Cafer Solgun
Gidişatın kaçınılmaz gereğiydi ve geç bile kalındı. Ne var ki 30 büyükşehir ile Zonguldak’ta 10-12 Nisan günleri ilan edilen sokağa çıkma yasağı, kararın duyurulduğu akşam saatlerinde yaşanan görüntülerin gölgesinde kaldı.
Süleyman Soylu’nun “haftasonu sokağa çıkma yasağı var” açıklaması ile birlikte yüz binlerce insan marketlere, fırınlara, bakkallara adeta hücum etti. Nasıl ki adım adım, ölüm ölüm sokağa çıkma yasağı ilan etme noktasına gelineceği besbelli idiyse, bu kararın zamanlama ve açıklanma biçimine dikkat gösterilmezse olacak olanlar da önceden belliydi. Tabii bunu öngörmek için sabah akşam “yüce milletimiz” demagojisi yapmak değil, o “milleti” sahiden tanımak, kitle psikolojisinden de hiç değilse bir parça haberi olmak gerekirdi.
Doğruya doğru; Sayın Soylu istifa etmeden önce, AKP tarihinde bir “ilk”e imza atarak Cuma akşamı yaşanan manzaradan dolayı gelen eleştirileri kabul ettiğini açıkladı. Ama aynı açıklamasının devamında, “Bu sınırlı birikmenin çok büyük problem olacağını düşünmüyorum” da dedi. Ne var ki Bilim Kurulu üyeleri başta olmak üzere uzmanlar onun kadar iyimser değillerdi. Haftalardır iğneyle kuyu kazarcasına koronavirüsün yayılma süratini yavaşlatmak adına verilen uğraşlar birkaç saatte yerle bir olmuştu…
Dileyelim kaygılar ve kötümser öngörüler yanlış çıksın; ama bu ayın sonlarına doğru virüsün yayılma ivmesinin düşmesi beklenirken bunun tersinin gerçekleşme ihtimali maalesef daha güçlü. Yani daha fazla “vaka”, daha fazla ölüm ve daha fazla “lütfen evde kal Türkiye” çağrı ve çabaları…
Pazar akşamı, 48 saatlik sokağa çıkma yasağının ilan edildiği saatlerde Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı görevinden istifa ettiğini duyurdu. Yapılan ilk yorumlar, tepkileri tek başına göğüsleyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “siper” olduğu yönündeydi. Ayrıca istifa kararını Erdoğan’dan bağımsız alamayacağı da söyleniyordu. A Haber’de “Yeni içişleri bakanı kim olacak” yorumları yapılıyordu. Daha uçuk kaçık senaryolar da gördüm sosyal medyada. Ama bir ihtimal daha vardı ve nitekim gerçekleşen de o ihtimal oldu; Soylu’nun istifası kabul edilmedi…
18 yıllık iktidarı süresince bir icraatı nedeniyle gelen tepki ve eleştirileri gerekçe göstererek istifa eden herhangi bir bakan hatırlıyor musunuz? Hatta bir yüksek bürokrat? Tepki ve eleştirilere göre tutum almak Erdoğan’ın “tarzı” değil; bunun bir “temayül” haline gelmesini istemiyor çünkü. “Geri adım” olarak görüyor. “Zayıflık” belirtisi sayıyor. Söz konusu olan küresel bir salgın ve buna karşı sergilenen sorumsuzluklar da olsa tutumunun değişmeyeceğini görmüş olduk. (Hatırlarsınız; siyasette “deprem” etkisi yaratan 17-25 Aralık olayında istifa ettirdiği bakanlarını bile Yüce Divan’a yollamadı.)
İstifa tiyatroydu değildi, bilemem. Ankara kulislerinden haberler veren “kuşlarım” yok. Komplo teorilerinden de pek hazzettiğim söylenemez. Kesin olan, sorumsuzluğun orta yerde bırakıldığıdır…
Belirtmezsem eksiklik olur: Bir önlem olarak dile getirilen sokağa çıkma yasak veya kısıtlama talepleri için “hükümete kurulan tuzak”, “Türkiye’ye düşmanlık” türü tespitler yapan yandaş taifesi anında “manevra” yaptı ve dahası, kimileri, Cuma akşamı marketlere, fırınlara hücum eden insanlara hakarette sınır tanımadılar.
Bunlardan en dikkat çekici olanları “her devrin adamı” olmakla ünlü Mehmet Barlas ile geçen yazımda adını andığım Engin Ardıç idi. Barlas Cuma akşamı marketlere hücum edenlere “zekâ özürlü” derken Ardıç da o insanları “alt tabaka”, “lümpenproleterya” gibi tabirlerle aşağıladı, hakaret etti.
Bu elitist üslup size de tanıdık geldi mi?
Yıllarca Kemalist elitlerin halka yaklaşımı üzerinden siyaset yapanların geldiği nokta, hayli düşündürücü olsa gerek.
Asıl ilginci, Soylu’nun istifasının kabul edilmemesi için sosyal medyada kampanya vardı ve sokağa çıkma yasağının kalkmasından hemen sonra “millet” İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde toplanıp Soylu lehine gösteri yapacaktı. Barlas ve Ardıçgiller o insanlara da “geri zekalı” filan diyecekler miydi?
İşimize gelen kalabalıklara “millet”, işimize gelmeyenlere de “zillet”, “düşman”, geri zekalı” mı deniyor?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025