Cafer Solgun
Zübeyde Hanım’ın rölyefi önünde bu gösteriyi yapan papyonlu Şengör Bey, çalıştığı üniversitede tacizci olarak adı çıkmış biri aynı zamanda.
Yüzüncü yıl kutlamaları ve beraberindeki heyecanlı tartışmalar geride kaldığına göre daha sahici bir yüzüncü yıl değerlendirmesi yapabiliriz herhalde.
Tartışmalar derken, tarafları vardı tabii ki. Aslında herkes Kemalist değilse bile Atatürkçü. En “Atatürk karşıtı” diye adları çıkmış olanlar dahi, “imana” geldiler ve Atatürkçü oldular nihayetinde. Görüntüleri bu. Bazen polemiklerde “Atatürk sağ olsa sizi sopayla kovalardı” filan diyorlar. İslamcı çevreleri kast ediyorum. En azından iktidar olanlarını. Tabii “oldum” demekle olunmuyor, samimiyetiniz sorgulanıyor mesela. Yaptığınız açıklamalarda, konuşmalarınızda kaç kez “Atatürk” demişsiniz, sayılıyor. Demiş olmanız da yetmez, “takiyye” yapıyor olabilirsiniz çünkü.
Buna karşılık Kemalist, Atatürkçü çevreler de kendi içinde hayli “parçalı” haldeler. Bazıları, yıllarca İslamcı cereyanlara karşı “Atatürk cumhuriyeti elden gidiyor! Şeriat geldi, geliyor!” şeklinde feveran ettiklerini, AKP’ye karşı militanca muhalefet yürüttüklerini unutup iktidar partisine iltihak ettiler. (İltihakın ardından ilk işleri sosyal medya temizliği yapmak oldu tabii. Zor iş.) Ballı vekil maaşları, imtiyazlı elçilik vazifeleri, süper lüks arabalar, bildiğimiz bilmediğimiz dünya ve iktidar nimetleri galebe çalınca saf değiştirmek konusunda nazlanmadılar bile. Gerçi Perinçek’ten ilhamla yüksek sesle “milli” duruş sergilediklerini söylüyorlar. İçlerinden veya kısık sesle ne diyorlardır, bilemem...
Halen en öz Kemalist, en has Atatürkçü olmak iddiasını sürdürenlerin çekim merkezi ise, malum, CHP. Mayıs 2023 seçimlerinden sonra insana şaşkınlıkla “nasıl yani?” dedirten “Kazanamadık, ama kaybetmedik de” formülüyle durumu kurtarmaya çalışsalar da, parti içindeki gruplaşmalar olanca keskinliğiyle açığa çıktı. Kurultaydan ne sonuç çıkarsa çıksın, bu hizip ve gruplaşmalar görünür gelecekte dağılacak gibi de görünmüyor. Tarafların birbirlerini eleştirdikleri, suçladıkları konular arasında, yeterince Atatürkçülük yaptık, yapmadık polemikleri de var. Kurultay performanslarının esasını bu mevzunun oluşturacağı bugünden belli.
Gazze’deki katliam nedeniyle bazı devlet törenleri, Saray’daki 29 Ekim resepsiyonu iptal edilince CHP’li belediyeler, “o gün bugündür” diyerek seferber oldular; hem üç beş ay sonra seçim var. Günler öncesinden İstanbul’un CHP’li belediyelerinden çok sayıda konser ve “fener alayı” çağrıları içeren duyuru SMS’leri düştü yarım akıllı telefonuma. (Laf aramızda çocukluğumdan beri merak ederim, nedir bu “fener alayı”, ne oluyor, ne yapılıyor, bilmiyorum.) Gazetelerin yazdığına göre Anıtkabir’e de yine “rekor” ziyaretçi akını olmuş (sahi, rekor hangi yılda?).
Ama bu “cumhuriyet coşkusu” haberleri arasında bir fotoğraf ve beraberinde bir video dikkatimi çekti sosyal medyada. Fotoğrafta, Celal Şengör isimli bir muhterem Atatürk aşığı T.C. vatandaşının Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanımı resmeden bir rölyefin önünde diz çöktüğü görülüyor. Videoda ise, ayağa kalkmış, hazırola geçmiş, ağlamaklı gözleri Zübeyde Hanım rölyefinde, “Kıymetli oğlunun bir askeri olarak karşındayım” diye başlayan bir konuşma yapıyor. Konuşmasının devamında minnet ve şükran duygularını ifade ediyor...
Bilen bilir, yazılarımda polemik yapmak, istisnalar dışında tercih ettiğim bir tarz değildir. Celal Şengör, istisnalarımdan biri. Kendisi 12 Eylül ve Kenan Evren sevdalısı. 12 Eylül cezaevlerindeki işkenceler için, “Bunlar mı işkence? Hadi canım sen de!” düşüncesinde olan, hatta Diyarbakır Cezaevinde mahpuslara b.k yedirilmesiyle ilgili, “Bu işkence değil ki! B.k yemek gayet sağlıklı bir şey, ben yedim” diyen biri. Jeoloji profesörü olmasına karşın jeolojiden çok, “çok koyu Kemalistim ben” dediği konuşmalarıyla gündeme geliyor. Bildiğim kadarıyla ateist. Ama heykel ve rölyeflerle hasbihal ettiğine göre gayet metafizik değer yargıları da var. Bir de Mustafa Kemal’in askeri. Sahici askerlik de yapmış mıdır her Türk genci gibi, bilmiyorum.
Zübeyde Hanım’ın rölyefi önünde bu gösteriyi yapan papyonlu Şengör Bey, çalıştığı üniversitede tacizci olarak adı çıkmış biri aynı zamanda. Nitekim İzmir’deki cumhuriyet kutlamalarına davet edilmişken orada kadınların protestosuyla karşılaşmış (Bravo!). Öyle görünüyor ki “En koyu Kemalist benim!” demenin yeterli olmayacağı düşüncesiyle kameralar önünde heykellerle, rölyeflerle konuşmanın tepkileri yatıştıracağını hesaplamış. Anladığım kadarıyla iyice çuvallamış ama.
Sözcü gazetesinin 29 Ekim günkü birinci sayfasını boydan boya kaplayan “Aşığım sana” başlıklı şiirini görmüş müdür? O şiirden ilhamla kariyerinde “şiir yazan şair” merhalesine sıçrama yapabilir pekala. Bence, “Bıraktığın eserler tarumar/Alev alev yanıyor ormanlar/Kıymetini bilmiyor hainler/Kalpsiz nankörler, aşığım sana” dizelerinden daha iyisini yazabilir. Var o potansiyeli. O kadar okumuş, yazmış, yemiş...
Velhasıl yurt sathında coşkulu kutlamalar, kutlama tartışmaları, mesajlar, nutuklar, heykel, rölyef, Anıtkabir ziyaretleri filan hepsi geride kaldı. Birinci yüzyılın sorunlarıyla ikinci yüzyılına girdik cumhuriyetin. Demokrasiyle taçlandırabilseydik iyiydi diyeceğim ya, Sırrı Sakık ve meclisteki Hedep’lilerin maruz kaldığı hakaretlerin yönünün durduk yere bana da dönmesi ihtimali var. Devlet Bahçeli de kükreyebilir kürsüden; “Biz Türkçe biliyoruz, sen Kürtçe biliyor musun bakalım?” Neyse ki biliyorum Kurmanci de Kirmançki de, idare eder yani. (Sorani bilmediğim aramızda kalsın ama.)
Aslında Öteki Cumhuriyet adıyla bir kitap çalışmam var, 29 Ekim’e yetiştirebilsem ve basılsaydı, iyi olurdu. Yetiştiremedim. Tembellikten değil de, resmi ideoloji cumhuriyetinin “öteki” gerçeklerini belgeleri, kanıtlarıyla yazmak epey meşakkatli, devasa bir iş olduğundan. Seneye kaldı. Benden duymuş olun.
İlk yüzyılın hayrını göremedik pek, önümüze bakacağız artık mecbur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025