Burhanettin DURAN
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez seyahatinin ana gündemi bölgesel işbirliği arayışı. Hem ikili görüşmelerde hem kamuya açık konuşmalarında bu arayışın altını çizdi. Sermaye akışı, enerji, ticaret, savunma sanayii ve terörle mücadelede işbirliği arayışının temel sütunlarını oluşturdu.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dönem başkanı Bahreyn ile ilk toplantısı 2009'da yapılan Türkiye-KİK Yüksek Düzeyli Stratejik diyaloğu kurumsallaştırılmaya çalışılıyor. Yine KİK ve Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması için ciddi müzakereler yürütülüyor.
Salı günkü yazımda Erdoğan'ın seyahatinin bölgesel düzeyde jeopolitik bir dönüşümün ilk emarelerinin göründüğü bir döneme denk geldiğini belirtmiştim. Dahası, Trump ABD'sinin bölgeyi İran'a karşı birleştirme sinyalleri verdiği bir süreçte Körfez ülkeleri, Türkiye'yi yanlarında istiyor. Hem ABD ile yürütülecek müzakerelerin niteliği açısından. Hem de İran'ı sınırlandırma hamlesinde etkin olması için.
Bahreyn kralı el Halife'nin Türkiye'yi bölgede önemli "eksen" role sahip bir ülke olarak nitelemesi bunun en açık göstergesiydi. Yine Suud kralı Selman'ın Erdoğan'ı havaalanında karşılaması bir diğer sembolik örnekti.
Suriye krizinde Körfez ülkelerinin yeterli gayreti göstermediğini düşünen Türkiye ise bu defa bölge ülkelerinin diplomatik ve ekonomik anlamda elini taşın altına koymasını istiyor. "Geleceğimizi başkalarının eline bırakamayız" argümanı sorumluluğu hep birlikte üstlenme zorunluluğuna işaret ediyor. Ancak Trump etkisinin kendini gösterdiği ortamda bölgesel işbirliğinin mahiyetine ilişkin iki husus kritik önemde.
İlki, İran'ın nasıl dengeleneceği. Türkiye, "İran'ın yayılmacılığını dengelemenin" bugün Ortadoğu'nun güç denkleminde kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldiği kanaatinde. Erdoğan'ın "Pers milliyetçiliğinin" Suriye ve Irak'ı bölünmeye doğru götürdüğü uyarısı bu kanaatin yansıması. Ancak Körfez'le işbirliği arayışı Türkiye'nin Suudi Arabistan ile birlikte İran'a karşı bir bloklaşmada "koçbaşı" olmasını ilzam etmiyor.
Yine bölge ülkelerinin İran'a karşı birleşerek "Sünni-Şii kutuplaşmasının" savaş tamtamlarının çalınması anlamına gelmiyor. Böyle bir savaşın cephelerinde Türkiye'nin ön alacağını da beklememek gerekir.
Bölgesel işbirliğinde kritik ikinci husus "İslamcı" hareketlerin geleceği. Körfez başkentleri Trump yönetiminin bütün İslamcı hareketleri ılımlı radikal ayrımı yapmadan "terörist" olarak nitelemesine sıcak bakma eğiliminde.
Bunun sebebi de Müslüman Kardeşler Hareketinden duydukları korkunun bir türlü dinmemesi. "Ilımlı" İslamcı hareketlerin demokratik yollarla iktidara gelmesini engelleyen Körfez ülkeleri İran'ın yayılmacılığına en az ABD kadar katkıda bulundular. Yemen'den Suriye'ye kadar...
Trump'ın "İslamcı terörizm" kampanyasının arkasına dizilen otoriter rejimler olarak İran'a karşı bloklaşma fikri bölgeyi daha fazla radikalizmin kucağına iter. Suriye ve Irak'taki Sünnilerin temsilini görmezden gelen yaklaşımda Deaş'tan daha vahşi bir fanatizm uygulayacak terör örgütlerine ortam hazırlanır.
ABD'nin yeni başkanından cesaret bulan İsrail'in hırslarına yenik düşerek bölgesel tansiyonu yükseltmesi kuvvetle muhtemel. Ezan yasağı gibi oldu bittilerin Filistin meselesi üzerinden bölgeyi bir ateş topuna çevirebileceğini de bir kenara not etmek lazım.
İşte böylesi bir ortamda bölgesel aktörlere sınırlarını gösteren tarzda bir işbirliği havası oluşturmak aklı selimin yoludur.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020