Celal BAŞLANGIÇ
“Ne pahasına olursa olsun kazanacaktı Epiruslu Pirus. Zafer için her şeyini feda etmeye hazırdı.
Fillerle desteklediği ordusunu sürmüştü Roma’nın üzerine Kral Pirus.
Sonunda savaşı kazanmıştı ama koskoca ordusunu kaybetmişti.
Sağ kalmış birkaç perişan destekçisinin yanında ‘Tanrım, bir daha böyle bir zafer gösterme’ diye mırıldandığı rivayet edilir.
Tarih M.Ö. 280’dir.
Neredeyse üç bin yıl sonra aynen Epiruslu Pirus gibi çıktı sefere.
‘Yapma’ diyen çok oldu, ‘Kazansan bile Pirus Zaferi olur’ dediler ama dinlemedi.”
Aynen böyle başlıyordu 16 Nisan referandumundan önce yazdığım son yazı.
Daha referandum sonuçlarını görmeden yazılan bu yazıya atılan başlık zafer kazananı baştan ilan ediyordu:
“Gezi’nin Hayır’ı, AKP devletinin Evet’ini yendi”
Yazının spotunda da kimin kaybedeceğini ilan etmiştim:
“Evet’in arkasında hazinesiyle, örtülü ödeneğiyle, yargısıyla, polisiyle, imamlarıyla devletin tüm gücü var. Hayır’da ise Gezi ruhu. Sonuç ne olursa olsun Erdoğan bu referandumun kaybedeni.”
Bir tek konuda yanılmışım referandum sonuçlarına ilişkin öngörümde; “Pirus Zaferi” olacağını söylemiştim, ama bu referandumdan Erdoğan’a bir “Pirus Zaferi” bile çıkmadı.
“Pirus Savaşı” aşamasında kalmaya mahkum, “kağıt üzerinde galibiyet” görünüyor Cumhurbaşkanı Erdoğan için.
Hiç değilse herkes Pirus’un Roma’ya girdiğinden emin.
Ama herkes, muhtemelen Erdoğan’ın kendisi, partisi AKP de dahil herkes ortada kazanılmış bir zafer olmadığını biliyor.
DİPTEN GELEN DALGA AKP'Yİ YIKACAK
AKP içinden yakında başlayacak büyük bir çatırdamanın öncü sarsıntıları başladı.
İktidar partisinde “hile yapmasaydık kazanamazdık” duygusu hakim.
Önümüzde görünen aynen Özal’ın yaşadığı çöküş süreci.
Hem de tam 30 yıl arayla.
1987 yılında siyasi yasakların kaldırılmasına ilişkin referandumu kıl payı kaybetmişti Özal.
1989’da yapılan seçimlerde büyük bir yenilgiye uğradı. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde hüsrana dönüştü aldığı yenilgi. Partisi ANAP işte o seçimden sonra dağılmaya başladı.
Erdoğan da 2017 referandumunu “kağıt üzerinde”, aynen Özal gibi “kıl payı” kazanmış görünüyor.
Ancak, daha şimdiden İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde yenilgiye uğradı.
30 büyükşehirden 17’si Erdoğan’a “Hayır” dedi.
“18 yaşında milletvekili seçilme” numarası da tutmadı AKP’nin. Görünen o ki 18 yaşını doldurup ilk kez oy kullananların yüzde 60’ı da Hayır'cılar arasında.
Saray’ın kamuoyu araştırmacıları bile “kentli, eğitimli, dünyaya entegre, bireysel hak ve özgürlükleri önemseyen bir sosyoloji”nin Erdoğan’a “Hayır” dediğini görüyorlar.
Ükenin; eğitim düzeyi en yüksek, en çok kitap ve gazete okuyan, en çok sinemaya ve tiyatroya giden kesimlerinin yaşadığı kentlerin oyu “Hayır” oldu.
Sanayileşmiş, Gayri Safi Milli Hasıla’nın en büyük payını üreten kentlerde de “Hayır” önde çıktı.
Özellikle metropollerde “dipten gelen dalga”nın AKP’yi yıkıp geçeceğini görüyor partinin kurmayları.
Bütün veriler; aynen 30 yıl önce bir referandumdan sonra Özal’ın ANAP’ını götüren “dip dalgası”nın şu anda AKP’nin çözülmesi için harekete geçtiği yönünde.
1987'de referandumu kaybeden Özal'ın ANAP'ı 1989 seçimlerinde ağır bir hezimete uğradı.
2017 Nisan referandumundan sonra AKP'nin kurmaylarını da 2019 seçimleri korkusu sardı.
Sadece AKP değil aslında, bu referandum sonuçları MHP’de de, CHP’de de yeni “dip dalgaları”na yol açacak.
MERKEZ SAĞDA YENİ PARTİ KAÇINILMAZ
Referandumda Erdoğan’ın peşine takılan Devlet Bahçeli partisinin büyük bölümünü peşinden sürükleyemedi. Bahçeli canla başla “Evet” için çalıştı ama kendi tabanının yaklaşık yüzde 70’i “Hayır” dedi.
Meral Akşener’le birlikte Bahçeli’nin diğer muhalifleri Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Koray Aydın’ın da zaferiydi bu sonuç.
Zorla, zorbalıkla, baskıyla, mahkeme oyunlarıyla engellenen MHP kongresini aslında referandum kampanyası sürecinde kazanmışlardı.
Yani MHP başkanı olarak yenilmişti Bahçeli. Daha fazla ısrar ederse tabanını yitirmiş naylon bir partinin genel başkanı olarak bir süre daha bu “zevki” sürdürebilir.
Görünen o ki, Meral Akşener ve diğer muhalifler MHP’ye geri dönemezlerse yeni bir partinin kuruluşu artık Türkiye siyasetinin gündemine girecek.
Ancak bu sadece MHP seçmenini ilgilendiren bir durum olmaktan çok öteye geçecek, merkez sağda yeni bir oluşuma yol açacak.
AKP'den kopanlar, henüz kendine istediği yeri bulamamış merkez sağ ve MHP muhalifleri bir araya gelince, AKP'nin hakim olduğu tabanda ciddi bir daralma gündeme gelebilir.
AKP'nin pek de hakkı olmadığı halde yayıldığı merkez sağdaki kulvardan kendi gerçek kapsama alanına doğru büzüşmesi Erdoğan'ın 2019 seçimlerinde kazanma ihtimalini ciddi biçimde tehlikeye atar.
O zaman AKP bu referandumda olduğu gibi kendisine destek verecek güçte bir MHP de bulamayacak yanında. Çünkü referandum sonrası böyle oluşan bir siyasi tabloda MHP, AKP'nin gölgesinde yaşamaya mahkum bir tabela partisinden öte bir güce sahip olmayacak.
CHP'DE YENİ LİDER ARAYIŞI BAŞLADI
CHP'ye gelince... Kemal Kılıçdaroğlu'na tabandan, gençlik kollarından, partinin sol kadrolarından yükselen itirazlar özellikle referandum gecesi ve ertesinde doruk noktaya ulaştı.
Referandum sonrası YSK'yi eleştirirken sık sık yasaların ve anayasanın çiğnendiğini söylüyor CHP lideri Kılıçdaroğlu.
Ancak HDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile diğer milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılırken "Anayasaya aykırı ama 'Evet' diyeceğiz" hatasını yapan Kılıçdaroğlu'na Erdoğan'ın daha o tarihte ne kadar büyük bir tuzak kurduğu bugün daha net anlaşılıyor.
CHP liderinin dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda o yanlış kararı olmasa, Demirtaş ve Yüksekdağ gibi HDP Eşbaşkanları referandum sürecinde içeride değil de, dışarıda olsalardı herkes sonucun hileyle bile kapatılamayacak kadar Hayır'dan yana olacağına çok emin.
Bu yüzden Erdoğan'ın tuzağına kolayca düşen Kılıçdaroğlu'nun liderliği bugün daha fazla tartışma konusu.
Şu anda CHP içinde de yeni lider arayışlarına dönük büyük bir hareketlilik yaşanıyor.
Sadece AKP'de, MHP'de, merkez sağda değil, referandum sonrası CHP'de de genel merkez kadroları ve parti lideri dahil, büyük bir tartışma süreci başlayacak.
Çünkü bu referandumda yüzde 50 dolayında Hayır çıkması, Erdoğan'ın karşısında büyük bir muhalefet cephesinin oluştuğunu gösteriyor. Bu cephenin en büyük parçası CHP'nin gerek merkez yönetiminin, gerek liderliğinin böyle ağır bir yükü taşıyıp taşıyamayacağı belki de bir kurultay nedeni olacak.
CHP tabanının arayışı; yüzde 50'ye yakın bir muhalefet potansiyelini yönetecek, yönlendirecek akılda, beceride, birikimde olan bir genel merkeze ve lidere yönelecek.
MUHALEFET ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR ETMELİ!
Aslında Türkiye'yi gerek süreç, gerekse de sonuç olarak şeffaf, adil ve meşru olmayan bir refeerandum sürecine sokan Cumhurbaşkanı Erdoğan ne kadar büyük bir hata yaptığını önümüzdeki günlerde daha net görecek.
Birincisi, 1 Kasım seçimlerinden büyük bir mağlubiyet, yenilmişlik, ezilmiş duygusuyla çıkan muhalefet, refarandum süreci ve sonrasında silkinip kendine geldi. Şu anda da kendisini çok güçlü hissediyor.
Bu açıdan Türkiye'deki muhalefet Erdoğan'a ne kadar teşekkür etse azdır.
İkincisi de, Erdoğan insanların önüne öylesine akıl dışı, öylesine kabul edilemez bir rejim dayattı ki, anti-kapitalist Müslümanından demokrat müslümanına, muhafazakar demokratına, Kürt siyasal hareketinden Türk milliyetçilerine, Kemalistinden, Ulusalcısından, solcusundan, sosyal demokratından, liberelinden sosyalistine, komünistine kadar çok farklı kesimlerin bir araya gelmesini, ortak bir "Hayır"da birleşmesini sağladı.
Bu Hayır'daki en belirgin ortak payda da tek adam yönetimine, diktatörlüğe karşı çıkmak, demokrasiden yana olmaktı.
Çünkü Milli Görüşçüsünden muhalif ülkücüsüne, ulusalcısına kadar demokrasiyi en dert edinmeyen kesimler de anladılar ki "Erdoğan demokrasisi"nde kendilerine hayat hakkı yok.
Türkiyeli muhalifler bir araya gelmesi imkansız bütün "benzemezleri" bir "Hayır"da buluşturduğu için de Erdoğan'a teşekkür etmeliler.
Sonuç olarak gayrimeşru bir propaganda sürecinden, şaibeli seçim sonuçlarıyla "referandum zaferi" çıkartma çabasındaki Erdoğan ve yandaşları büyük bir hasar görecek.
Bu ülkeye böylesine bir "referandum rezilliği" yaşatan Erdoğan ve partisi AKP'nin alnına tarih boyunca silinmeyecek kara bir leke sürüldü demokrasi adına.
Aslında bu Erdoğan'ın ve AKP devletinin üçüncü yenilgisi.
Gezi'de ve 7 Haziran seçimlerinde yenildi Erdoğan. Muhalefet arkasını getirmeyi beceremedi.
Ama bu sefer Erdoğan "kazanarak" asıl şimdi kaybetti.
Erdoğan ve AKP devletinin anlamsız bir Evet'i; halkın, sivil toplumun, Gezi ruhunun anlamlı Hayır'ına yenildi!
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021