Yıldıray OĞUR
Bu yazı yazıldığında 2002’den beri girdiği 12’nci seçimden de zaferle çıkmayı başaran ve Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin ilk Cumhurbaşkanı olarak birinci turda seçilmeyi başaran Cumhurbaşkanı Erdoğan henüz balkon konuşması olarak bilinen konuşmasına başlamamıştı. Muhtemelen o konuşmada teşekkürler bölümü de olacak. Herhalde o teşekkürlerin ilki Cumhur İttifakı’nın isim babası, erken seçim kararını ilk açıklayan ortağı Devlet Bahçeli’ye gidecektir.
Hem muhalefet partilerini, strateji geliştiremeden, birbirine ısınıp yakınlaşamadan, onlara seçmenin yüzde 50’sini kazanmak için manevra yapacakları bir zaman bırakmadan hazırlıksız yakalayan baskın seçim kararı için hem de hem de cumhurbaşkanlığında MHP seçmeninin oyunu kendisine yönlendirmeyi başardığı için bu teşekkürü hak ediyor Bahçeli.
***
Cumhur İttifakı’nın Meclis’te AK Parti’nin 300 vekilin altına düşmesiyle bir seçim ittifakından bir fiili koalisyona dönmesi ve AK Parti’de tepki oylarının adresinin de pek çok ilde MHP olması, bu teşekkürün tonunu da belirleyecektir. Bu seçimin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonraki en büyük kazananının Bahçeli olduğu açık. MHP’nin kimsenin tahmin etmediği hatta MHP’li yöneticilerin bile bu kadarını beklemediği oy oranı kadar oylarını artırdıkları 45 ilin çoğunluğunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki iller olması sahiden şaşırtıcı.
Cumhurbaşkanı’nın teşekkür listesine muhtemelen giremeyecek ama bu seçimin sonucuna etki eden bir kaç isim daha var. İlk sırada; Meral Akşener ve CHP’nin sol-Kemalist kanadı geliyor. Çünkü onların ideolojik direnci sayesinde muhafazakâr seçmenin önüne oy verebileceği bir alternatif çıkmamış oldu.
Her ne kadar bütün kampanya boyunca Abdullah Gül’ün çatı adaylığına karşı çıkarak ne kadar büyük bir stratejik deha ortaya koyduklarıyla övünseler de, günün sonunda oylarının ve boylarının Türkiye’de bir seçimi kazanmaya yetmediği, muhafazakâr insanları ikna etmeden bu ülkede seçim kazanılamayacağı bir kere daha ortaya çıkmış oldu. Ama muhtemelen bu gerçeği kabul etmek istemeyecek kadar kendi seslerine aşık oldukları için bundan o dersi de çıkaramayacaklar.
CHP içindeki Kemalist kanadın favori cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkan ama kendisinden beklenenden daha kapsayıcı bir dil ve siyaset tutturan Muharrem İnce ise laik seçmenleri etrafında toplamayı başarsa da samimiyetle denemesine rağmen muhafazakâr seçmene ulaşmayı başaramadı. Bunun için hem siyaseten çok geç kalmıştı hem de net bir iletişim kuracak insan kaynağı ve siyasi stratejiden yoksundu. Ama herhalde bunun mesulü ondan çok, böyle bir iletişime hazır olmayan CHP tabanı oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan balkon konuşmasında Pucca’ya ve kendisine ağır sözlerle saldıran İzmirli CHP’li seçmenlere birkaç laf söylese yeriydi. Ama herhalde AK Parti’li yöneticiler, son iki günde kendi kampanyalarından daha etkili olan bu iki olayın kahramanlarına teşekkür borçlular. Çünkü onların saldırıları, son iki günde AK Parti iktidarı ve Erdoğan’la ilgili eleştirileri olan küskün ve kafası karışık AK Parti’li seçmenleri yeniden teyakkuz haline geçirmeyi başardı. Seçim ekonomik, siyasi, hukuki, demokratik sorunlar yüzünden seçmelerin iktidara bir ders vereceği rasyonel bir araç olmaktan çıktı ve yeniden kimliklerin sayıldığı bir nüfus sayımına döndü.
***
Galiba bu seçim HDP diye bir gerçek olduğunu, yok sayarak, hapse atarak bu gerçekle baş edilemeyeceğini de bir kere daha ortaya koymuş oldu. Türkiye’de 15 Temmuz darbesi, FETÖ tehdidi, PKK saldırıları, Suriye meselesi, dünyayla sorunlarla oluşan beka kaygısının bir siyasi ajitasyon değil, toplumsal bir kaygı olduğu da bu seçim sonuçlarından bize düşen derslerden biri. Toplum bütün bu travmalarla daha güvenlikçi, daha milliyetçi bir yerde durduğunu net olarak gösterdi.
Erdoğan, bu tehditler karşısında toplum için direnç noktası olmayı sürdürüyor. AK Parti oyunun Erdoğan’ın 10 puan altında kalması ise iktidara verilmiş bir mesaj olarak algılanırsa herhalde seçmenin muradı daha iyi anlaşılmış olur.
Yani gökten herkesin başına kızıl elmalar düştü...
Yazarlar
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025