Alper GÖRMÜŞ
Dün gece (5 Ağustos) Türkiye’nin iki büyük haber kanalında iki büyük partinin liderleriyle gerçekleştirilmiş söyleşiler vardı. NTV’de Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti / AKP) lideri Tayyip Erdoğan, Oğuz Haksever’in; CNN Türk’te de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu beş kadın gazetecinin sorularını cevapladılar.
Üzülerek söylemek zorundayız ki, liderlerin dün sarf ettikleri sözlerden bazıları akıl sahibi, kalp sahibi herkesi rencide edici nitelikteydi.
Şimdi ne yazık ki, herkes sadece “öteki” partinin liderinin sözlerine odaklanıp kınayacak, kendi partisinin liderinin sözlerini ise, onaylamasa bile duymamış gibi yapacak. Oysa doğrusu, dün geceyi olduğu gibi gözler önüne sermek.
Gürcü’den de ‘çirkin’: Ermeni!
Oğuz Haksever, Başbakan Erdoğan’a birkaç gün önceki “Sen Alevisin, ben Sünniyim, öbürü Zaza, biliyoruz” şeklindeki sözlerinin epeyce eleştirildiğini hatırlatıp değerlendirmesini sordu.
Erdoğan, insanların kamusal alanda bu kimliklerini bir zamanlar gizlemek zorunda kaldıklarını, oysa şimdi hiçbir çekince duymadan ifade edebildiklerini hatırlattı. Erdoğan, bu gerçekliğe rağmen mesela Kemal Kılıçdaroğlu’nun hâlâ eski tarzda davrandığını, kimliğini gizlediğini, eleştirisinin bu tutuma karşı olduğunu söyledi.
Şimdi elbette Erdoğan’ın, eşitmiş gibi sunduğu bu kimliklerden “eşitler arasında birinci” olanını kendisinin temsil ettiğini ima ederek ince fakat sinsi bir ayrımcılık ve oy avcılığı yaptığı da öne sürülebilir. Artık hangisine inanırsanız; zaten bizi asıl ilgilendiren bölüm bu bölüm değil...
İşte tam bu sözlerden sonra Erdoğan lafı biraz da zorlama izlenimini veren bir köprüyle tartışma konumuza taşıdı ve aynen şöyle dedi:
“Benim için de neler söyleyenler oldu. Çıktı bir tanesi, aynı zihniyet, Gürcü diyen oldu. Çıktı bir tanesi, affedersin, çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu. Ben babamdan da dedemden de öğrendiğim şey, ben Türk’üm.”
Akla ve kalbe zarar şeylerin Erdoğan bölümünü kapatmadan önce, “Şeytan’ın gör dediği” faslından bir soru soralım...
İletişim uzmanı Ali Saydam, 4 Ağustos 2014 gecesi Cüneyt Özdemir’in CNN Türk’teki 5N1K programına katılmıştı. Özdemir orada kendisine Erdoğan’ın “Sen Alevisin, ben Sünniyim, öbürü Zaza” sözlerini hatırlatıp değerlendirmesini sordu.
Saydam ilginç bir cevap verdi bu soruya: Erdoğan’ın mesaj cümlelerinin hiçbiri tesadüfi değildi, hepsinin getireceklerinin götüreceklerinden fazla olduğu önceden araştırmalarla tespit ediliyordu ve ancak ondan sonra kitlelere sunuluyordu. Ona göre bu cümle de o fasıldandı.
Şeytan’ın “gör” dediği soru şöyle: Şayet bu tespit doğruysa ve Erdoğan, bu sözlerini önceki benzer sözlerinin yol açtığı tepkiye rağmen sarf etmişse, buradan nasıl bir sonuç çıkar?
Kabul edelim ki bu sorunun cevabı topluma dair tatsız bazı şeyleri getiriyor akla. Fazla deşmeyelim ve Kılıçdaroğlu’na geçelim...
CHP iktidarı: ‘Ahlâk reformu’ndan sonra
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu beş kadın gazetecinin sorularına cevap verirken akla zarar çok şey söyledi, biz burada en iri ikisiyle yetineceğiz...
Kılıçdaroğlu, programın başlarında “çözmekte zorlandığı” bir durumu tarif etti. Buna göre: Birileri, hırsızlık yaptığını bildikleri birilerine oy vermeye devam ediyorlardı. İşte bunu havsalası almıyordu CHP liderinin... Ve işte bu nedenle toplumun bir “ahlâk reformu”na (kendi kelimeleri) ihtiyacı vardı. Bu reform hayata geçirilmeden, AKP’ye oy veren insanların siyasi davranışlarında herhangi bir değişiklik beklenmemeliydi.
İş buradan “eğitim şart”a bağlandı ve Kılıçdaroğlu bu süreçte özellikle ilahiyatçılara büyük görev düştüğünü söyledi.
Haklarını yemeyelim, birkaç gazeteci, “ahlâk reformu” izahının nelere kapı aralayacağı hususunda nezaket sınırları içinde ve ima yoluyla Kılıçdaroğlu’nu uyarmaya çalıştılar ama bunun bir faydası olmadı. O kadar ki, programın sonlarına doğru, Aslı Aydıntaşbaş, 30 Mart seçimlerinde her şey bütün açıklığıyla ortaya serilmişken, 20 milyon insanın AK Parti’ye oy verdiğini hatırlattığında, Kılıçdaroğlu’nun bu apaçık gerçeğe “ahlâksızlık”tan başka bir cevabının olmadığını bir kez daha gördük... Kılıçdaroğlu, daha soru bitmeden yapıştırdı cevabı:
“Sayın Aydıntaşbaş, neden ısrarla bir ‘ahlâk reformu’na ihtiyacımız olduğunu savunduğumu şimdi anladınız mı?”
‘Bidon kafa’nın Kılıçdaroğlu versiyonu
Programa katılan gazetecilerden Zeynep Miraç’ın sorusu netti... Miraç, Erdoğan'ın Maltepe mitingine katılan kalabalığı hatırlattı ve sordu: “Bu insanlara nasıl dokunacaksınız?”
Kılıçdaroğlu’nun cevabı da çok netti: “Kitlelerin sorgulama gücü kaybolmuşsa, sizin ona nüfuz etmeniz mümkün olmaz. Sorunuzun cevabı budur.”
Kılıçdaroğlu biraz sonra biraz daha netleştirdi cevabını:
“Oysa insanların en büyük özelliği sorgulama yeteneklerinin olmasıdır. Sorgulama yeteneğini kullanmazsanız, toplumu ileriye taşıma şansınız sıfırdır. İnsanlık tarihine baktığınızda, bütün gelişmelerin ana kaynağı sorgulamadan kaynaklanıyor. Ama bir kitle var ki, yüzde 25 ile 35 arasında değiştiği söylenen bir kitle, hayatta hiç sorgulamıyor.”
Gazeteciler, “hiç değişmeyen ve hiç değişmeyecek” insanlardan müteşekkil bir toplumda, bu fikirleri savunan bir partinin nasıl olup da onların oyunu alarak iktidara gelebilmeyi düşündüğünü o partinin liderine sormalıydılar ama sormadılar.
Program, böylece sona erdi.
http://www.aljazeera.com.tr/gorus/liderlerden-akla-ve-kalbe-zarar-sozler
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025