Yıldıray OĞUR
“Olayların hepsi açığa çıksın. Bütün gerçekler açığa çıksın. Artık yeter. Buraya gerçek adımı da yazıyorum. Gerçek adım Mahmut Yıldırım. Buraya yazıyorum. Gerçekler açığa çıksın...”
İçimden Geçen Zaman kitabında Güldal Mumcu, 1996 Mayıs’ında Kurban Bayramı günü (28 Nisan 1996 olmalı) ellerinden tuttuğu iki çocukla kapılarına gelen adamın merdivenden inerken böyle bağırdığını anlatmıştı.
Adam, taziyeler için evin girişine konan deftere gerçekten dediklerini de yazmıştı. Ertesi sabah “Defteri saklamam gerek” diyerek aşağıya inen Mumcu’yu bir sürpriz bekliyordu. Yıllardır yerinde duran, doldukça değiştirdikleri defter ilk kez yerinde yoktu.
Uğur Mumcu cinayetinden 19 yıl sonra kitapla ortaya çıkan bu tuhaf olayın en dikkat çekici kısmı tarihi.
Mayıs 1996. Susurluk Kazası’na daha 7 ay var. Türkiye’de geniş bir kesimin Yeşil ve gerçek adı olan Mahmut Yıldırım’la tanışmasına da. Bir meczupluk ya da kötü bir şaka için bile vakit çok erken.
Ayrıca Yeşil’in (Mahmut Yıldırım) o sıralarda Ankara’da olma ihtimali çok yüksek. Mumcuların evinin kapısına gelecek kadar özgüven sahibi olması da…
Bunu, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 2014/163 esas sayılı, Mahmut Yıldırım’ın da sanıkları arasında olduğu 17 fail-i meçhul cinayeti soruşturan davanın ek dosyalarına girmiş, gözlerden kaçmış 37 sayfalık rapordan kestirmek zor değil.
Mahkemeye gönderilen rapor, 29-05-1998 tarihli MİT Müsteşarlığı Teftiş Kurulu’nun, raporun girişinde yazıldığı gibi “Mahmut Yıldırım (Yeşil) ile teşkilatımız arasındaki ilişki ve teşkilat mensuplarının adı geçen ile temasları'nın soruşturulması” raporu.
Rapordan anlaşılan, Yeşil’in bilindiği gibi Nisan 1996’da Mercedes Operasyonu (Şam’da Abdullah Öcalan’a yönelik suikast girişimi) ve Eylül 1996’da Yıldırım Operasyonu’nda (Yunanistan’da PKK’ya ve PKK’ya yardım edenlere yönelik bir operasyon) görev almış olduğu. İki operasyon da başarısızlıkla sonuçlanmış.
Ama bir operasyonun daha hikâyesi anlatılıyor raporda. Aslında eski Türkiye’nin hikâyesi bu.
Her şey 14 Eylül 1996’da, PKK’nın Beyrut Sorumlusu A.Ö.‘ün Türkiye’nin Beyrut Büyükelçiliği’ne gelip teslim olmasıyla başlamıştır. Türkiye’de sorgulanan PKK’lı, 27 Kasım 1996 günü Abdullah Öcalan’ın Şam’dan Beyrut’a gelerek, bir evden telsizle PKK’nın kuruluş yıldönümü nedeniyle bir konuşma yapacağını söyler. Mercedes Operasyonu’nda başarısız olan MİT’in eline bir fırsat daha geçmiştir.
Bir hafta 10 gün gibi kısa bir sürede hazırlanan operasyona Fırsat Operasyonu adı verilir.
Operasyona katılacaklardan biri de 'Hacı' diye bilinen Mahmut Yıldırım’dır. Metin Atmaca adına düzenlenmiş pasaportla, 23 Kasım 1996 günü beraberindeki kişiyle birlikte Beyrut Havalimanı’na iner. Ama havalimanında onu karşılaması gereken kişi gelmemiştir. Operasyonun diğer ekipleriyle irtibatlarını onun üzerinden sağlamaları planlanmıştır halbuki. Yeşil, Ankara’daki toplantıda kararlaştırıldığı gibi bir cep telefonu kiralar. İddiaya göre sadece Beyrut’ta çeken bir telefondur bu. Carlton Hotel’e yerleşip beklemeye başlarlar.
Türkiye, 21 gün önce 3 Kasım 1996’daki Susurluk Kazası’yla çalkalanmaktadır. Yeşil adı gazetelerde telaffuz edilmeye başlanmıştır Ama aranan Yeşil, MİT’in Öcalan’a yönelik suikast operasyonu için Beyrut’tadır.
Susurluk Kazası sonrası çıkışlarıyla derin yapılara, çetelere işaret eden ana muhalefet lideri Mesut Yılmaz da ne tesadüf aynı gün, 23 Kasım 1996’da yakın arkadaşı ve partideki yardımcısı Cavit Kavak ve yanlarında eşleriyle yurt dışına çıkar. Bir rivayete göre uçakları Budapeşte’de yakıt ikmali için durur. Ziyaretten Türkiye’nin Macaristan büyükelçiliğinin bile haberi yoktur. Neden yapıldığı, nereye gidildiği de. Budapeşte Hilton Otel’e yerleşirler.
Gerisini, o ünlü olaydan sonra zanlı Veysel Özerdem’in polise verdiği ifadeden okuyalım:
"24 Kasım 1996'da evimde dinleniyordum. Öğleden sonra bilardo salonuna gittim. Salona, bodyguard Drabik Jolti girdi. Sabah, İsmail Koçkaya'yla birlikteyken Yılmaz'ı otelde gördüğünü söyledi. Bu sırada telefon eden Koçkaya'ya, Yılmaz'ı görüp görmediğini sordum. Yılmaz'a arkadan küfür ettiğini söyleyip 'Ama duyup duymadığını bilmiyorum. Müsaitsen Hilton'a git, Yılmaz'ı görürsen en azından bir yumruk at' dedi. Ben de `Bu bizim namus meselemiz' dedim. Hilton'a hareket ettik. Burada otururken görmemle bulunduğu yere doğru hareket edip ani hareketle sağ yumruğumla yüzüne yumruk attım. Bu sırada Yılmaz yere düştü. Ardından Yılmaz'ın koruması olan şahıslarla aramızda boğuşma geçti. Onlardan kurtularak Ziya Korkut ve Drabik Jolti'nin bulunduğu otoya binip uzaklaştım. Bir jeep bizi takip etti. Ancak izimizi kaybettirip bilardo salonuna geldik. Bilardo salonundaki Koçkaya'ya 'senin talimatını yerine getirip Mesut Yılmaz'ı yumrukladım' dedim. Gülümseyerek 'iyi yapmışsın' dedi. Olaydan sonra kendi evimden ayrılıp Budapeşte'de bir ev tuttum.”
19 yıl sonra o yumruğun düğümünün çözülmesi için Mahmut Yıldırım’ın Ankara’da aynı apartmanda yaşadığı kardeşi Bahattin Yıldırım’ın MİT raporunda yer alan ifadesini okumalıyız:
“Macar İsmail (Koçkaya) bir akşam telefonla beni aradı, ağabeyimi sordu. Çok önemli, çok acil bulmam lazım, ona ulaş beni arasın dedi. Ben o sırada ağabeyimin yurt dışında olduğunu biliyordum. Ancak hangi ülkede olduğunu bilmiyorum. İsmail’e, benim ona ulaşacağım bir telefon yok, ancak o beni ararsa senin aradığını söylerim dedim. Ertesi sabah gazetelerden Mesut Yılmaz’ın Macaristan’da yumruklandığını, daha sonraki gün ise yumruklayan ve azmettiren isimler açıklandığında, bu olayda yer alan İsmail’in beni bu konu ile ilgili olarak aradığını anladım. Ağabeyim, 28 Kasım 1996 günü akşamı yurt dışından geldikten sonra İsmail’in aradığını söyledim. Tamam, ben görüştüm dedi. Yorgundu, daha fazla konuşma imkanımız olmadı.”
Yorgundu. Çünkü Fırsat Operasyonu da başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Öcalan’ın geleceği söylenen ev inşaat halindeydi ya da Öcalan haber alıp o eve gelmemişti.
Ama MİT’in Öcalan operasyonu için Beyrut’a giden Yeşil, taa oradan Macaristan’daki eski Başbakan’a, ana muhalafet liderinin burnuna yumruk attırmayı “başarmıştı.”
MİT teftiş kurulu da aynı fikirde: “Mahmut Yıldırım’ın Budapeşte’de Sayın Mesut Yılmaz’a yapılan saldırı olayının organizesinden haberdar olduğu ihtimalini akla getirmektedir.”
Yeşil, başarısız olan Beyrut operasyonunun ardından 1 Aralık 1996 günü MİT’te yapılacak toplantıya gelmedi. Çağrı cihazına bırakılan çağrılara da cevap vermedi. Evine gidildi, bir gün önce evden çıktığı öğrenildi. 2 Aralık günü Ankara’da bir kebapçıdan telefonla görüştüğü tespit edildi. Daha sonra da kendisinden bir daha haber alınamadı. Hatta 28 Şubat’ın ardından Başbakan olan Mesut Yılmaz, MİT’ten kendisine verilen bilgiler çerçevesinde Yeşil’in öldürülmüş olabileceğini açıkladı.
19 yıl sonra bir Başbakan’a yumruğun hikâyesini okudunuz.
Üzerinden çok zaman geçti. Çağrı cihazı artık yok. Cep telefonu kiralayan kimse de kalmadı. Sadece Beyrut’ta çeken cep telefonu şebekesinin batmış olma ihtimali de çok yüksek.
Öcalan’a suikast için başarısız operasyonlar düzenleyen MİT, İmralı hapishanesindeki Öcalan’la müzakere yürütüyor. Mesut Yılmaz ve ANAP Twitter’da çok gülünen bir espri malzemesi.
Yeşil’in yaşayıp yaşamadığı ise mahkemelerde yakınlarının hesabını soran bir avuç insan dışında artık kimsenin pek de umurunda değil.
Bilinen, Metin Atmaca adına düzenlenmiş pasaportunu hiçbir zaman iade etmediği…
Bilinen, eski Türkiye’nin, yenisinde ne olursa olsun hiç de özlenecek bir yer olmadığı…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025