Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi, dolara söz geçiremiyor. Ne sözlü müdahaleden başka elden bir şey geliyor, ne de dolar laftan anlıyor, söz dinliyor.

Yine de meydan söz savaşlarına kaldı.

Her şamatanın alıcısı, her komplo teorisinin müşterisi var ama doları durdurabilen yok.

Muhtelif senaryolardan hangisi durumu doğru açıklıyor olursa olsun...

Velev ki tam da seçim öncesi ekonomik bir saldırı başlattılar...

Velev ki dış güçler paramıza operasyon çekiyor...

Velev ki silahla yapamadıklarını dolarla yapmaya kalkan darbecilerin işi...

Velev ki düşman, kur silahıyla vuruyor...

Velev ki dolar suç aleti, hainlerin elinde bir ihanet aracı...

Velev ki ekonomik değil psikolojik bir dalgalanma...

Velev ki rakamlar gerçeği yansıtmıyor, reel değil, manipülasyon var, balon şişiriliyor...

Velev ki faiz lobisi kurla kumar oynayarak bir vurgun daha peşinde...

Velev ki Erdoğan’ı yedirmeyen milleti, sırtında dolar kırbacı şaklatarak terbiye etme girişimi bu...

Ben yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce ne söylediğini bilir, onu söylerim:

“Bizde bir adet var, ülkede başımıza bir şey geldiği zaman hemen dış güçler deriz, yabancılar deriz, şu deriz bu deriz. Onlara isimler de buluruz. Bunlar sebebiyle biz ayağa kalkamıyoruz, kalkınamıyoruz, birliğimiz beraberliğimiz bozuluyor filan...

Yani bu doğru da olabilir. Ancak ben buna katılamıyorum. Eğer sizin bünyeniz sağlamsa, güçlüyse virüs hiçbir zaman size  zarar veremez...”

Madem ki ölçü, bahanelerle mazeretlerin arkasına saklanmamak...

Ve makro göstergelerle açıklanamayan, piyasa rakamlarıyla izahı olmayan, nedeni bulunamayan, gerekçesi olmayan bir ipini koparma hali var dolarda.

Ya bir ekonomik savaştayız ve baskın yedik, bombardımana yakalandık...

Ya da direksiyon hakimiyeti gerekçesiz kaybedildi, dolar nedensizce kontrolden çıktı, deli danalar gibi başına buyruk, ne tutuluyor, ne dizginlenebiliyor...

Öyleyse suçu dış güçlere atıp kenara çekilmeye müsaade var mı?

***

Bünyemiz bu tür şoklara, kriz yoklamalarına, dayanıklılık testlerine karşı neden sağlam değil denmeyecek mi?

Neden hazırlıksızız?

TL’den çıkıp dolara hücum furyasıyla kur patlatılırken... Öngörerek tedbirini almayanlar, sorumluluk da mı almayacak?

Piyasalara güven verecek, kuru yatıştıracak bir planımız, bir karşı hamlemiz de mi yok diye... Sorulmayacak, sorgulanmayacak mı?

Dış güçler dediğimiz, yabancı yatırımcılar. Babamızın oğlu değiller, paralarını hayrına bizde tutmuyorlar.

İster Türkiye’yi batırıp iktidarı altında bırakmak için vuruşarak çekiliyor olsunlar. İster gelecek risklerini yüksek ve çıkarlarını tehlikede gördükleri için panikle kaçışıyor...

Onları bu kadar korkutan belirsizlik mi, piyasa gerçeklerine savaş açılması mı, yerleşik kurallarla oynanması mı, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına güvenin sarsılması mı?

Her neyse... Elimiz armut mu topluyor, hani bizim savunma mekanizmamız?