Celal BAŞLANGIÇ
Klasik bir Milli Görüşçü olarak başlamıştı meslek hayatına.
Hareketin bazı gazete ve dergilerinde yazılar yazıyordu.
2001 yılında gömleğini çıkartan ya da çıkarmış taklidi yapan Milli Görüşçüler yeni kurulan AKP’ye doğru akıyordu. Çünkü ufukta iktidar görünüyordu.
İşte bu süreçte bir “gazeteci” olarak AKP’nin kuruluş öyküsünü kaleme aldı. Kitabına da “Yenilikçi Hareket” adını verdi.
Kitapta Erdoğan’a karşı sanki biraz mesafeli, biraz da eleştirel bir dil kullanılmıştı.
Bir süre AKP içinde bulunmuş, partinin kuruluş sürecini ve sonrasını yakından bilen politikacıya göre bu yaklaşım o dönemdeki Milli Görüşçülerin düşüncelerinden kaynaklanıyordu:
“Onlar şöyle düşünüyorlardı, ABD ve Batı AKP’ye yol verdi, onlar AKP’yi kurdular ama bizim parti içindeki adamlarımız zamanı gelince işleri ele alır, bağımsızlığı ilan ederler. Bu köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme meselesiydi. Bu durumda her şeyin Erdoğan’da bittiğini o zaman kestiremiyorlardı… Bu yüzden zaman zaman eleştirdikleri de olurdu Erdoğan’ı. Dilipak ekolü yani. Önce ABD kurdu AKP’yi, Erdoğan her şeye ‘evet’ demeye mecburdu. Sonra güçlendik, Batı’ya tekmeyi bastık, düşüncesi. Bu dönemlerde AKP içindeki Milli Görüş ekolü bu arkadaş gibi tipleri Erdoğan’a ve çevresine biraz olsun ayar vermek için kullanırdı.”
İktidarın “gazeteciliğine” doğru ilk büyük adımını, Ankara’nın “ihalelerden yüzde 10 alma işini iyi bilmesiyle” ün yapan AKP’li bir ilçe belediye başkanının danışmanı olarak attı.
Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Davutoğlu ile çok yakınlaşmıştı bu iktidar “gazetecisi”. Kendinin görünmediği yapım şirketleri üzerinden TRT’ye yüksek miktarda paralarla iş yaptığı da kulaktan kulağa anlatılıyordu Ankara’da.
Üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen yazdığı Yenilikçi Hareket kitabını savunma mecburiyeti hissetmişti 2012 Ocak’ında attığı bir twitle:
“… Yenilikçi Hareket kitabında ve geçmişte yazdığım her şeyin arkasındayım.”
İşte böyle bir dönemde bu “hazin öykü”ye şimdilerde Erdoğan’ın Başbakan Yardımcılığını, Bakanlığını yapan Numan Kurtulmuş da karışıyor.
O yıllarda Erdoğan’ı “AKP, Amerika’nın mandasıdır”, “Ya aslına dön ya da işi aslına devret”, “Müslümanlık iddiasında olanlar iki şeye çok dikkat etmeli; parayı nereden kazandılar, parayı nasıl harcadılar. Bu kadar insanın fakirlik çektiği ortamda şaşaalı, lüks içinde yaşamak doğru değil” diye eleştiren Kurtulmuş, iddiaya göre Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde, bu “gazeteci”nin yazdığı kitaptan yaklaşık 20 bin tane aldırıp teşkilatlarına bedava dağıtmış.
Daha sonra partisini bırakıp Erdoğan’a “iltica eden” Kurtulmuş hala Saray’ın bakanı olarak görevini sürdürüyor.
Neyse, gelelim bizim “gazeteci”ye… Yalçın Akdoğan döneminde TRT Haber Dairesi Başkanı oldu. Yandaş gazetelerde de köşe yazıyordu.
Bir gün bir televizyonun canlı yayınında, hem de Davutoğlu başbakanken “AK Parti artık Davutoğlu ile yoluna devam edemez” dedi.
Bu cümleyi kurduktan yaklaşık bir ay sonra Davutoğlu görevinden istifa etmiş ve yerini Binali Yıldırım’a bırakmıştı.
Yine de kendi mahallesinde ağır eleştiriye uğramaktan, “fitnecilikle” suçlanmaktan kurtulamadı. Bir süre sonra da TRT’deki görevinden istifa etti.
Dönelim partinin içini yakından bilen eski AKP’liye:
“Yalçın Akdoğan ve Davutoğlu gözden düştükçe bu ‘gazeteci’ de gözden düştü. Kendini kurtarmak için Davutoğlu’na ilk saldıran ve ‘artık Davutoğlu’yla gitmez’ diyen ilk kişidir. Bunu zaten Davutoğlu’nun gideceğini öğrendikten sonra söylediği için Reis’in ve Reisçilerin gözüne giremedi. O gün bugündür atıl biri.”
İşte o günden bu yana “atıl biri” olan “gazeteci” Muharrem İnce ve Erdoğan tartışmasında yeniden gündeme gelmişti.
Cumhurbaşkanı adayı İnce, Erdoğan’la ilgili olarak “AKP’yi kurmadan önce Fetullah Gülen’den icazet aldı” iddiasını gündeme getirdi.
Erdoğan da İnce’ye “Fethullah Gülen’le görüşen namerttir, ispat etmezsen namertsin” karşılığını verdi.
Önceki gün İnce Kırşehir mitingine elinde bir kitapla çıktı. Elinde “gazeteci”nin Yenilikçi Hareket kitabı vardı. Erdoğan-Gülen görüşmesini 2001 yılında yayınlanan kitabına aynen şöyle yazmıştı “gazeteci”:
“Erdoğan, 2000 yılı Mayıs ayında ABD’ye yaptığı gezide, uzun süredir orada yaşayan Fetullah Gülen’le de bir araya geldi.”
İnce’nin sahaya sürdüğü bu kanıt gündeme bomba gibi düştü. Bırakın AKP sözcülerini, yandaşlarını Erdoğan bile henüz “gık” diyemedi.
Ancak, bu iddianın üzerinden daha 5-10 dakika bile geçmeden yalanlama bu satırların yer aldığı kitabın yazarı olan “gazeteci”den geldi.
Hayır, hayır, İnce’yi yalanlamıyordu, “O kitabı ben yazmadım” demiyordu, o “gazeteci” kendini yalanlıyordu;
“Kitapta geçen ‘Tayyip Erdoğan-Fetullah Gülen görüşmesi’yle ilgili iddialar, ne yazık ki somut herhangi bir bilgiye ve belgeye değil, tamamen o dönemdeki bazı dedikodulara dayanmaktadır. Zaten kitapta da buna dair hiçbir bilgi ya da belgeye atıf yoktur.”
O kadar korkmuş, o kadar korkmuş ki “Vallahi dedikodu yazdım, billahi hiçbir kanıtım yoktu” diye çırpınıyor.
Bununla da yetinmiyor, “gazeteciliğini” bile inkar ediyor, kendini, geçmişini adeta imha ediyor:
“Üzülerek ifade edeyim ki, bizzat kendi yazdığım bu iddiaların kamuoyuna bilgi ya da belge gibi sunulacak hiçbir yanı yok. Ne gazeteciliğim ne de bugüne kadar yaptığım herhangi bir görev bu kitaptaki söz konusu iddiaları doğru kılmaz.”
Bu nokta aslında tek başına İslamcı “gazeteciliğin” sonu değil. Aynı zamanda İslamcı cumhurbaşkanlığının, başbakanlığın, siyasetçiliğin, İslamcı bürokratlığın, İslamcı devlet yöneticiliğinin, İslamcı yazarlığın, İslamcı diplomatlığın da kendini imha ettiğinin açık kanıtı.
AKP iktidarının, Erdoğan’ın politikalarının geldiği son noktadır bütün İslamcıların teker teker kendilerini imha etmesi.
Ama yine de, korkusundan kendini, bütün mesleki ve entelektüel varlığını inkar etmek mecburiyetinde kalan bu “gazetecinin” hazin sonu bu ülkenin bütün İslamcılarını bekliyor.
Allahları yardımcı olsa da çocuklarına daha iyi bir miras bırakabilseler!
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021