Alper GÖRMÜŞ
Şöyle diyorlar...
Mademki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 25 Ağustos 2004’te, başta Gülen Cemaati olmak üzere “irticaya karşı sert ve tavizsiz bir mücadele” kararı almıştır, bu durumda, o tarihten sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) “irtica”ya karşı hazırlanmış bütün “mücadele planları”, bu MGK kararının gereğini yerine getirmeye âmirdir... Yani tümü yasaldır, dolayısıyla da ortada bir suç yoktur.
Bazıları, muhteşem bir anakronizmle, MGK kararının, ondan 1.5 yıl önce 1. Ordu’daki darbe girişimiyle bağlantılı Balyoz davasını da hükümsüzleştirdiğini öne sürüyor ve o MGK kararının altında imzası bulunanlara sesleniyor: “Yargılamalar sırasında biriniz çıkıp belgenin varlığından söz etseydi, o subaylar ceza almayacaktı...”
Kiminin hedefinde sivil, kiminin hedefinde de asker imzacılar var...
Mesela Ertuğrul Özkök asker imzacıları tercih etmiş ama hepsini değil... Hedefi küçültüp Hilmi Özkök ile Aytaç Yalman’a sormuş sorularını:
“Diyemez miydiniz, o olağanüstü yetkili ön yargının önüne çıkıp: ‘Arkadaşlarımızın omzuna suç diye yüklediğiniz o ıslak imzaların dik âlâsını, bu hükümetin başta Başbakan’ı olmak üzere bütün üyeleriyle birlikte biz de attık...'
Hiç mi aklınıza gelmedi?.. Yoksa işinize mi?..”
Aytaç Yalman, Özkök’e gönderdiği cevabi yazısında soruyor ona: O belgede imzası olan üç komutan hüküm giydi... Madem o belge onları kurtaracaktı, neden acaba mahkemede hatırlatmadılar?
Bu soru, Ertuğrul Özkök’ün yaptığı vahim tarih hatasını imâ ediyor: O üç komutan mahkemede belgeyi hatırlatmadılar, çünkü onların hüküm giymesine gerekçe olarak gösterilen olaylar o MGK kararından 1.5 yıl önce yaşanmıştı ve olayların konusu hükümeti darbeyle devirme girişimiydi!!! (Mart, 2003).
***
Tabii herkes Ertuğrul Özkök kadar heyecanlı değil... Dolayısıyla onlar iddialarını “Balyoz davası” için değil, 25 Ağustos 2004’ten sonraki “irticayla mücadele” ile ilgili olarak öne sürüyorlar... Mesela Dursun Çiçek için, mesela İlker Başbuğ için...
Ne var ki onların iddiaları da Özkök’ünkinden hallice... Herhangi bir anakronizm içermedikleri için “hallice” diyorum... Yoksa onların da iler tutar bir tarafı yok.
Bakalım...
Bu iddia sahipleri şu düz mantıktan hareket ediyorlar: 2004’teki MGK kararında Gülen cemaatine ve “irtica”ya karşı sert ve kararlı tedbirler alınması isteniyor... Demek ki benzer içeriğe sahip olan Dursun Çiçek’in hazırladığı “İrticayla Mücadele Eylem Planı” da, İlker Başbuğ’un mahkûmiyetine neden olan internet siteleri de bir kararın gereğini yerine getirmekten ibarettir, dolayısıyla ortada suç yoktur.
Bu düz mantığın, sözü edilen planların ve sitelerin her şeyden önce iktidar partisini hedef aldığı ve onu devirmeye matuf olduğu gerçeği karşısında ayakta durabilme şansı yok.
Ayrıca MGK kararının, yargılanan planlardaki yasa dışı eylem ve operasyonlara cevaz verdiği de herhalde öne sürülemez.
Yarın öbür gün, diyelim 1990 tarihli, “Güneydoğu’da devletin gücünü en sert biçimde hissettirecek tedbirler alınmalıdır” gibi bir karar deşifre edilse, 90’lar boyunca şahit olduğumuz bütün o toplu katliamların, cinayetlerin, kayıpların failleri bir anda “masum” mu olacaklar?
Ertuğrul Özkök mesela, o zaman da çıkıp JİTEM’cileri savunacak mı?
Sanmıyorum...
Ve bu da bizi bir kez daha, birilerinin darbeciliği bir türlü bir tür cinayet (topluma karşı cinayet) olarak göremediği noktasına taşıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025