Melih ALTINOK
Gerçi epey itirafta bulundu ama dünyayı ve Taraf sayesinde Türkiye’yi kasıp kavuran Wikileaks kardeşliğinin ardından, Fukuyama’dan “tarihin sonu” üzerine yorumlarını bir daha dinlemek isterdim.
Muhtemelen, kendisinin büyük bir iştah ve heyecanla duyurduğu zamansız ilanını “kaba ve çiğ” bulan Paul Virilio’nun “coğrafyanın sonu” tezini çalışma masasına koymuş, rahatlığının yerini de kaygı almıştır.
Yalnızca kapitalizmin şövalyelerinin tavrı ilgilenmiyorum elbette. Anlam ve değer üretim merkezlerinin, bilgi ve paylaşımı tekelini kıran internet ağı v.b. sayesinde, yerel kısıtlamalardan kurtulmuş, yurtsuz konumunu, anlaşılmaz bir inatla küçümseyen ve hâlâ söylenti ağı şeklinde çevrilebilen “wetware” de ısrarcı olan “solcuların” tutumu da üzerinde durulmayı hak edecek kadar dramatik bence.
Zira Marks’ın 19. yüzyılın parametreleriyle sınırlarını ve içeriğini tarif ettiği solun direği enternasyonalizmi dondurup, bu olguyu başka ülkelerdeki proleter kardeşleri için grev ve sabotaj yapmaya indirgeyen, ya da trenlere binip devrim cephelerine “akmak” sanan kutsal metin muhafızlarının sesi sol içerisinde baskın.
Oysa dün Seattle’da, Gürcistan’da, Ukrayna’da... “kalkışılan”, bugünse Arap coğrafyasında sokağa çıkma yasağından önce Facebook ve Twitter gibi mecraları yasaklamaya çalışan diktatörlere kâbuslar gösteren küresel intifadanın kendilerine sağladığı nimetleri bir fark edebilseler, onun dilini konuşmaya cesaret edebilseler ah; yeni devrim çağının anahtarı tam da burada gizli.
Evet, evrensel solun özgürlük ve eşitlik ile birlikte üzerinde yükseldiği sacayağının en önemli parçası olan dayanışma bugünlerde engellenemez enformasyon paylaşımı ile beslenen şeffaflaşma hamleleriyle başat bir rol oynamaya başladı. Hatta şeffaflığın, yüzlerce yıldır formunu muhafaza eden bu sacayağının evrimleşmesi sonucu, dördüncü ayağı oluşturduğunu söylemek de pekâlâ mümkün.
Mısır’da, Libya’da, Tunus’ta patlayan onlarca atom bombası gücündeki isyanlara bir bakın. Egemenler, Foucoult’nun bir yıldıza benzettiği, kontrolün modernleşmesinin muhteşem bir metaforu sayılan “Panoptikon”un merkezindeki kuleden kanatlardaki “sakinler” üzerinde kurdukları denetimi artık sağlayamıyorlar. Yıllardır gözlendiğimiz o kulenin taşlarını saydamlaştı. Gözleyen de gözleniyor artık. Ve gözleyenler için daha da tehlikeli olanı, sakinlerinin, tıpkı varoluşunu fark eden birey gibi, bunun bilincine varmaları.
Türkiye de kuşkusuz ki, son on yıldır attığı adımlarla, demokrasi açısından pek çok üçüncü dünya ülkesinden ileri konuma ulaştı. Tabii ki hâlâ büyük eksikler mevcut. Ancak yamaçtan yuvarlanmaya başlayan taş artık hız kazandı, durdurulması nerdeyse olanaksız.
İşte Taraf‘ın (Yasemin Çongar’ın büyük katkılarıyla) hafta başından beri ülke gündeminin ilk sırasına oturan WikiLeaks’le işbirliği de, yoğun olarak iç dinamikleriyle demokratikleşmeye çabalayan Türkiye ve diğer “sahalar” için bir dönüm noktası manifestosudur.
Taraf, Türkiye halklarını yoksulluğa, baskıya ve zulme mahkûm eden statükoyu ve sağdan-soldan ilişiklerini panikleten WikiLeaks adımıyla, Ergenekon, Balyoz, Kafes gibi sırların ifşasında oynadığı başrolünü bir adım ileri götürdü. Şimdi de ustalığını Türkiye’nin son yıllarının röntgenini çekerek devam ettiriyor.
Evet, kuşkusuz ki bu kavşak birileri için gerçekten tehlikedir.
Bu şeffaflaşma ve yeni bin yılın “gazetecilik faaliyeti” tam da Soner Yalçın’ın, dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a yazdığı mektupta, farkına vardığı “tehlike”, tanımladığı “yeni konsept”tir. Yalçın’ın, ayrıcalıklarını ve hükümranlıklarını kaybetmeye başlayan seçkinlerin tercümanı olduğu, biz reayaların küresel uyanışına karşı topyekûn savaş çağrısı yaptığı mektubunu hatırlatmaktan imtina etmeyelim:
“Kafasını yukarı çevirip ‘renkli devrimlere’ sahne olan ülkelere bakanlar bunu anlayacaktır. Evet, bu bir iç savaştır Paşam! Bunun topu tüfeği, askeri bazı gazetelerdir, tv’lerdir. Bazı sivil toplum kuruluşlarıdır. Bazı partilerdir... Bunları ikna edemezsiniz... Paşam! Sizi zor günler bekliyor. Ya bu yeni konsepte uygun karşı adımlar atacaksınız, ya da bu savaşta yenileceksiniz.”
Ya, askeri ve sivil cenahtaki paşa paşa yaşayanların, çoğunluk olduğumuz halde azınlık muamelesi çekilen bizlere şeffaflaşmanın tehlikeli olduğunu yutturmaya çalışanları, yıllardır kirli ilişkilerle elde ettikleri güçle fütursuzca gündemi manipüle edenlerin telaşını, “zamanlama manidar” zırvalıklarını, “Niçin Taraf“ sorularını bir de bu gözle değerlendirin.
Özellikle kendisini solda tarif eden yoldaşlara tavsiyemdir. Nevi şahsına münhasır amorf bir sol tahayyülünden artık yakanızı sıyırıp, Halil Bertay’ın dünkü yazısında mükemmel bir biçimde tasvir ettiği haset ve nefretten kurtulun. Gelin Türkiye halkının varoluşunu keşfettiği bu küresel şeffaflaşma hareketine, kardeşliğe şahitlik edin. Dahası bir tuğla da siz kırın esaretimizin duvarından.
Not: Metinde, Zygmaunt Bauman’ın “Küreselleşme” ve “Modernlik ve müphemlik” adlı eserlerindeki bazı tanımlarından yararlandım.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019