A.Turan ALKAN
Ne alâkası var diyebilirsiniz; bence var: The Wall Street Journal gazetesi geçenlerde o haberi yazmasa, muhtemelen dün Kayseri Pınarbaşı'ndaki canlı bomba terörü yaşanmayacaktı gibi bir his var içimde.
Uludere hadisesi ilk duyulduğunda toplumun içinden, tâ derinliklerinden gelen ilk sese, ivazsız, garezsiz o ilk nidâyı hatırlıyor musunuz? Ahla karışık eyvâhtı o nidâ. Eyvâh, bu nasıl bir fitnedir ki başımıza geldi; 34 bîgünah sivil, bilerek ve bilmeyerek devletin sahip olduğu en karmaşık ve pahalı silah araçları tarafından parçalandı. Eyvâh, kardeşlik fidesi tam da tutmak üzereyken yine belinden büküldü; eyvah yine birileri bize iki gün üstüste oh deyip ferahlamayı çok gördüler!..
İlk tepki eyvâhtı; kimse bu garip, bir türlü izah edilemeyen, cereyan tarzı hakkında kem-kümden öte söz söylenemeyen askeri operasyon 34 kişinin ölümüyle sonuçlandı diye zilleri takıp oynamadı. Sarsıldık, üzüldük, kırıldık, incindik.
Basın konuya sahip çıktı ama; evet, bir kısmının niyeti başka olabilir; fırsat bu fırsat deyip hükümete çakmak için elverişli bir gerekçe görmüş olabilirler ama Allah için, herkes maktûllerin, mazlumların, gadre uğrayanların yanında yer tuttu; kendini o delikanlıların ebeveyni yerine koydu, ekmeğimize kan doğrayanlara, kimliklerini tam teşhis edemese de içten içe homurdandı.
Birkaç gündür meselenin aldığı şekil çok dikkat çekicidir; önemli psikolojik eşikler aşıldı.
Belki de terbiyeleri müsaade etmediği için, "Vurduksa vurduk, n'oolmuş yani, uzatmayın" diyemeyen bir kısım personelin, "Orası terör mıntıkasıdır; kimse kaçakçılığı meşru göstermeye kalkışmasın!" şeklindeki mırıldanmaları kamuoyunda sert tepki gördü, "Bari bir susun; utanmanız da mı kalmadı?" yollu tazirlere sebep oldu.
İçişleri Bakanı, belki de sırf bu konu hakkında kaygısız ve itinasız konuştuğu için siyasi kariyerinin sonuna gelmiş olabilir; Başbakan, -galiba kendisine çok yakıştığını zannettiği- asabî yüzüyle "Özür diledik, tazminat verdik, yetti gaari" mânâsına gelebilecek sert şeyler söyledi. AK Parti şöyle bir sarsıldı.
İnsanların vicdanı burkulmuş, merhametleri galebe etmişti; halbuki "Ara"yı bu kadar yumuşatmamak gerekirdi; netice itibariyle PKK eylemleri, sadece iyiniyetli Kürtlerin daha iyi ve insanca yaşamalarından ibaret bir hayır hareketi değildi ki; bir miktar bu maksadı da kapsamakla birlikte çok daha geniş çaplı bir uluslararası "inşaat"tı. Bu inşaat; bu kadar gayret, masraf, komplo, cinayet, vahşet, ihmal, kasıt ve beceriksizlikten sonra Kürtlerin ve Türklerin kalbini yumuşatacak bir yerde insanî hislere terkedilip başıboş sürüncemeye bırakılamazdı.
Birşeyler yapılmalıydı; yeniden toplumun şuuraltındaki intikam ve rövanş hisleri tahrik edilmeli, "Bak bunlar da boş durmuyorlar" dedirtecek yeni eylemlerle gerginliğin üzerine benzin serpilmeliydi.
Kayseri Pınarbaşı'ndaki canlı bomba eylemi bana bu çerçevede çok mânidar göründü; şüphesiz arada dikkatimizi çekmeyecek kadar küçük ama nice ocaklara ateş düşürecek kadar yakıcı başka eylemler de var ama Pınarbaşı saldırısı anlamlıydı.
Fitne erbâbı için kullanılan bir tâbir vardır; "O öyle bir alçaktır ki, atla arpayı döğüştürür" derler bazıları için. PKK tandanslı terör eylemlerinin ve ona "Her nevi" güvenlik güçleri tarafından verilen karşı cevapların o kadar uzun ve cesaret kırıcı bir listesi var ki, atla arpanın arasına ilk defa kimin ne sebeple girdiğini unuttuk bile. Ne var ki, ormanın kuytuluklarına dalıp genel manzarayı unutmayalım; bu çekişme, neredeyse otuz seneden beri bir Türk-Kürt çatışmasına dönüşmedi, dönüştürülemedi. En kanlı eylemlerden sonra bile "Birbirimizin yüzüne nasıl bakarız; bir arada yaşamaya mahkûm ve mecburuz" düşüncesinin endişesi hiç unutulmadı. Gerginlik ve çatışmayla geçen otuz senenin en güleryüzlü, en iyimser fotoğrafı budur.
Kürtler ve Türkler, mahiyetini tam bilmedikleri güçlerce rehin alınmış iki halk olabilirler mi? Fotoğrafa bir de bu açıdan bakalım.
Galiba öyle.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Dereler düz bağladı; dibi yarpuz bağladı…
14.07.2016 - Pijama dâvâsı
13.07.2016 - Ördek düdüğü
11.07.2016 - ‘Pozitif milliyetçilik’ nedir; nasıl yapılır?
10.07.2016 - Bir ‘şirket’ hikâyesi
8.02.2016 - Eey İzlanda, sen kimsin ya?
7.02.2016 - Dünyanın bütün mustazafları, birleşin!
6.02.2016 - Sert bir Bayram tebriki yazısı
4.02.2016 - Bir ‘flashmob’ videosundan öğrendiklerim
3.02.2016 - Narkotik ihbar!
2.02.2016
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
emir
arkadaşınızın (Hrant Dink) katline sebep olan birine ve bu tercihi yapan AKPye karşı ne tatlı, ne hoş itirazlar bunlar. bravo doğrusu...
Ad Soyad Giriniz...
AKPyi zorlamak isteyenlere en guzel yazilari siz yaziyordunuz, simdi ise AKPyi zorlamak lazim diyorsunuz. Bir ombudsman icin deger mi bu siyasal cagriya. Sozkonusu olan sivil ve demokrat bIr yonetimse geri kalan gercekten teferruat degil midir? Neyseki yazinizda siddet cagrisi yok. Bence cok abartmayin bu olayi derim.