Ali Saydam
Kedi derecelendirme kuruluşu Moody's -1989'dan beri ilk kez- Çin'in notunu düşürdüğünü açıklamış.
Çin Maliye Bakanlığı da 'kararın tamamen temelsiz olduğunu' vurgulayarak, Moody's'in ülkenin ekonomik sorunlarıyla ilgili durumu abarttığını ve reform çabalarına gereken değeri vermediğini ifade etmiş… Kibarca söylemişler. Zaman içinde biraz daha kızdıracak olurlarsa farklı tepki göstereceklerdir herhalde.
Çin'e dair bu son haber, bana İsviçre'deki öğrencilik yıllarımda İsviçrelilerin anlattığı o ilginç fıkrayı hatırlattı. Hani Çin liderine demişler ki, “Efendim İsviçre ordusu Çin topraklarına girmiş!”… O da hiç istifini hiç bozmadan sormuş: “Güzel, hangi otelde kalıyorlarmış?..”
Ya da fen biliminden hayata dair örnekler vermeye meraklı bazı arkadaşların özel hesaplamalar gerektiren şu sorusu da akla geliyor tabii: “Bütün Çinliler aynı anda oldukları yerde zıplarlarsa, dünyanın neresinde kaç şiddetinde deprem olur?..”
Bir de bildiğiniz üzere, bütün semavi dinlerde adları geçen, bir gün dünyayı istila edeceklerine inanılan 'Ye'cüc ve Me'cüc'le (Yahudi dininde Gog ve Magog) Çinlilerin ya da 'Asyatik' halkların kastedildiğini düşünenlerin sayısı da az değildir… Kubbealtı Lügati Ye'cüc'ü şöyle açıklıyor: “Kıyâmete yakın bir zamanda ortaya çıkıp pek çok kötülük yapacaklarına ve çok kısa boylu olduklarına inanılan iki kavimden biri (Diğeri Me'cüc'tür)”
Çin ile ilgili kelâm ederken ya da analiz yaparken iki defa dikkatli olmak lazım…
Uzun bir süre Türkiye'de de yayınlanmış olan NPQ (New Perspectives Quarterly) dergisinin tüm sayılarını dijital ortama taşıyıp web sitesine yerleştirilme sürecinde dikkatimizi çekti (http://www.bersay.com.tr/tr/npq). Simon Perez 1998 yılında (Cilt 1, Sayı 2, S.74) Çin'le ilgili gözlemlerini yazmış dergiye. Demiş ki: "Gittiğimiz bir lokantadaki kadın garsonun gelecekle ilgili görüşlerini sorduğumda verdiği cevap bir politbüro yetkilisini mutlu kılardı: 'En az 50 yılımızı alacak ama Avrupalı bir yaşam düzeyine ulaşacağız' "
Yıl 1998 ve Nisan ayıymış. Çin Komünist Partisi'nin 9. Kongresi'nin kapanışından birkaç gün sonra gerçekleşmiş bu ziyaret… Kadın garsonun '50 yıl sonrası', 2048 yılına denk düşüyor. 2048'e daha çok var; ancak Çin'in, bugün ABD ile yarışan bir küresel güç olduğu kabul ediliyor ve 2020'li yıllarda dünyanın en büyük ekonomisi olacağı öngörülüyor...
Bir yandan Moody's'in not düşürme işini bu bağlamda değerlendirirken, öte yandan Sayın Cumhurbaşkanının Çin seyahatinin stratejik önemini tüm veçhesiyle değerlendirmekte yarar var…
Markaya titizlenmek şart ve zorunluluktur
Bugün Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) ev sahipliğinde Marka Türkiye 2017 adı altında iki gün sürecek bir etkinlik başlıyor. Ülke markası gelişmeden ülkeden çıkacak markaların da güdük kalacağı tespiti bu etkinliğin ana eksenini oluşturuyor. Katılım ücretsiz. Biraz da bu etkinliğin etkisinde Mado – Sütçü İmam tartışmasından söz etmenin yeri geldi…
Ülke genelinde 300 kadar mağazası bulunan Mado, Alanya'da üç şubesi bulunan Sütçü İmam Dondurma isimli şirket ile davalık olmuş. Mado, Sütçü İmam firmasının marka taklidi yaptığını öne sürerek dava açmış. 5 yıl süren davada son noktayı Yargıtay koymuş. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararında, Sütçü İmam'ın tescil ettirdiği "Marmoda" markası ile Mado arasında bir benzerlik olmadığına hükmetmiş.
Emir demiri keser. 'Şeriatın kestiği parmak acımaz'. Hukukun üstünlüğüne sığınmak esastır… Evet, doğru… Ancak Mado'nun yaptığı kesinlikle doğrudur. Hiç olmazsa taklide yeltenecek olanlara bir tür göz dağı vermek adına…
Bir kurumun markası konusunda titizlenmesi kadar doğru bir şey olamaz. Bugün 'entelektüel sermaye', 'yumuşak güç' ve kapitalizmin en gelişmiş ürünü olan marka; serbest piyasa ekonomisinin en güçlü silahları olarak kabul ediliyor.
Bu titizlenme ihmal edilirse, İskender Kebap'ın başına gelen herkesin başına gelebilir. Bugün olayın çok yakınındakiler dışında kimsenin kafasında gerçek İskender'in hangisi olduğu, küçücük bir dükkândan tüm dünyaya yayılan İskender Kebap'ın gerçek kültür mirasının hangi İskender Kebapçısı tarafından sürdürüldüğü hususunda bir netlik yoktur. Benzer bir durum Sultanahmet Köftecisi'nin ve Marmaris Büfe'nin başına gelmiştir…
Fikrî Mülkiyet Hakkı bugün hukukun en önemli alanlarından biridir. O nedenle Mado'nun markası üzerine Fikrî Mülkiyet Hakları konusunda titizlenmesi kadar doğal ve yerinde bir davranış olamaz.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019