Alper GÖRMÜŞ
15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlayan soruşturma ve kovuşturmalarda itirafçı olan Cemaat mensuplarının sayısının 20 bin civarında olduğu söyleniyor. Bunların bir bölümünün itiraflarının konusunu ise Gülen cemaatinin, bürokrasi içindeki örgütlenmesini kullanarak devlet kurumlarına giriş sınavlarının sorularını çalıp bağlılarına ilettiği iddiaları oluşturuyor.
Ne var ki, sayıları yüzleri bulan bu itiraflar Gülen cemaatinin tabanında önemli bir karşılık bulmadı. Tabandaki yaygın inanışa göre bu itiraflar ya baskı altında alınıyordu ya da Cemaat içine önceden sokulmuş kişilerin marifetiydi.
Ne var ki, eski Zaman gazetesi muhabiri Ahmet Dönmez’in 1 Mart 2020’de kişisel internet sitesinde kaleme aldığı bir yazı konuyu yeniden alevlendirdi. Yazıya gelen tepkiler, Cemaat tabanındaki eski muhkem inkâr pozisyonunun dağıldığını, tabanda ciddi kuşkuların oluştuğunu gösteriyor.
O kadar ki, Zaman’ın eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı dün (10 Mart) konuya açıklık getirmesi için Gülen’i ziyaret ettiğini yazdı. Dumanlı’nın sorularına Gülen’in verdiği cevapları bu yazının sonunda okuyacaksınız.
“Başbakan’a soru soran muhabir...”
Ahmet Dönmez’in Cemaat içinde hayli düşük bir yoğunlukta seyreden “soru çalma” tartışmalarına dahil olup iddiaları doğrulamasının sarsıcı bir etki yaratması boşuna değil. Çünkü, daha önce başka bir vesilesiyle kaleme aldığım bir yazıda dile getirdiğim gibi, Ahmet Dönmez, Cemaat içinde 15 Temmuz’dan önce olduğu gibi 15 Temmuz’dan sonra da ciddiye alınan ve saygı gösterilen bir gazeteci... Sessizce işine odaklanan bir muhabir olarak 2014 Şubat’ına kadar kamuoyunda fazla bir bilinirliği yoktu. O tarihte başbakan Tayyip Erdoğan’a, azarlanmayı göze alarak (ki öyle oldu) birkaç soru sorunca, “Başbakan’a soru soran gazeteci” olarak anılmaya başladı. (Soru 17-25 Aralık sürecine dairdi... Ahmet Dönmez daha önce Uludere olayıyla ilgili olarak sorduğu bir soru nedeniyle Başbakan Erdoğan tarafından yine azarlanmıştı.)
Bir süredir yurtdışında, İsveç’te yaşayan Ahmet Dönmez, özellikle 15 Temmuz’dan (2016) sonra ABD’de kurulan TR724 adlı internet sitesinde kaleme aldığı “Cemaat 15 Temmuz’un Neresinde?” başlıklı diziyle çok dikkat çekti. (TR724, Gülen Cemaati’ne mensup kişilerce 15 Temmuz’dan sonra yurtdışından yayın yapan internet sitelerinin başta geleni; onu, Cemaat’in yarı-resmi yayın organı diye tanımlamak da yanlış olmaz.)
“Doğru değil” diyen TR724 yazarına cevap
Ahmet Dönmez bir süre sonra görüş ve yaklaşım farklılığı nedeniyle TR724 ‘ten ayrıldı ve kendi kişisel internet sitesini kurdu.
Dönmez’in 1 Mart’ta kendi sitesinde kaleme aldığı ve soru çalma iddialarını doğrulayan “Geç kalmış bir hasbihal” başlıklı yazısı, eskiden yazarı olduğu TR724’te yayımlanan Alper Ender Fırat imzalı “Bir hasbihal” (7 Şubat 2020) başlıklı yazıya cevap niteliğinde. (Dönmez’in cevabi yazısı gerçekte üç bölümlü. Fakat soru çalma iddialarını somutlaştırdığı üçüncü yazı 1 Mart tarihini taşıyor.)
Alper Ender Fırat, yazısında ortalıkta dolaşan soru çalma iddialarının “geçersizliğini” kendi şahsi tecrübesinden yola çıkarak şöyle anlatıyordu:
“Aylarca arayıp sormayan birinci dereceden bazı yakınlarımız, bize yapılan bu muameleyi hak ettiğimizi düşünüyorlardı. Çünkü onlara göre cemaat soru çalmış, başkasının hakkına girmiş, kader de adalet etmişti. Hiç şikayet etmeye, sızlanmaya hakkımız yoktu. Soru çaldığımızdan o kadar emindi ki buna delil olarak da ‘kendi arkadaşlarınız yazıp itiraf etti’ diyorlardı.
“Bu söze nasıl cevap verilir ya da siz nasıl verdiniz bilemiyorum. Ben bir cevap veremedim. Belirsiz, müphem, ete kemiğe bürünmeyen ithamlarla kader bize adalet mi etmişti? Çünkü Allah da şahitti ki onlarca sınava giren çocuklarıma hiçbir zaman çalınmış bir soru gelmedi, ne benim çocuklarıma ne gazeteden tanıdığım insanların çocuklarına, ne yeğenlerime, ne akrabalarıma ne de benim herhangi bir şekilde tanıdığım birisine girdiği sınavın soruları önceden verilmemişti.”
Alper Ender Fırat, yazısında bu türden iddiaları müphem bir tonda ve imâlarla dile getirenleri eleştiriyor, “vicdanına, gazeteciliğine, araştırmacılığına her zaman kefil olduğum” dediği Ahmet Dönmez’in bir yazısını da bu kapsamda saydıktan sonra ona şöyle sesleniyordu:
“Cemaate sempati duyanlar asla böyle şey yapmaz da demiyorum. Her yerde olduğu gibi bu camia içinde de yanlış işlere tevessül eden insanlar çıkabilir. Ancak bu konuları somut delillerle, somut kişiler üzerinden yazmadığımız müddetçe bilerek yanlışı tercih edip kötü yola düşenler ayıklanamayacak, ayıklanamadığı gibi de kendilerine koruma sağlamış da olacaklar. Yüzbinlerce insan da hiç bir zaman işlemedikleri günahların vebalini taşıyacaklar.”
Dönmez: “Kesin konuşuyorum, evet...”
Ahmet Dönmez işte bu çağrı üzerine, bu defa somut tanıklıklara yer vererek soru çalmaların Cemaat içi bir pratik olduğunu dile getirdiği 1 Mart tarihli yazısını kaleme aldı. Dönmez’e göre, geniş Cemaat tabanının haberdar olmadığı bir “yüzde 10” pratiğiydi bu:
“(...) Biliyorum ki bu bir ‘cemaat’ organizasyonuydu. Daha doğrusu cemaatin içinde ayrı bir cemaat olan ve kimseye hesap vermeyen karanlık birimlerin organizasyonu. Soru verme de orada sistematik olarak yapılan bir uygulamaydı.
“Cemaatin yüzde doksanının bunları bilmiyor oluşu, yeni yeni öğrenmeye başlayışı veya duyduğunda inanamayışı, bu işin yapılmadığının kanıtı değildir. Cemaatin dual yapısının kanıtıdır. Küçük ama çekirdeği teşkil eden, Hareket’in geri kalanından ayrışmış, bambaşka gündemleri olan ve yapıp ettiklerini en başta da cemaatin bu geri kalan diğer büyük parçasından gizleyen bir başka yapılanmanın kanıtı…
“Kesin konuşuyorum, evet.
“Çünkü ‘soru çalma’ iddiaları gerçek, biliyorum.
“Bilen başka binlerce insan gibi…
“Geç de olsa öğrendim.
“Daha önce ilk duyduğumda ben de bunu bir kaç düzdânenin marifeti sanmıştım.
“Peki beni bugün bunun sistematik bir irtikap olduğu noktasına ne getirdi?
“Anlatayım...”
Fethullah Gülen bu pratiğin neresinde?
... Ve tanıkıklara dayanarak anlatıyor Ahmet Dönmez.
Burada tanıklıkların ayrıntılarına girmeyeceğim, neler söylendiği tahmin edilebilir.
Peki Fethullah Gülen bu pratiğin neresindeydi acaba? Her şey onun bilgisi ve talimatı içinde mi yürüyordu?
Ahmet Dönmez, böylesine katı hiyerarşik bir örgütlenmenin liderinin olan bitenden haberdar olmadığını düşünmenin akla yatkın olmadığını kabul etse de, elinde delil olmadığı için bu konuda hüküm faslında konuşamayacağını söylüyor.
Ekrem Dumanlı’nın sorusu, Gülen’in cevabı
Soru çalma konusu bu defa Cemaat tabanında yaygın kuşkulara yol açınca, eski Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni ve şimdiki TR724 yazarı Ekrem Dumanlı, iddialar hususunda Gülen’in ne dediğini öğrenmek üzere onu ziyaret etmiş. Dumanlı, dünkü (10 Mart) “Gülen: Soru çalmak haramdır, tasvip edilemez” başlıklı yazısında Gülen’e sorduğu soruları ve aldığı cevapları aktarıyordu okurlarına.
Bana göre muhtelif yorumlara açık bir cevap vermişti Gülen bu sorulara. Zaten Dumanlı’nın “kim nasıl yorumlarsa yorumlasın” cümlesi de bunu gösteriyordu.
Bakalım Gülen’in sözlerini siz nasıl yorumlayacaksınız? Yazıyı, Dumanlı-Gülen görüşmesinin ilgili bölümünün tamamını hiç kesmeden dikkatinize sunarak bitiriyorum.
“(...) Bütün bu tartışmalar uzayıp giderken uzun ve yorucu bir yolu kat ederek Fethullah Gülen Hocaefendi’yi ziyaret ettim.
“Yorgundu, hastaydı. Konuşacak, tartışacak mecali yoktu. Bazılarının sabahtan akşama kadar bu konuyu tartıştığını da olur olmaz laflar edildiğini de bazı insaf ve vicdan sahibi kişilerin en üst seviyede bu iddialara bir cevap aradığını da bilmiyordu. Dolayısıyla durumu çok kısa bir sürede özetlemek zorunda kaldım. Soru çalma iddialarının yeniden alevlendiğini söyledim.
“’Maalesef bu işi de bizim üzerimize yıkmışlardı zaten’ dedi. Ben konunun yeniden gündeme geldiğini, insanların kafalarında soru işaretlerinin belirdiğini, vicdan ve insaf sahibi insanların bile kafalarının karıştığını ve kendisinden bu konuda bir açıklama beklendiğini ifade ettim.
“İlk tepkisi ‘böyle bir suçlama karşısında duruşumuz belli değil mi ki?’ şeklinde oldu.
“Haksız da sayılmazdı.
“Hiçbir zaman hizmet hareketi hırsızlıktan, yolsuzluktan yana tavır almamıştı; alamazdı da. Haksızlığın ve adaletsizliğin ‘bizcesi, sizcesi’ olamazdı! Hırsız her zaman hırsız değil miydi? Birisi yanlış yapmış ise o hatayı yapanlar ‘bizim arkadaşımız’ diye korunabilir miydi!
“Yine de bir açıklama yapmak gerekiyor. ‘Sınav sorularının çalınması konusunda temel yaklaşımınız nedir?’ diye sordum.
“Hocaefendi, ‘Bir kere şunu çok net bir şekilde ifade etmek lazım’ dedi ve ekledi: ‘Hırsızlık asla ve kata caiz değildir, bunu kimse tecviz edemez. Günahtır asla tasvip edilemez, buna mazeret uydurulamaz. Bu mevzuda kendi kendine tevil yapan olmuşsa vahim bir hata yapmıştır. Ben böyle bir günahı asla tasvip etmem. Zaten bir sınav sorusunun çalınması o imtihana giren başka insanların hukukuna da tecavüzdür.’
“Evet; sağlığının müsaade ettiği ölçüde yaptığımız çok kısa görüşmemizde, Fethullah Gülen Hocaefendi bu gerçeklerin çerçevesini çizdi. Kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, Hocaefendi’nin meseleye yaklaşımı aşikâr.
“Hukukta beyan esastır. Sağdan soldan derlenmiş, yarım yamalak duyumlarla desteklenmiş iddialara pek çok cevap verildi, veriliyor; Gülen’in açıklaması ise temel duruşu işaretliyor.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025