Celal BAŞLANGIÇ
Hayaller, 16 Nisan referandumunda Hayır diyen yüzde 49’u kucaklamak, hatta yüzde 55’lerle, 60’larla buluşmak.
Gerçekler, biraz sivrilenin ayağını kaydırmak, kumpas kurmak, parti içi demokrasi yerine disiplin sopası kullanmak.
Sonra da belden aşağı vurmak, ilkeyi, kuralı ortadan kaldırmak…
Örneğin gidişattan rahatsızlığını açıklayanlara, mevcut yönetim anlayışına ortak olmak istemediği için görevinden istifa edenlere en kirli yaftayı yapıştırmak:
“Saray düğmeye bastı, bazı milletvekili arkadaşlarımız da buna alet oldu.”
Ne demişti izlenen politikalardan rahatsız olan deneyimli milletvekili:
“2014’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde partinin hiçbir organına danışılmadan karar vermeden bir çatı adayı belirlendi. Ekmeleddin İhsanoğlu ismini kimin çıkardığını partinin PM üyesi olmama rağmen bilmiyorum.”
Bunu Saray söyletiyor öyle mi?
Oysa o tarihte Saray’a kimse çıkmamıştı.
Başka ne demişti:
“CHP lider partisi değil, kadro partisidir. Son 10 yıla baktığımızda CHP lider partisi haline getirilmeye çalışılıyor. Partide tek adamlığı değiştirmemiz gerekiyor.”
Siz CHP olarak “tek adam yönetimine karşıyız” diye dolaşmadınız mı referandum sürecinde.
Bunu da mı Saray söyletiyordu!
“Başkan PM’de herhangi bir karar alınmasına izin vermiyor. 6-7 saat tartışıyoruz ancak o, kulağına kim ne fısıldıyorsa kararını ona göre veriyor.”
Parti yönetimindeki bu zaafı söylemek için Saray’ın düğmeye basması gerekmiyor ki CHP’de herkesin bildiği bir “sır”dı bu.
Bunların hiçbiri tartışıldı mı?
Elbette hayır.
Tek tartışılan, bu açıklamaların hangi gazetede yayınlandığı.
Doğru, yandaş-yalaka bir gazetede yayınlanmıştı bu açıklamalar.
Elbette bu da tartışılmalıydı.
Ama bütün bu tartışmaların odağına “başka gazete bulamadı mı” söylemini yerleştirmek, ancak haklı eleştirilerin üstünü örtmek, hedef saptırmak için olabilirdi.
Sonra ver disipline, “koy kapının önüne”.
Aslan sosyal demokratların partisi de ancak böylesine bir “hüner”le yönetilebilir.
Bu kadar beceriksizlik için Saray’ın düğmeye basmasına bile gerek yok.
Ne diyor partideki görevinden istifa eden genç milletvekili?
“16 Nisan’da Türkiye’de seçmenlerin en az yüzde 50’si tek adam rejimine karşı çıkmış ancak gayrı hukuki yollarla bu irade gasp edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne düşen görev, gayrimeşru olanı meşrulaştırmamak ve ortaya konan bu demokrasi iradesini Türkiye gerçeğine dönüştürmek için halkla birlikte siyasi mücadele vermektir.”
Duyduğunda tüylerini diken diken eden bu söz de Saray’ın düğmeye basmasıyla söylendi, öyle mi.
Saray ancak bu sözler söylenmesin diye düğmeye basar.
“Atılması gereken adımlar 16 Nisan gecesinden başlayarak gereken siyasi kararlılık ve netlikte atılmamıştır.”
“Bu sözler söylensin diye Saray düğmeye bastı” deyin, biz de inanalım.
Belki de bu sözleri söyletmiştir Saray:
“Hayır iradesini temsil eden en güçlü siyasi aktör olması gereken CHP’ye hakim olan yönetim anlayışı, demokrasi paydası etrafında birleşen milyonların sesini güçlendirmek yerine, parti içi demokrasiyi ve kurumsal yapıyı tartıştıran tutumlar sergilemiştir.”
Parti yönetimine, özellikle 16 Nisan referandumu sonrasında izlenen politikalara yönelik bu eleştiri de hiç tartışılmadı.
Genel Başkanın gözüne girip olası bir MYK değişikliğinde yer kapmak isteyenler fırladı sahneye “Zamanlama manidar” diye.
Bir deneyimli milletvekili eleştirince içeriği değil, açıkladığı medya tartışılıyor.
Genç bir milletvekilinin eleştirisindeki dayanak noktalarının tartışılması yerine işin odağına “zamanlaması” oturtuluyor.
Bu çabaların tek bir hareket noktası var; eleştirilere karşılık verememek, hataların üzerini örtmek… Aslında Saray bir düğmeye basacaksa, ancak CHP yönetiminin böyle beceriksiz, bu kadar basiretsiz, ortak akıldan bunca yoksun olması için basar.
Görünen o ki AKP’nin “bütün kötülüklerin anası” olarak “üst akıl”ı görme taktiği CHP’ye de sıçramış. CHP yönetimi de parti içersindeki farklı sesleri susturmak için AKP’deki “üst akıl”ın yerine “Saray’ın düğmeye basması”nı kullanır olmuş.
Bu mantığı sürdürüp hep beraber söyleyelim o zaman.
Saray düğmeye basınca HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına “Anayasaya aykırı ama evet” dedin.
Saray düğmeye basınca koştur koştur Yenikapı'daki mitinge gidip AKP'nin darbesine figüran oldun.
Saray düğmeye basınca referandum kampanyası boyunca milletvekillerinin tek bir HDP'li vekille bile yan yana durmasını yasakladın.
Saray düğmeye basınca halkın Hayır’larını korumak için sokağa çıkmasına engel oldun.
Saray düğmeye basınca referandum sonuçlarını meşrulaştırdın, "önümüzdeki maçlara bakalım" diyen şuursuz taraftar kıvamında 2019 seçimlerine gözünü diktin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021