Ayşe HÜR
Geçen 5 yılda, benzer pek çok olay yaşandı. Filistinliler ve İsrailliler birlikte yaşamanın yolunu bulacaklarına, işleri iyice sarpa sardırdılar.
“İsrail’in Gazze’ye yönelik gayri-hukuki, gayri-insani, gayri-ahlaki harekâtı sürüyor. AB yarım ağızla İsrail’i kınadı. BM Güvenlik Konseyi bir basın açıklaması bile yapmadan dağıldı. Arap Birliği’nin, İslam Konferansı Örgütü’nün, Arap ülkelerinin ve İran’ın sesi çıkmıyor. ABD her zamanki gibi İsrail’i destekliyor. Türkiye’de ise tersine çok büyük bir hassasiyet var. Öyle ki, bazı gruplar siyasi eleştiri sınırını aşıp, ‘Yahudilere ölüm’, ‘İsrail’i yok edin’ deme noktasına vardılar.”
Bu cümleleri, 2009 yılında Taraf gazetesinde yayımlanan “90 Yıldır Kanayan Yara: Filistin” başlıklı yazı dizimin girişinden aldım. (Diziyi toplu olarak şu buraya tıklayarak okuyabilirsiniz)
Geçen 5 yılda, benzer pek çok olay yaşandı. Filistinliler ve İsrailliler birlikte yaşamanın yolunu bulacaklarına, işleri iyice sarpa sardırdılar. Son olarak İsrailli üç gencin kaçırılıp öldürülmesi, bu cinayetlerin intikamı olarak bir Filistinli çocuğun öldürülmesi ve nihayet İsrail’in üç cinayetin cezasını tüm Gazze’ye ödetmek üzere başlattığı orantısız askeri harek?t ise tüm şiddetiyle sürüyor. HAMAS’ın İsrail’e karşı roket atışları da tüm hızıyla sürüyor. Her zaman olduğu gibi Filistin cephesinde büyük can kayıpları varken (bu yazıyı yazarken 120’yi aşkın Filistinli ölmüştü) İsrail şimdilik (çok şükür) çoğu havada imha edilen roket saldırılarının psikolojik rahatsızlığından ötesini yaşamadı. Bu son olaylara yönelik uluslararası ve ulusal tepkiler de 5 yıl öncesinden çok farklı değil. Uluslararası camia suspus dururken, Türkiye’de bazı çevreler İsrail eleştirisi adı altında açıkça Yahudi düşmanlığı yapıyorlar. İsrail ve Filistinliler ise birbirlerini suçluyor.
Halbuki ilk veya son günahı kim işlemiş olursa olsun, toplumlararası gerilimleri (hele de böyle tarihi çok eskiye gidiyorsa ve çok aktörlüyse) silah zoruyla halletmeye çalışmak daha fazla kan, daha fazla gözyaşı, daha çok öfke, daha çok kin demek, dolayısıyla çatışma halinin kemikleşmesi demek. Yani acilen yeni bir yol, yeni bir dil bulmak gerekiyor. Bu haftaki yazım, yukarıda sözünü ettiğim dizide az yer verdiğim Gazze ve Batı Şeria sorununa dair.
(1900’lü yıllarda Kudüs)
Bugün Filistin olarak adlandırılan bölge, Osmanlı döneminde Şam Eyaleti’nin güneyindeki Kudüs, Gazze, Nablus ve Safed sancaklarından oluşurdu ve Bilâdü'ş-Şâm, Hıtta-i Şâm veya Arz-ı Şâm diye bilinirdi. Filistin (Palestine) adı, MÖ 12. Yüzyılda Ege Adalarından bölgeye gelen Filistlerden gelir ve Batılılar tarafından kullanılmıştır. Şemseddin Sami, ünlü ansiklopedik eseri Kamusü'l-A‘lâm'da (1889-1898 arası kaleme alınmıştır) Filistin'in toplam 650 binlik nüfusunun dağılımını şöyle anlatır: “…ahalinin 41 bini Hristiyan, 25 bini Musevi ve 150 bini Dürzi olup küsuru [434 bini] k?milen Müslimdir. Musevilerin bir takımı İspanya ve Portekiz'den bir takımı da Almanya ve Lehistan'dan gelme olup Hristiyanların birtakımı eski Süryanilerden ve bir takımı Ehl-i Salib ahfadındandır. Cümlesi lisan-ı Arabi ile mütekellimdir.”
MISIR, İSRAİL, HAMAS KISKACINDAKİ GAZZE
Gazze, Filistin’in batısında Akdeniz kıyısında bulunan, 40 kilometre uzunluğunda, 6-8 kilometre derinliğindeki 363 kilometrekarelik şerit şeklinde bir bölge. Gazze tarih boyunca, Mısırlıların, İsrailoğullarının, Asurluların, Babillilerin, Perslerin, Makedonyalıların, Romalıların, Bizanslıların, Emevilerin, Fatımilerin, Haçlıların, Abbasilerin, Moğolların, Memlüklerin ve nihayet 1517’de Osmanlıların yönetimine girdi.
Hazreti Muhammed’in büyükbabasının babası ve amcasının ticaret yaptığına, Şafiilik mezhebinin kurucusu İmam Şafii’nin dünyaya gözlerini açtığına inanılan Gazze, 19. yüzyılın başlarına kadar Mekke’ye giden hacıların buluşma merkezi olduysa da, 1869 yılında Süveyş Kanalı’nın açılmasından sonra önemini kaybetti. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra da Britanya’nın Manda yönetimine geçti ve tüm Filistin gibi İkinci Dünya Savaşı’na kadarki dönemde, Arap ve Yahudi toplumları arasındaki sayısız çatışmaya sahne oldu. Sonunda, bölgeyi yönetemez hale gelen Britanya hükümeti, konuyu Birleşmiş Milletler’e (BM) taşıdı.
(General Allenby, Kudüs’te. 11 Aralık 1917)
İSRAİL DEVLETİ KURULUYOR
Bu süreci, yukarıda linkini verdiğim dizide ayrıntılarıyla anlattığım için kısa bir özetle bugüne gelmeye çalışayım: 29 Kasım 1947 tarihinde BM Genel Kurulu’nda, 13 ret, 33 kabul (10 üye yoktu) oyuyla aldığı 181 (II) no’lu kararla Filistin, Arap ve İsrail devletleri arasında bölünmüş, azınlıkların korunması garanti altına alınmış, bireysel göçler ve vatandaşlık hakları konusunda tanımlar yapılmış, Kudüs’e uluslararası özel bir statü verilmiş, Filistin’in ekonomik entegrasyonu için uluslarüstü çabalardan söz edilmişti.
BM’nin kararı, gücünü abartan Arap tarafından kabul edilmezken, gerçekçi davranan Yahudi tarafı 14 Mayıs 1948’de İsrail Devleti’ni kurdu. ABD ve Britanya’nın İsrail’i tanımasının ardı çorap söküğü gibi geldi. Arap ülkelerinin buna tepkisi İsrail’e savaş ilan etmek oldu ancak 1948-1949’deki savaşta İsrail kuvvetleri daha becerikli çıktı ve ‘ava gidenler avlandı’. İsrail ordusu BM tarafından Filistinlilere verilen toprakların bir kısmını işgal ederek, BM'in kendilerine verdiğinden daha büyük bir toprağı ele geçirdi. Binlerce Filistinli evlerini bırakarak meçhul bir yolculuğa çıktılar. Bu acı yolculuk mültecilerin ezici çoğunluğu için hala sürüyor.
(1948’de Filistinli mülteciler)
1948-1949 arasındaki çatışmalarda Gazze, Mısır’ın eline geçmişti. Mısır, bölgeyi doğrudan kendine bağlamak yerine bir askerî vali ile yönetmeyi seçti.
Türkiye 1950’de CHP iktidarının son aylarında İsrail Devleti’ni tanıdı. İktidara gelen DP de bu tanımayı derinleştirdi. 1956’da Süveyş Krizi sırasında İsrail, Gazze’yi geri almayı denediyse de, uluslararası tepkiler sonunda bölgeden çekildi, Gazze Mısır’da kaldı. 1967’de Araplarla İsrail arasındaki Altı Gün Savaşı sırasında Gazze ve Ürdün’ün elinde olan Batı Şeria İsrail’in kontrolüne girdi.
BİR MUCİZE GERÇEKLEŞİYOR
Filistinlilerin yurdu, İsrail, Mısır ve Ürdün arasında paylaşılırken (bu sonuncusu hikayesini sözünü ettiğim yazı dizisinde anlattığım 1917 tarihli Balfour Deklerasyonu’nun diyeti olarak 1922’de oluşturulmuş yapay devlet olduğu halde nedense Filistinliler ve Müslüman alemi, İsrail’e gösterdiği tepkiyi Ürdün’e göstermez), Ocak 1964’te Kahire’de toplanan Arap Zirvesi’nde Arap devletleri, tarihlerinde görülmemiş bir şey yapıp bir konuda ortak tavır almışlardı! Bir ‘Filistin Milli Fonu’ oluşturmuşlar, askerî okullarına Filistinli öğrencileri almaya karar vermişler, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) kurulmasına ve Arap ülkelerinde örgütün ofislerinin açılmasına karar vermişlerdi.
Çekirdeğini 1959’da Yaser Arafat tarafından kurulan El Fetih’in oluşturduğu FKÖ bir şemsiye örgüttü. Şemsiyenin altında, hepsi de Marksistlikle Arap milliyetçiliği arasında gidip gelen Filistin Kurtuluş Cephesi (FKC), Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) vardı.
FKÖ kuruluşundan itibaren terör başta olmak üzere her türlü yöntemi kullanarak dünyanın dikkatini Filistin Meselesi’ne çekmeye çalıştı. 1969 yılı Ağustos’unda TWA havayollarına ait bir uçağı Şam’a kaçıranlardan birinin kadın olması (adı Leyla Halid idi) o yıllarda büyük sansasyon yaratmıştı.
(Yaser Araf ve Leyla Halid)
TERÖR YERİNE DİPLOMASİ
Aradan geçen yıllarda, esas olarak silahlı mücadeleyi öne çıkaran Yaser Arafat 1973 yılından itibaren diplomasiye ağırlık vererek FKÖ’ye sürgün hükümeti niteliği kazandırdı. Ekim 1974’te örgüt, Arap Birliği, İslam Konferansı Örgütü ve BM tarafından Filistinlilerin tek meşru temsilcisi olarak tanındı. 13 Kasım 1974’te BM Genel Kurulu’nda Yaser Arafat 91 dakikalık bir konuşma yaparak birden dünyanın gündemine oturdu. Bu konuşmayı tarihî kılan, Filistin sorununun ilk kez BM’de bir devlet ya da hükümeti temsil etmeyen bir kuruluş adına dile getirilmiş olmasıydı.
FKÖ, ilk merkezi olan Ürdün’den, 1970 yılında, tarihe Kara Eylül diye geçen kanlı bir savaştan sonra çıkarılarak Lübnan’a taşındı. Ancak 1982’de İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesine tepki göstermeyerek büyük itibar kaybetti ve Lübnan’dan da çıkarıldı. Merkez bu sefer çok uzağa, Tunus’a taşındı. 16-18 Eylül 1982 tarihinde Lübnan’daki Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında kalan Filistinli ve Lübnanlı mültecilere İsrail destekli Lübnanlı Marunî Falanjist milisler tarafından açılan ateş sonucu 3 bine yakın kişinin hayatını kaybettiği günlerde FKÖ’nün bıraktığı boşluğu, adını ilk kez 1983’te duyuran ‘Filistin’deki İslami Direniş Hareketi’, kısa adıyla HAMAS doldurdu.
FKÖ seküler bir örgüttü ama HAMAS, Gazze’deki mülteci kamplarında faaliyet gösteren Mısır’ın kadim Müslüman Kardeşler örgütünün bağrından çıkmıştı. Örgüt kısa sürede Gazze’de kök saldı ve İsrail ablukası yüzünden dünya ile ilişkisi kesilmiş olan bölgede sadece siyasal hayatı kontrol etmekle kalmadı, toplumsal ihtiyaçları da gidermeye çalışan bir sosyal hizmetler kurumu gibi çalıştı, okulları, hastaneleri ve gençlik gruplarını yönetti. Örgütün terör saldırılarını İzzeddin Kasım Tugayları adlı bir grup yürütüyordu.
BİRİNCİ İNTİFADA
Yıllar sonra, HAMAS’ın kuruluşunda İsrail’in payı olduğu iddia edildi. İsrail’in amacı, güya FKÖ’nün gücünü kırmaktı. Ancak, 14 Aralık 1987’de başlayan Birinci İntifada’dan (Ayaklanma) sonra, İsrail’in yanlış hesap yaptığı anlaşıldı. O gün, Gazze bölgesinde bir İsrail kamyoneti, Filistinli işçileri taşıyan bir araca çarparak dört Filistinlinin ölümüne ve dokuzunun da yaralanmasına neden olmuştu. Yaralıların bulunduğu hastanenin etrafında toplanarak eyleme geçen gençler HAMAS üyesiydiler. Sivil itaatsizlik şeklinde başlayan eylemler kısa sürede Batı Şeria’ya yayılmış, protesto eylemleri, grevler yapılmış. İsrail ürünleri boykot edilmiş, yollara barikatlar kurulmuştu. Filistinli gençlerin ve çocukların sapan, taş ve sopalarına İsrail’in cevabı ağır silahlarla verilmişti. Gazze’nin ve Batı Şeria’nın fiilen FKÖ denetimine geçtiği FKÖ ve İsrail arasında 1993’te yapılan Birinci Oslo Görüşmeleri’ne kadar süren Birinci İntifada’da verilen can kayıpları bini aşmıştı. 1995’te yapılan İkinci Oslo Görüşmeleri’nin ardından Batı Şeria A (yüzde 17), B (yüzde 24) ve C (yüzde 59) bölgeleri olarak üçe ayrıldı. A bölgesi tamamen Filistin (FKÖ) otoritesine, B bölgesi Filistin Otoritesi ve İsrail'in ortak yönetimine ve C bölgesi de tamamen İsrail kontrolüne verildi. Filistin nüfusunun yüzde 98’i, A ve B bölgelerinde yaşıyordu.
(Birinci İntifada’da Filistinli çocuklar ellerinde Filistin bayrağı ve sapan.)
EL AKSA İNTİFADASI
“İslam toprağı olan Filistin’de bir Yahudi devletinin İslami açıdan kabul edilmez olduğunu” söyleyen HAMAS, Filistin’in kurtuluşunun cihatla olduğunu düşünüyordu. Dolayısıyla İsrail’le görüşmeye gerek duymuyordu. Bu yüzden uzun süren bir siyasetsizlik dönemi yaşandı.
Ancak, 1982 Sabra ve Şatilla Katliamı’nın perde arkasındaki sorumlusu sayılan Ariel Şaron’un bin kadar askeri ile birlikte Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmesi üzerine 28 Eylül 2000’de başlayan ‘İkinci İntifada’ ilki gibi başarılı olmadı. İsrail’in de HAMAS’la görüşmek istemediği, HAMAS’ın ruhani lideri Şeyh Ahmed Yasin’in 22 Mart 2003 sabahı cami çıkışında İsrail helikopterinin füze saldırısında öldürülmesiyle anlaşıldı. Şeyhin halefi, çocuk doktoru Abdülaziz Rantissi de 17 Nisan 2003’te aynı şekilde öldürülünce, HAMAS’la İsrail’in arası iyice açıldı.
Gazze’de bunlar olurken, FKÖ’nün kontrolündeki Batı Şeria’da Yaser Arafat’ın ölümü üzerine Ocak 2005’te yapılan seçimlerde Mahmud Abbas “Sürgündeki Filistin Devlet Başkanı” seçilmişti. Mahmud Abbas, FKÖ’den yetişme bir liderdi ama zaman içinde Arafat’ın çizgisinden uzaklaşmıştı. Yine de İsrail’le görüşmelere devam edilmesini ve ‘İki devletli çözümü’ savunan az sayıdaki ılımlı Filistinli yöneticiden biriydi. Bu nedenlerle HAMAS tarafından sevilmiyordu. Öyle ki HAMAS, El Fetih üyelerini kaçırıyor, dizlerinden vuruyor, hatta öldürüyor; El Fetih de HAMAS üyelerinin Batı Şeria’ya girmesine izin vermiyordu.
(İkinci İntifada sırasında Filistinli gençler İsrail bayrağını yakıyor.)
MAHMUD ABBAS’IN YENİLİŞİ
Sabık Yaser Arafat yönetiminin yolsuzluk ve kötü yönetim hikâyelerinin ayyuka çıktığı bir ortamda, HAMAS temiz siyaset vaat ederek, 25 Ocak 2006’da yapılan seçimlerde Gazze ve Batı Şeria’yı temsil eden 132 sandalyeli Filistin Meclisi’nde 74 sandalye kazandı. Mahmud Abbas’ın El Fetih hareketi 45 sandalyede kalmıştı. İsrail’in Gazze’nin tamamı ve Batı Şeria’nın bir bölümünden çekilmesi de Filistin halkı nezdinde HAMAS’ın hanesine yazıldı.
Mart 2006’da HAMAS, El Kaide’nin, İsrail’i Filistin’den çıkarmak için yaptığı cihat çağrısını, HAMAS’ın hedefinin sadece işgal altındaki toprakları kurtarmak olduğunu söyleyerek reddetti. Ancak, İsrail bu beyana itibar etmemekte ısrar etti. Aynı yıl HAMAS İsrailli asker Gilat Şalit’i kaçırınca İsrail Gazze ambargosunu sıkılaştırdı. Ardından HAMAS’ın Kassam füzeleriyle İsrail’e sürekli saldırılar yapması üzerine İsrail’in Gazze’ye yönelik Dökme Kurşun Operasyonu yaşandı. Operasyonda 1000’den fazla Gazzeli hayatını kaybetti. Bunu Mavi Marmara Olayı izledi.
9 kişinin İsrail kuvvetleri tarafından öldürülmesiyle biten Mavi Marmara Olayı’na ilişkin görüşlerimi daha önce Taraf gazetesinde yayımlanan “Turnusol kâğıdı olarak Gazze” başlıklı yazımda şöyle dile getirmiştim. “İHH önderliğindeki ‘Gazze’ye Özgürlük Filosu’nun amiral gemisi Mavi Marmara’ya İsrail’in yaptığı gayrı hukuki, gayrı insani, gayrı ahlaki harekâtın korkunç bilânçosu hepimizi sarstı. Konvoyun, amacının sadece insani yardım olmadığı, İsrail’in yıllardır Gazze’ye uyguladığı yine gayrı hukuki, gayrı insani, gayrı ahlaki ablukayı sembolik de olsa delerek, İsrail’in havasını söndürmek olduğu anlaşılıyor. Hükümetin de, gerek ideolojik nedenlerle, gerekse Ortadoğu’da üstlenmeye çalıştığı yeni rolle ilişkili olarak, İHH’nın bu hedeflerini zımnen desteklediğine dair pek çok emare var. İsrail, tam da kendisinden beklendiği gibi (haydutça ve aptalca) davranarak, konvoyu düzenleyenlerin ve destekleyenlerin hedeflerine varmalarını sağladı. Eylemin arkasındaki motif ne olursa olsun, Gazze’ye uygulanan ablukanın dünya gündemine girmesi son derece olumlu. İsrail gibi kibirli ve saldırgan bir devletin karizmasının yerle bir edilmesi de mükemmel bir sonuç. Keşke bu iş kimsenin burnu kanamadan olsaydı. Ancak, can kayıpları İHH ekibini üzmemiş görünüyor. Kimse ağlamıyor, yakınmıyor. Aksine, şehitlik mertebesine ulaşanlara gıpta ediliyor. ‘Keşke’ deniyor, ben de ölseydim… Ne diyeyim, gazanız mübarek olsun! Ancak, hükümetin İslamcı hassasiyetleri koçbaşı gibi kullanarak kendine Ortadoğu’da yer açmasını onaylamam mümkün değil. (…)
Ancak İsrail’in zorbalığına tepki gösteren sıradan insanların, aydınların, Başbakan’ın ve devlet adamlarının kullandıkları dilin içerdiği anti-semitik tonlama gerçekten endişe verici. Elbette, çağımızda artık kimse açık açık Yahudi düşmanlığı yapmaya cesaret edemiyor. Bu konuda belli normlar oluştu. Bu yüzden de, Yahudilikle ilgili olumsuz duygular başka kılıfların içinde dolaşıma sokuluyor. En uygun kılıf da İsrail’in kaba devlet politikaları. Ama bu olayda göze batan şeyler var. Örneğin, eğer konu Gazze’ye uygulanan İsrail ablukasıysa, Gazze’ye en az İsrail kadar katı abluka uygulayan Mısır’a neden benzer bir tepki verilmediğini sormak hakkımız değil mi?
Gazetelerimiz pek yazmadığı için çok az kişi biliyor ama Arap milliyetçiliğinin amiral gemisi Mısır, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nı yıllardır kapalı tutmakla yetinmiyor, ABD’nin de yardımıyla, Gazze’nin dış dünyayla tek bağlantısı olan yeraltı tünellerini kapatmak için, yerin 20 metre altına uzanan çelik bariyerler inşa ediyor. İslam âlimi Yusuf Kardavi, bariyer inşası için ‘haram’ fetvası verirken, El-Ezher Şeyhi Tantavi, Hüsnü Mübarek hükümetinin politikasına ‘helal’ fetvasını yapıştırmıştı. Fetva savaşı sürerken, 2010 yılının ocak ayında yine İslami duyarlılıklarla kotarılmış olan ‘Yol Açık Konvoyu’ Mısır kuvvetleri tarafından engellenmiş, hatta ölümlü olaylar yaşanmıştı. Ama Türkiye’de ne İslamcı kesimler, ne de hükümet, İsrail’e gösterdikleri tepkinin binde birini bile Mısır’a göstermişlerdi. (…)
Aklıma başka sorular da geliyor. İslamcı çevreler, 1987-1989 yılları arasında, Enfal operasyonları sırasında yüz binlerce Müslüman Kürt katledilirken, 1990’lardan 2000’lere kadar Güneydoğu Anadolu’da on binlerce kişi faili meçhullere kurban giderken, 2003’ten beri Irak’ta Sünnilerle Şiiler birbirini boğazlarken, daha birkaç yıl önce Darfur’da yüz binlerce Müslüman Afrikalı, yine Müslüman Araplarca katledilirken neden böyle hassas değillerdi? Diyelim ki, çifte standart yok, sadece geç algılama var, şaşı bakma var, az duyma var, ama başta Başbakan Erdoğan olmak üzere kamuoyu yapıcılarının İsrail’e karşı kullandıkları aşırı sert dilin içerdiği mesajları, sıradan insanların doğru yorumlayarak, olumsuz duygularını Yahudilerden İsrail yönetimine veya Siyonist politikalara yönlendirebileceğini mi düşünüyoruz? Eğer öyleyse, yanılıyoruz. (…) Bu bölümü bitirirken son bir not düşmek istiyorum: İsrail’e ‘insanlık dersi’ vermek için 1947 yılında Atlas Okyanusu’nda umutsuzca Yahudi mültecilere bir vatan arayan ‘Exodus’ gemisinin trajik hikâyesini anlatanlar, nedense 1939-1942 yıllarında Türkiye denizlerinde yaşanan Parita, Salvador, Struma facialarından söz etmiyor. Başbakan PKK’ya terörist diyor ama HAMAS’a diyemiyor. İsrail, bizim elçimizi alçak koltukta oturtunca hakarete uğramış oluyoruz, ama biz Barzani’yi bir bayrağı çok görüyoruz. Kısacası, çifte standart çook…”
Yazımı da bu konuda her yazımın sonuna eklediğim şu cümlelerle bitireyim: İsraillilerin derin beka endişesini ve Filistinlilerin derin mağduriyet duygusunu giderecek köklü ve sağlam bir çözüm bulunmazsa, korkarım bu savaş her iki tarafı da tüketecek...
Özet Kaynakça: İhsan Dağı, Ortadoğu’da İslam ve Siyaset, Boyut Yayınları, İstanbul 2002; Murat Erdin, Hizbullah ve HAMAS (Düşünceleri, Örgüt Yapıları ve Eylemleriyle), Kastaş Yayınları, 2002; M. Hakan Yavuz. “Turkey’s Relations with Israel.” Dış Politika, XV, no.3-4 (1991), s. 41-69; George E. Gruen, “Turkey’s Relations With Israel and Its Arab Neighbors,” Middle East Review; Spring 1985, s. 33-43; Ömer Kürkçüoğlu, “Turkey’s Attitude towards the Middle East Conflict,” Foreign Policy, 5. no. 4 (1976), s. 23-33; Murat Erdin, Hizbullah ve HAMAS (Düşünceleri, Örgüt Yapıları ve Eylemleriyle), Kastaş Yayınları, 2002.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2024
9.09.2024
17.11.2022
6.11.2022
7.06.2019
26.12.2017
21.03.2016
13.03.2016
6.02.2016
28.02.2016