sürüklemeyi başardığı üç beş okurun da ya kafasını daha fazla karıştırıyor ya da gazeteden soğutuyor.
Elbette iyi örnekler de var, ancak onlar da "kemik sesi duymazsak para yok" anlayışının hakim olduğu medyamızda eriyip gidiyor.
Sabah'ın Perspektif sayfalarında bu eleştirilerimizi boşa çıkartan bir editoryal bakış var. Örneğin dün İsmail Çağlar, daha çok Can Dündar'ın AYM tarafından tahliye edilmesini savunanların görüşlerini hiçbir komplekse kapılmadan tane tane yanıtlamıştı. Üstelik de inanmayacaksınız ama sorular da dahil 2800 vuruşta! Yani ideal bir köşe yazısı uzunluğunda.
İşte size Çağlar'ın, onca derdimiz varken ülke gündemini esir alan Can Dündar ve AYM kararı hakkında netleşmenizi sağlayacak yazısından bir bölüm. Soruları azıcık değiştirdim.
Bir gazeteci olan Can Dündar neden tutuklandı?
MİT TIR'ları davasında, kendilerine siyasi ve askeri casusluk ve terör örgütüne yardım suçları isnat edildi.
İyi de aynı haberi daha önce yapanlar neden tutuklanmadı?
MİT TIR'ları 19 Ocak 2014 tarihinde durdurulduğunda birçok medya organında konuyla ilgili haber yapıldı. Gazeteciler haber kaçırmama refleksi ile doğal olarak bu konuyu haberleştirdiler. Ancak 20 Ocak 2014 tarihinde davaya bakan mahkeme konunun ulusal güvenliği ilgilendiren bir mesele olması gerekçesi ile yayın yasağı getirdi. O tarihten Cumhuriyet gazetesinin konuyu tekrar haber yaptığı 29 Mayıs 2015 tarihine kadar MİT TIR'ları olayının paralel terör örgütünün bir kumpası olduğu anlaşıldı. Olayın diğer boyutlarının açığa çıkması ve mahkemenin verdiği yayın yasağı kararından sonra Can Dündar ve Erdem Gül'ün MİT TIR'ları ile ilgili görüntüleri yayınlaması habercilik refleksi ile açıklanamazdı. Nitekim mahkeme de bu yönde görüş bildirdi ve tutuklama kararı verdi.
Peki, bu basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemez mi?
Eğer MİT TIR'larının durdurulmasının hemen ertesinde bunu haber yapan gazeteciler suçlansaydı, ciddi bir basın özgürlüğü sorunundan bahsedilebilirdi. Ancak 1.5 yıl sonra yayın yasağına rağmen yapılan bu yayının basın özgürlüğü ile alakası yok. DAİŞ'le alakalı basın organlarını kapatmak ne kadar basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilebilirse bu mesele de o kadar basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilebilir.
Olsun yine de tutuksuz yargılama tercih edilseydi?
Mahkemenin isnat ettiği suçların ağırlığı ve verilecek cezanın üst ve alt limitleri düşünüldüğünde bu davada verilen tutuklu yargılama kararı orantılıdır. Basit bir hakaret davası değil ülkenin ulusal güvenliğini ilgilendiren bir suç isnadı var ortada.
Dava sürerken Anayasa Mahkemesi'nin tahliye kararı ne anlama geliyor?
Maalesef daha önce başka örneklerini gördüğümüz bir yetki aşımı ile karşı karşıyayız. Bu kadar önemli bir konuda, ortada ciddi isnatlar ve deliller varken Anayasa Mahkemesi'nin gündemindeki diğer dosyaları bir kenara bırakarak bu konuya el atması, tıpkı 367 kararı veya başörtüsü düzenlemesinin iptali kararında olduğu gibi hukuku kullanarak, hatta sömürerek ülkedeki kritik süreçlere yön verme çabasıdır.
Evet, bana 5 tanesi bile yetti. Haksız mıymışım?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019