Celal BAŞLANGIÇ
Son gözaltına alınanlarla birlikte içerideki gazeteci sayısı 150'yi aşıyor, 200'e doğru tırmanıyor. Yandaş medyaya göre son gözaltına alınan altı kişi gazeteci değil, 'algı ekibi'. Halkın gerçekleri öğrenmesinden korkuyorlar. Bu yüzden sosyal medyaya erişimi kısıtlıyorlar. Son altı ayın her bir gününde 55 sosyal medya kullanıcısı savcılığa verilmiş, her gün 23 sosyal medya kullanıcısı gözaltına alınmış ve son altı ayda ortalama günde dokuz kişi tutuklanmış. Bunlar da yandaş medyaya göre 'klavye teröristi'.
Diyarbakırda gecenin 04.00’ü. Özel harekat polisleri Kayapınar’da gazeteci Ömer Çelik’in evini basıyor.
Annesi ve eşiyle birlikte kapıyı açıyor Ömer Çelik.
İçeri dalan özel harekatçılar annesini ve eşini yere yatırıyor.
Çelik’i önce salona, ardından evin balkonuna götürüyorlar. Yarım saat boyunca darp, hakaret ve küfür ediyorlar.
Haberde ilginç de bir ayrıntı var.
Bir yandan Çelik’i döverken diğer yandan da “Sen haber yazıyorsun ha! Hadi şimdi de yaz. Siz Ermeni p.çisiniz. Hadi şimdi de haber yaz” deyip küfrediyorlar.
Sonra anne Çelik’in başına silahı doğrultuyor polisler, hakaretler arasında soruyorlar:
“Sen niye oğlunu gazeteci yaptın? Niye izin verdin?”
Evdeki herkesin cep telefonuna, kitap ve flash belleklere el koyuyorlar. Gazeteci Çelik’i de kelepçeleyip götürüyorlar. (Kaynak:Dihaber)
Sabah haber hızla yayılıyor ama dosyada gizlilik kararı olduğu için önce anlaşılamıyor Diyarbakır’daki gazeteci Çelik’e yapılan operasyonun nedeni.
Sonra başka kentlerden gelen haberlerle anlaşılıyor ki o gece gözaltına alınan sadece Ömer Çelik değil.
Meğer yakın zamana kadar Diken’in editörü olan Tunca Öğreten’in evine geceyarısı saat 03.00’de gitmişler. Adı da “eş zamanlı operasyon”. Tunca Öğreten’le birlikte Birgün’den Mahir Kanaat’ın, ETHA’dan Derya Okatan’ın, DİHA’dan Metin Yoksu’nun, yine gazetecilerden Eray Sargın’ın gözaltına alındığını öğreniyoruz.
Bu arada Fatih Yağmur, Deniz Yücel gibi gazetecilerin de arandığı, ancak yurtdışında oldukları için bulunamadıkları haberleri geliyor.
Herkes, “N’oluyor, bu toplu operasyonun anlamı” ne diye birbirine soruyor. Ancak dosyada gizlilik kararı var, avukatlarıyla görüşmeleri beş gün yasaklanmış.
Akşama doğru, saat 16.48’de “iktidar bülteni” Sabah’ın internet sitesine düşen bir haber işin rengini ortaya çıkartıyor. Başlık; “RedHack’in algı ekibine operasyon”.
Haberin flaş cümlesine bir bakın, acaba anlayabilecek misiniz neden bu memlekette geceyarısı baskınlarıyla gazetecilerin gözaltına alındığını:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, RedHack isimli yasadışı hacker grubu ile irtibatları tesbit edilen ve grup adına kamuoyunda algı yöneten 9 isme yönelik operasyon başlattı. Başsavcılığın talimatı ile hareket geçen İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 5 ismi gözaltına aldı. Hedef 3 ismin yurtdışında olduğu anlaşıldı. 1 ismin ise halen arandığı öğrenildi. Şüphelilerin RedHacak isimli hacker grubunun gayri yasal bazı faaliyetlerinin sosyal medyada propagandasını yaptıkları ve algı yönettikleri öğrenildi. Şüphelilere yönelik suçlamalar, terör örgütü üyeliği ve kişisel verilerin kaydedilmesi, yayılması.”
Aranan bir kişinin de ETHA’dan Derya Okatan olduğu ve daha sonra gözaltına alındığını öğreniyoruz.
Ama haberin bu aşamasına kadar gözaltına alınan beş kişinin gazeteci olduklarına ilişkin en ufak bir iz, hatta ima bile yok.
Oysa Ömer Çelik’in evini basan polis bile bir gazeteci evine operasyon yaptığını biliyor, “Sen haber yazıyorsun ha!” diye darp ediyor. Annesinin başına silah dayayıp “Sen niye oğlunu gazeteci yaptın” sorgusu yapıyor. Ama ne hikmetse Sabah’ta “gazeteci taklidi” yapanlar haberi “gazetecilere operasyon” diye değil de, “algı ekibine operasyon” başlığıyla veriyorlar.
“Kim olduklarını bilmiyorlar” diye bir savunma da geliştirmek imkansız. Çünkü haberin sonuna doğru gözaltına alınanların isimlerini tek tek yazmışlar.
“4 ilde başlatılan operasyon kapsamında 9 şüpheliden; Fatih Yağmur, Deniz Yücel ve Alican Duman’ın yurtdışında bulundukları belirlendi. Ömer Çelik, Metin Yoksu, Tunca Öğreten, Eray Sargın ve Mahir Kanaat gözaltına alındı.”
O zaman anlaşılıyor altı gazetecinin gözaltına alınma nedeni; damat-bakan Albayrak’ın ortalığa saçılan mailleri…
Hepsini tanımasam da önceki gece gözaltına alınanların büyük bölümüyle birlikte habercilik yapmış insanlarız. Gazeteci olarak isimleri de biliniyor. Ama Sabah’ta haberi yapanlar tek bir “gazeteci” sözcüğü geçirmiyorlar metinlerinde.
İki ihtimal var.
Birincisi, bu yazdıkları isimlerin gazeteci olduğunu bilmiyorlar. Eğer böyleyse bu durum bile haberi yazanın, redakte edenin, editörlerinin gazeteciliğini tartışmalı hale getirir.
İkinci ihtimal de, haberi yazanlar, koyanlar sözkonusu isimlerin gazeteci olduğunu biliyor ama kasten gizliyor. İşte bu da gazeteciliklerini değil tartışmalı hale getirmek, onları direkt “algı ekibi” durumuna düşürür.
Gerçekte “algı ekibi” gözaltına alınan gazetecilere değil, bu haberi yapanlara denir.
HER GÜN DOKUZ KULLANICI TUTUKLANIYOR
Aslında yaşadığımız bu durum büyük bir korkunun ifadesi. AKP iktidarı gerçek gazetecilerden korkuyor. Bunun nedeni de aslında halkın gerçekleri öğrenmesinden duyulan korkudur.
Son yaşadığımız birkaç olay bile gerek yurtiçinde, gerekse de sınırların ötesinde yaşananları bu ülke insanı öğrenmesin diye AKP iktidarının büyük bir gayret sarf ettiğini gösteriyor.
Zaten ortalıkta birkaç muhalif gazete kalmış, televizyonların hepsi neredeyse kapatılmış.
Şimdi iktidarın hedefinde çok az sayıda kalmış muhalif yayın ile Twitter, Facebook ve Youtube gibi sosyal medya siteleri var.
Hatta yandaş yazarlar sosyal medya için iktidara “ka-pat, ka-pat” diye tezahürata başlamış bile.
Gören de; bu ülke halkını idam cezasının geri getirilmesiyle, gazetecilerini de sosyal medya ağlarının kapatılması özlemiyle yatıp kalkıyor sanır.
Türkiye’de insanların, özellikle de muhaliflerin seslerini yaygın olarak duyurabileceği tek bir alan kalmış, o da sosyal medya.
O da günlerdir kısıtlı erişim nedeniyle neredeyse kullanılamıyor.
Çünkü El Bab’da IŞİD’in iki Türk askerini diri diri yaktığını gösteren görüntüden bu ülke halkının haberdar olmasını istemiyorlar. “Cumhurbaşkanlığı görünümlü başkanlık” sistemini getirecek anayasa değişikliği için günlerdir Meclis’teki komisyonda bir komedi oynanıyor. AKP iktidarının “Saray’a başkanlık kaçırma” oyunundaki hileleri insanların bilmesini istemiyorlar.
Bu yüzden sadece sosyal medyaya erişimi engellemiyorlar, aynı zamanda sosyal medyada büyük bir “insan avı” yapıyorlar.
İçişleri Bakanlığı verileri açıkladı önceki gün. Twitter, Facebook ve Youtube gibi sosyal medya sitelerinde “terör örgütü propagandası yapan” kişilere yönelik son altı ayda gerçekleştirilen operasyonlarda tam 3 bin 710 kişi hakkında işlem yapılmış.
Bunlardan 1656’sı tutuklanmış. 1203’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış.
Son altı ayda kimlikleri tesbit edilerek Cumhuriyet Savcılıklarına intikal ettirilen 10 bin kişi hakkında da soruşturma sürüyor.
Yani bu vahim tablonun bize söylediği şu:
Son altı aydır, yani 180 gündür, ortalama olarak günde 23 kişi gözaltına alınmış, savcılığa, mahkemeye çıkarılmış.
Her gün yaklaşık 9 kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklanmış.
180 gündür ortalama olarak günde 55 kişi hakkında savcılıklar soruşturma açıyor.
Böylesine ağır tabloya karşın bu ülkede hala sosyal medya kullanılıyorsa buna ancak “Bu ne cesaret” ya da “Bu millette deli cesareti var” diye şapka çıkartılır.
Türkiye bitirmekte olduğumuz 2016 yılında, en çok gazeteci hapseden ülke olarak dünya şampiyonluğunu elde etti. Çin’i, Mısır’ı bile geride bıraktı.
Önceki gün son yapılan operasyonla birlikte gözaltına alınan altı gazeteciyi de sayarsak şu anda içerdeki gazeteci sayısı 150’yi aşmış, 200’e doğru gidiyor.
Halbuki 2016 yılına başlarken, 6 Ocak’ta Saray’da yaptığı Büyükelçiler Konferansı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan bu ülkenin “basın özgürlüğü”yle övünüyordu:
“İddia ile konuşuyorum. Ne Avrupa’sında ne de diğer ülkelerinde, Türkiye’deki basın kadar özgür bir medya yoktur.”
“Basın özgürlüğü” açısından bu sözlerle başladığımız 2016’yı nasıl bitirdiğimiz ortada.
İçişleri Bakanlığı’nın sosyal medyadaki “insan avı” ile ilgili verileri açıklanınca yandaş medya çok “yaratıcı” bir başlık atmıştı:
“10 bin klavye teröristi hakkında soruşturma.”
Çoğu muhalif olan bu kişiler yandaş medyaya göre “klavye teröristi”ydi.
Hala gözaltında tutulan altı kişi de yandaş medyaya göre zaten gazeteci değil, terörist “algı ekibi”.
O zaman işin adını koyalım; bu ülkede sosyal medya kullanıcısı muhaliflere “klavye teröristi”, gerçekleri yazan gazetecilere de “terörist algı ekibi” denir.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021