Arife KÖSE
28 Şubat darbesinin yıldönümünün yaklaşması vesilesiyle bugünlerde, bir yıl önce Hay Yayınları’ndan çıkan ve editörlüğünü Abdurrahman Babacan’ın yaptığı, üç ciltlik ’28 Şubat Süreklilik ve Kopuş – Bin Yılın Sonu’ kitabını yeniden okuyorum.
Kitabın en çarpıcı bölümlerinden bir tanesi, 28 Şubat öncesi gerçekleşmiş en önemli olaylardan birisi olan Susurluk kazasının ardından kurulan Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanlığı’nı ve ardından TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı yapmış olan Mehmet Elkatmış ile yapılan söyleşi.
Şöyle diyor Elkatmış, “28 Şubat’tan önce cari rejime bakmak gerekiyor. Cari rejim nedir? Türkiye’de bir derin devlet gerçeği var.. Bu derin devlet her zaman bir şablon çizmiş, bu şablonun içerisinde hareketi zorunlu kılmış, kimseyi bu şablonun dışına çıkartmıyor. Siyasiler, bürokratlar, işadamları, basın yayın ne dersen de, bütün toplum kesimleri bu derin devletin çizmiş olduğu şablon içerisinde hareket etmek mecburiyetinde. Şablonun dışına çıkarsa, o zaman başına bir sürü sıkıntı geliyor. O sıkıntıların arasında faili meçhuller, darbeler, parti kapatmalar, ekonomik bir takım yaptırımlar gibi uygulamalar da var. Derin devletin uygulayıcısı da maalesef, Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi”.
Yine 24 Kasım 2011’de Taraf gazetesinde yayınlanan ve Neşe Düzel’in gerçekleştirdiği söyleşide ise şunları anlatıyor Elkatmış, “Susurluk çetesinin bir amacı da ölüm listesini gerçekleştirmekti. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, “PKK’ya yardım ve yataklık yapan kişilerin isimlerini biliyoruz. Listesini hazırladık” diye bir açıklama yaptı ve 50-70 kişilik bir listeden bahsetti. Bu işe Milli Güvenlik Kurulu’nda karar verildiği kanaatindeyim ben. Ayrıca İbrahim Şahin’in ve Mehmet Ağar’ın da her işi kendi başlarına yaptıklarını, talimatlar verdiklerini düşünmüyorum. Bu işlere de Milli Güvenlik Kurulu’nda karar verildiğini düşünüyorum… Komisyon’a ifadeye geldiğinde ben Ağar’a listeyle ilgili olarak “MGK’da birtakım kararlar alınmış, doğru mu” diye sordum. “Bir karar değil, birçok karar alındı” dedi. Bu konularla ilgili olarak MGK’da kararların verildiğini ve kendisinin de bu kararları uyguladığını açıkça ima etti. Anladım ki bu işler MGK’da kararlaştırılmış. Zaten faili meçhul cinayete kurban giden kişilere baktığınızda, adı o listede geçen kişiler oldukları görülüyor”.
Bunları söyleyen kanaatlerini ifade eden herhangi bir gazeteci, araştırmacı ya da siyasetçi değil, bu ülke tarihini en önemli olaylarından birisi olan Susurluk kazasını araştırmak üzere kurulmuş komisyonun başkanı.
Şimdi bir de MİT’in, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gönderdiği rapora kulak verelim, “Hrant Dink cinayeti, Danıştay saldırısı, papaz cinayetleri, Malatya yayınevi baskını gibi birçok olay Seferberlik Başkanlığı’nın planlaması, sevk ve idaresi ile gerçekleşmiştir. Seferberlik Başkanlığı’nın üç merkezi bulunmaktadır: Trabzon, Hatay, Malatya. Bu merkezlerde görev yapan TSK mensuplarına bağlı olarak çalışan teşkilat yapısı dört ayaklıdır."
Elkatmış, 22 Aralık 2008’de Yeni Şafak’ta yayınlanmış bir başka söyleşisinde, “Asker ayağı üç beş paşadan ibaret değil, eğer öyleyse Ergenekon’u bu kadar ciddiye almamak lazım. Bir süreç işliyor, devamını bekliyoruz. Susurluk’un asker ayağına dokunulsaydı ne Şemdinli olurdu ne Ergenekon” diyor.
Darbeciler, MGK’da ölüm listeleri hazırlayanlar affedilmemeliler. Cezalarını çekmeliler ve Orhan Kemal Cengiz’in çok sevdiğim deyimiyle, “darbe yapmak ve tecavüz eşdeğerde suçlar haline gelmeli”.
Tabi eğer bir gün biz de, “Darbe davaları sonuna kadar gidip, darbeciler affedilmeseydi şu ya da bu cinayet işlenmezdi, barış engellenmezdi” demek istemiyorsak..
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.02.2018
8.02.2017
15.04.2016
11.04.2016
15.02.2016
5.02.2016
10.01.2016
28.12.2015
8.02.2015
4.02.2015