Amberin ZAMAN
Tam bir yıl geçti. O cehennem gecesinde İstanbul’da annemle birlikte olup bitenleri birçok kişi gibi televizyondan izledim. Şans eseri… Zira darbecilerin tanklarla Anadolu Yakası tarafından girişini kapatmalarından yarım saat önce eski İngiliz başkonsolosu Leigh Turner’ın Tepebaşı’ndaki konsoloslukta düzenlediği veda kokteylinden dönerken Boğaziçi Köprüsü’nden geçmiştim.
Orada olsaydım ne yapardım peki?
Tanklara karşı duran kalabalığın yanında yer alırdım elbette. Halkın oylarıyla seçilmiş iktidar, silah zoruyla devrilmek isteniyordu. Hayatım boyunca savunduğum tüm ilkelere zıt bir durum söz konusuydu.
Ama işte durum o kadar basit değildi. 15 Temmuz 2016 gecesine varana kadar askeri vesayeti kaldırma vaadiyle gelen AK Parti iktidarının da dahliyle Türkiye’deki kutuplaşma öyle bir noktaya varmıştı ki tankın üstündekilerin gözünde de muhtemelen şeytandım. İktidarın trol ordusu ve medya aygıtları sayesinde de darbeye direnenlerin gözünde de öyleydim.
Kendimden örnek verdim ama eminim, daha doğrusu biliyorum… Birçok tanıdığım insan benzer duygular içerisindeydi o gece. Selalar eşliğinde darbenin karşısında duran kitlenin ekseri çoğunluğun gözünde ötekiydik.
Oysa dokuz yıl önce meşhur e-muhtıra yayınlandığında, AK Parti’ye kapatma davası açıldığında, başörtüsü yasağı devam ederken, o aynı kitleler bizlere dost gözüyle bakıyordu. Çünkü demokrasi ve inanç özgürlüğü çerçevesinde onların davası bizlerin de davasının parçası olmuştu. Önyargılarımızı yenmek adına İslamcıların ve genel manada dini inançları yüzünden on yıllardır horlanan insanları, cemaatleri anlamaya çalışıyorduk. Öyle ki Ankara’daki evimin üst katında muhafazakar Müslüman misafirlerim için bir namaz odası hazırlamıştım.
O günlerde, özellikle Ergenekon ve Balyoz mahkemelerinin başlamasıyla birlikte kimisi eski vesayet düzeninden nemalandığı için, kimisi İslamcılara karşı baştan önyargılı olduğu için, kimisi de haklı dayanaklarla bizleri eleştiri bombardımanına tutmuştu. Bugün hala ‘Yetmez ama ‘Evet’çi’ diye horlanıyor, tüm olup bitenin sorumlusu tutuluyoruz. Aynı zamanda eleştirel yaklaşımımızdan ötürü iktidarın da hedef tahtasındayız.
Daha önce de yazdım ve kendi adıma tekrar söylüyorum, silahlı kuvvetlere yönelik önyargılarım, her iki davadaki bariz çelişkileri yeterince dikkate almamama neden oldu. Gazeteci olarak bunun savunulur bir yanı yok. Tam da bu yüzden aynı hataya düşmek istemiyorum. Önümüze konan iddianameleri, hükümet yanlısı basına sızdırılan sanık ifadelerine dayanarak, hele ortalıkta onca cevabı bulunmayan soru dolaşırken darbenin tüm bileşenleri konusunda kesin hükme varmak imkansız.
An itibarıyla aklı ve vicdanı olan hangi insan Türkiye’de güvenilir bir hukuk sistemi olduğunu savunabilir? ‘Ergenekon’da kurunun yanında yaş yandı. Şu anda aynı hukuksuzluklar misliyle yaşanıyor. Misal: Kadri Gürsel ‘FETÖ’cü.’ Kanıt? Gülen Cemaati’ne yakın kişilerin -yanlış hatırlamıyorsam dershane öğretmenleri- kendisini cep telefonundan arayarak, mesaj atarak destek talebinde bulunmaları. Bu, Cemaat’in ne denli organize bir yapı olduğunu kanıtlar ama Kadri’nin suçlu olduğunu zerre kadar kanıtlamaz. Aynı kişiler beni ve birçok meslektaşımızı aramışlardı. Cep telefonu numaralarımızı kimlerin verdiğini tahmin etmek için Einstein olmak gerekmiyor.
Kadri gibi sırf iktidarı eleştirdiği için birçok arkadaşımız darbe bahanesiyle içeride. Örneğin 180 gündür tutuklu olan Tunca Öğreten’in suçu Berat Albayrak’ın hacklenen maillerini bilgisayarına indirmekti. ‘Mesajı’ alan dışardaki çoğu meslektaşımız haliyle Erdoğan ailesiyle ilgili herhangi bir iddiaya dokunamaz oldu.
Aynı şekilde Cemaat’e yakından uzaktan bir şekilde değen herkes kriminalize ediliyor. Evinizde Gülen’e ait bir kitap, üstünde F serisi olan bir dolarlık banknot veya Bank Asya’da hesabınız mı var? Direkt kodese (Kimi istisnalar hariç) ! Bunun literatürdeki adı kolektif cezalandırma.
Gülen’e karşı kamçılanan nefreti fırsata, kariyere çevirenler gırla. Cemaat’e bağlı olup yurt dışına kaçan kişilerin ailelerine gidip yüklü para talebinde bulunan, aksi takdirde kendilerini hapse atmakla tehdit eden emniyet mensupları olduğu iddiaları yabana atılacak cinsten değil. Bir diğer iddia: Türkiye’ye girerken sınırda sorun yaşayıp yaşamayacağını mı öğrenmek istiyorsun? 15 bin liracık karşılığında emniyette bu işlerle ilgilendiği iddia edilen bazı görevliler sizlere bu konuda bilgi sunuyormuş.
Cizre’de bodrumlarda yanarak ölen siviller… Barış talep ettikleri için işsiz bırakılan binin üstünde akademisyen… Cezaevine tıkılan HDP’li milletvekilleri, onlarca belediye başkanı… Washington’un kalbinde cumhurbaşkanının korumalarının saçtığı dehşet… Kürt kimliğine yönelik artan baskılar… Bir de iktidar yanlısı medyanın pompaladığı deli saçması Batı karşıtı komplo teorileri…
Tüm bunlar haliyle iktidarın Fethullah Gülen’le ilgili iddialarının özellikle Washington ve Avrupa kamuoyunda şüpheyle yaklaşılmasına neden oluyor. Bunu fırsat bilen Gülen Cemaati’ne bağlı bazı insanlar, sosyal medya hesapları başta olmak üzere, farklı yöntemlerle yoğun bir propaganda kampanyası yürütüyor. Kendilerine inanacak olsanız Kürtlerle barışı en çok da kendileri istiyordu; Ergenekon davası Erdoğan’ın Silahlı Kuvvetler’i çökertme planının birinci etabıydı, ‘düzmece’ 15 temmuz darbe teşebbüsü ise ikinci etabı.
Ancak bu faaliyetleri zannedildiği kadar başarılı olmasa gerek ki geçtiğimiz ay sosyal ortamda tanıştığım ve şubat ayında kritik bir görevden emekli olan ABD’li güvenlik yetkilisi net bir dille bana, “Darbede çok sayıda Gülen Cemaati’ne bağlı kişi yer aldı” dedi. Ve ekledi: “Ancak Gülencilerin yanında Erdoğan’a karşı olan farklı kesimlerden subaylar da yer aldı.” Detaya girmedi. Ortam müsait olmadığı için üsteleyemedim. Ancak buradaki hakim görüş darbenin sahici olduğu, çok sayıda Cemaat üyesiyle birlikte Kemalist, milliyetçi ve diğer iktidar karşıtı subayların teşebbüste yer aldığı ve temelinde ise Erdoğan’ın galip geldiği Cemaat-iktidar güç çatışması yattığı yönünde.
Özetle Türkiye’yi yakından takip eden ve objektif yaklaşan hiç kimse Gülen ve yakın kurmaylarının sütten çıkmış ak kaşık olduğuna inanmıyor. Ne de Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin demokrasi havarisi olduğuna.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018