Atilla YAYLA
Bazıları iç savaş sevdalısı. İç savaşta olduğumuzdan veya iç savaşa gittiğimizden söz ediyor. Nefret sadece gönüllerini değil akıllarını da paralize etmiş kimi “aydınlar”, Erdoğan’dan kurtulmak için iç savaşa bile razı. Ancak topluma büyük acılar yaşatan bir iç savaştan sonra iyi bir ülke olabileceğimizi, gerçek demokrasiyi kurabileceğimizi söylüyorlar. HDP’liler de iç savaş düşkünü. Demirtaş ve diğerleri defalarca iç savaşa gittiğimizi söyledi. Bu ifadeler bir korkunun dışa vurulması veya bir olgunun tespit edilmesi olmaktan ziyade bir temenninin dile getirilmesine benziyor.
Neler oluyor? İç savaşa doğru mu koşuyoruz?
İstanbul medyasındaki ve akademik camiadaki yeminli ve toptancı Erdoğan düşmanları bir iç savaş olacaksa bunun esas itibariyle bir Türk-Kürt iç savaşı olmasını bekliyor. Bir savaşa bizzat girecek cesaretleri yok. Bu yüzden Kürtlerin arkasına saklanmaya çalışıyorlar. Gezi’de de benzer bir şeyi yapmaya, Kürtleri alanlara çekmeye çalışmış ama istediklerini bulamamışlardı. Sonra aylarca PKK’yı silah bırakmaktan vazgeçirmeye çalıştılar. Şimdi vites büyüttüler, tam bir iç savaş istiyorlar. Kendileri rahat ve güvenli evlerinde viskilerini yudumlarken gariban, fakir Türklerin ve Kürtlerin hayatını kaybedeceği bir iç savaştan sonra yol gösterici olarak meydana çıkacaklarını zannediyorlar.
Türkiye’de bir iç savaş çıkması ihtimâli var mı? Kesinlikle yok demek zor. Ne kadar düşük olursa olsun böyle bir ihtimâl mevcut. Ancak, demokrat görünümlü anti demokrat, ihtirasları akıllarını aşmış kafaların sandığı ve temenni ettiği gibi böyle bir savaş Erdoğan taraftarlarıyla Kürtlerin de dâhil olduğu Erdoğan karşıtları arasında vuku bulmaz. Kürtlerin kendi aralarında ortaya çıkar.
PKK Kürtlerin hak ve özgürlüklerinden çok iktidar peşinde koşan totaliter bir yapılanma. Kürtlerin tekelci temsilcisi olduğu havasını vermeye çalışıyor ama gerçek farklı. PKK destekçisi Kürtler olduğu gibi PKK’dan hoşlanmayan, nefret eden Kürtler de var. Bir defa Batı’da yaşayan Kürtler PKK’nın çoğu projesine katılmayacaktır. Batı’da yerleşmiş, yurt sahibi olmuş, yatırım yapmış ve iş kurmuş, Doğu’dan ziyade Batı’yı bilen ve hayatını orada sürdürmek isteyen kimseler PKK’ya iç savaşa gidecek ölçüde yüz vermeyecektir. Nitekim vermiyor da. Güneydoğu’da ise başka görüşten olan Kürtler PKK’dan rahatsız. Bunların en başında gelen ve en geniş tabakayı teşkil edenler dindar Kürtler.
Dindar Kürtler bölgede mutlak PKK hâkimiyetini asla kabul etmez. Seküler ve belirgin bir ateist çizgiyi içinde barındıran PKK dindar Kürtleri bu hâliyle bile rahatsız etmekte. Bir de PKK’nın bölgede tek hâkim olma yoluna girmesi onların hiç hoşuna gitmez. Bu Kürtlerin PKK’ya silahla direnmesi sürpriz olmaz. Dindar Kürtlerin PKK’ya nispetle daha zayıf ve silâhsız olduğu düşünülebilir ama bu olacakları değiştirmez. Ayrıca, dindar Kürtler savaşmak için PKK’lılardan daha fazla ve daha güçlü müşevviklere ve motivasyonlara sahip. PKK bölgede tek başına, rakipsiz, kesin hâkimiyet rüyaları kurmasa iyi olur.
Böyle bir Kürt iç savaşını önlemenin yolu Türkiye’nin PKK’yı özellikle yeni bir yol olarak “şehir gerilla savaş”ını denediği şehir merkezlerinde hızla etkisiz hâle getirmesinden geçiyor. Devletin bu hususta başarısız olduğu ve PKK ile baş başa kaldıkları kanaati dindar Kürtleri kendi başının çaresine bakma düşüncesine ve yoluna itebilir.
Sonuç olarak, Türkiye’de bir iç savaş olacaksa, bu Türk-Kürt savaşından ziyade Kürt-Kürt savaşı olur. Bu da tüm Türkiye fakat özellikle Kürtler için tam bir felakete yol açar. Bu yüzden, Kürtler iç savaş kışkırtıcısı, nefret gözünü kör etmiş aydınların tahriklerine karşı uyanık olmalı. Sağduyuyu elden bırakmamalı. Savaşla hiçbir şey kazanılamayacağını ve muhafaza edilemeyeceğini anlamalı ve aklından hiç çıkartmamalı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019