Celal BAŞLANGIÇ
Önceki geceyi Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın tutuklanmaları kâbusuyla bitirip dün sabaha Cumhuriyet'in yazarlarına ve yöneticilerine yapılan operasyonla uyandık. Devlet Kürtlere "değil barış, sana internet bile yok" derken, CHP'nin de içinde olduğu diğer muhaliflere AKP, Cumhuriyet Gazetesi üzerinden sopa sallıyordu.
Gelecek felaketin ön habercisiydi telefonların ve internetin kesilmesi.
Önce sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, sonra dünyayla bağınız kesiliyor, kentleri dışarıdan askerin, içeriden polisin zırhlı araçları kuşatılıyor, elektriklerin kesilmesiyle de operasyonlar başlıyordu.
Hendeklerin ve barikatların kurulduğu Kürt kentlerinde bu süreç belki 100 kez yaşandı.
Tam bitti sanılıyordu ki altı gündür yeniden başladı.
Gerçi bu kez hendek ve barikat yoktu ama Diyarbakır’dan Erzurum’a, Kars’tan Ardahan’a, Bingöl’den Erzincan’a, Mardin’den Batman’a, Siirt’ten Van’a, Elazığ’dan Tunceli’ye, Gaziantep’ten Şanlıurfa’ya, Kilis’ten Adıyaman’a yayılan bir coğrafyada günlerdir özellikle internet, zaman zaman telefonlar kesildi.
Çünkü Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Gültan Kışanak’la Fırat Anlı gözaltına alınmıştı ve gösterilecek tepkiye karşı; halkın haberleşmesininin, eylem çağrısı yapılmasının önüne geçmek hedefleniyordu. Artık interneti, telefonu kesmek devletin bölgede gösterdiği “olağan refleksler”in başında geliyordu.
Bu nedenle Diyarbakır’da ve diğer kentlerde internet kesilince haberleşmek olanaksız hale geliyor, bölgenin dünyayla bağlantısı resmen kopuyordu.
Önceki gün biamag’daki Haluk Kalafat imzalı haber “biamag 16 yıldır ilk kez Şeyhmus Diken’siz yayınlandı” başlığını taşıyordu:
“Yazarımız Şehmus Diken bianet’in yayına başladığı günden itibaren aksatmadan yazıyor. biamag’ı hazırlarken her Cuma öğle saatlerinde yazısını mailimizde görmeye alıştık. Ancak dün yazısın gönderemedi. Çünkü Diyarbakır’da dün saba saatlerinden itibaren internet kesik. Neden kesildiğine dair bir açıklama da yok. Bir süre bekledik ancak ne internet geldi, ne de bir açıklama… Şeyhmus Diken telefonda ‘Nail Güreli hakkında yazmıştım; ama gönderemiyorum; okurlarımdan özür dilerim ama benim elimde olan sebeplerle değil, internet kesik’ diyordu…”
Hatta dün kulturservisi.com sitesinde çıkan “Döndük mü başa” başlıklı yazısı tam 21 maddeden oluşuyordu. Çünkü ancak böyle aşabilmişti “internet kesintisi”ni; 21 ayrı kısa mesajla gönderebilmişti yazısını.
Diyarbakır Barosu’nun eski Başkanı Emin Aktar, dün kaç saatliğine geldiği, ne zaman geleceği belli olmayan internet haberini ironik bir dille ifade ediyordu:
“Şehre internet geldi. Havalandırmaya çıkarılmış mahpuslar gibiyiz.”
İNTERNETİN KESİLMESİ HAYATI FELÇ EDİYOR
Elbette sadece haberleşmeyle ilgili bir sorun yaratmıyor internetin kesilmesi. Şu anda Diyarbakır ve çevre kentlerde sağlıktan eğitime, ticaretten ulaşıma kadar yaşamın pek çok alanı felç olmuş durumda.
Pos makinaları çalışmıyor. Kimse kartla alışveriş yapamıyor. Bankalardan havale yapmak mümkün değil.
Elektrik ve su parası bile ödeyemiyor kentte internet kesik olduğu için.
Kargo şirketleri çalışamaz duruma gelmiş. Ne giden kargo kabülü yapabiliyorlar ne de gelen kargoyu dağılabiliyorlar.
Eczaneler ilaç veremiyor. Hastalar çaresiz. Kimi eczacılar telefonla internetin kesik olmadığı kentlerdeki meslektaşlarını arayıp e-reçetelere ulaşmaya çalışıyorlar.
Sigorta şirketleri bile poliçe kesemez duruma düşmüş.
İnternet kesik olduğunda uçak bileti almak da olanaksız hale geliyor. Rezervasyon yaptırmak isteyenler de Türkiye’nin batısındaki kentleri arayarak kendilerine uçak bileti almalarını rica ediyor.
Bir hesaplamaya göre Diyarbakır merkez olmak üzere çevresindeki yaklaşık 10-15 kentte en az altı milyon internet kullanıcısı olumsuz etkileniyor devletin bu uygulamasından.
HDP Eşbaşkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş adına “Haberleşmenin engellenmesi, ayrımcılık, görevi kötüye kullanma” gerekçesiyle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Erişim Sağlayıcıları Birliği, Türk Telekom, Türksat Uydu Haberleşme, Vodafone Telekomünikasyon, Turkcell Superonline, D-Smart, Turkcell İletişim Hizmetleri, Doping İnternet, Turknet İletişim Hizmetleri, Digiturk İnternet şikayet edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayette, birçok kentte hem sabit hem de mobil hatlardan internete erişimin ve haberleşmenin engellenmesi, bilişim sistemlerinin erişilmez kılınması ve kamu hizmeti teşkil eden bu hizmetlerin nefret ve ayrımcılık şairiyle, belli bir siyasi düşünce, dil ve benzeri ayırım gözetilerek toplumun belli bir kısmına sunulmadığı kaydedildi.
Yapılan suç duyurusuna göre haberleşme imkanı ortadan kaldırılmıştı:
“Haberleşme hürriyeti TCK ile de korunmaktadır. Haberleşme, kişinin insan olmasından kaynaklanan hakları arasında yer almaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özel hayatın ve aile hayatının korunmasını düzenleyen 8. maddesinde, haberleşmeye saygı açıkça yer almaktadır.”
Suç duyurusuna göre internet kesintileri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kaşınak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınmasının ardından başlamıştı, halkın kendi kendini yönetme iradesini ortaya koyması ve kendi seçtikleri belediye başkanlarına sahip çıkmamaları amacıyla halkın kamu hizmetlerinden faydalanması engellenmişti.
Anlayacağınız bu uygulamayla devlet belli bir bölgedeki yurttaşlarına “Kürtlere değil barış, siyaset ya da yerel yöneticilik; internet bile yok” diyordu.
ELMAYLA ARMUTU TOPLAYIP, YANINA…
İşte bu engellemeler içinde binbir güçlükle alabilmiştik belediye başkanları Kışanak ile Fırat Anlı ile HDP eski milletvekili Ayla Akat Ata hakkında verilen tutuklama kararını.
Büyük bir kâbusla yatmıştık önceki gece. Yaşananlar, yaşanacak diğer zulümlerin habercisi gibiydi.
Nitekim de öyle oldu. Sabahın köründe Cumhuriyet Gazetesi’nin yazarlarına, yöneticilerine yapılan gözaltı operasyonuyla kalktık.
İçlerinde en az tanışıklığımın 30-35 sene öncesine giden, yıllarca birlikte çalıştığım arkadaşlarım, dostlarım vardı. Görüşlerine katılır ya da katılmazsınız ama Hikmet Çetinkaya’dan Aydın Engin’ine, Murat Sabuncu’dan Hakan Kara’ya, Giray Öz’den Kadri Gürsel’e kadar hepsi en küçük bir tartışmaya açılmayacak kadar gerçek gazetecileri. Musa Kart’ın da gerçek bir karikatürist olduğunu söylemeyi bil zul addediyorum.
Sabahtan akşama kadar ana baba günüydü dün Cumhuriyet’in Şişli’deki merkezinin önü.
Dalga dalga akıyordu insanlar Cumhuriyet’e doğru.
Bütün faşizm tehlikesine, otoriter rejim tehdidine rağmen bir araya gelemeyen demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler dün Cumhuriyet’in önünde omuz omuza geldiler. Çünkü tehlike artık herkesin evini yakacak kadar yakınlarına gelmişti.
Sonunda gözaltına alınan Cumhuriyet yazarlarının ve yöneticilerinin “suçları”nı öğrenebildik.
“FETÖ/PYD ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” ve “Vakıf seçimlerinde usülsüzlük yapmak”.
Herhalde Cumhuriyet’i FETÖ’cü ya da PKK’lı olmakla suçlamak normal işleyen bir aklın bulabileceği gerekçe olamazdı. Yanına bir de “Vakıf seçimlerinde usülsüzlük” eklemişlerdi.
Elmalarla armutları toplamışlar, yanına da çilek koymuşlardı yani.
Artık görünen gerçek şudur; “Kürt mahallesi” ve “Cemaat mahallesi” ile “ortaya karışık” yapılan Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğünü boğmak, yandaş olmayan bütün televizyonları ve gazeteleri, gazetecileri, TV’leri susturmak, muhalefeti tümüyle yok etmek girişimi artık “Yenikapı ruhu” üzerinden CHP’ye, sola, sosyalistlere yani “yeni mahallelere” yönelmeye başladı.
Daha dün Kürlerin, aydınların gördüğü baskılara, zulümlere düşük profilli tepki verenler, bugün Cumhuriyet’in kapısı çalınınca, geç de olsa “tehlikenin farkında” olmuş gibi görünüyorlardı.
Tam da “Susma, Sustukça Sıra Sana Gelecek” sloganının gerekçeli kararı gibi…
Elbette burada temel bir hedefi var iktidarın; Başkanlık için dikensiz gül bahçesi yaratmak…
Yurtdışı operasyonlarda beklediklerini bulamayanlar, “Musul Fatihi”,”Kerkük Fatihi”, “Halep Fatihi” unvanlarını alamayacaklarını anlayanlar, şimdi başkanlık sistemine giden yoldaki dikenleri temizlemek için ülke içindeki operasyonlara yöneldiler yine.
Yoksa daha düne kadar Musul’u 82., Kerkük’ü 83., Halep’i 84. vilayet yapma hayali görenler bugün Başbakan Binali Yıldırım’ın ağzından “Asıl başkanlık gelmezse Türkiye’nin bölünme riski var” dedirtmek zorunda kalır mıydı hiç!
Aslında sadece bölgede Kürtlere, batıda aydınlara, sanatçılara, gazetecilere yapılmıyor bu operasyon. Bütün Türkiye’ye yapılıyor. Büyük bir karartma içinde götürülmek isteniyoruz “Başkanlık referandumu”na.
Bu yüzden de artık bir kâbusla yatılıp başka bir kâbusla uyanılan bir ülkeye dönüştü Türkiye.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021