Celal BAŞLANGIÇ
Üzeri pullarla, etiketlerle, yazılarla, karalamalarla dolu bir mektup zarfı uzattı.
Sol üst köşesindeki adrese göre mektup Amsterdam’dan gönderiliyordu.
Mektubun üzerinde Türkiye’deki bir cezaevinin adresi vardı:
“Sayın Ahmet Altan
Silivri Cezaevi
Silivri/TÜRKİJE”
Ancak adresin üzerine bir çarpı atılıp üzeri karalanmıştı.
Büyük harfle “İADE” yazılmıştı.
Altında da küçük bir not vardı:
“Adresten Ayrılmış”
“Gördünüz mü” dedi “Ahmet Bey bulunduğu adresten ayrılmış! Ben şimdi bu mektubu Ahmet Altan’a nasıl ulaştıracağım? Yakınlarının adreslerini de bulamadım.”
Eğer özel değilse ve izin verirse mektubu yayınlayarak bir “açık mektup”a dönüştüreceğimi, böylelikle yakınları tarafından Ahmet Altan’a ulaştırılabileceğini söyledim.
“Hay, hay” karşılığını verdi.
Zarfı bana veren; 30 yılı aşkın süredir Avrupa’da sürgün yaşayan, saygın bir çevredeki Türkiyeliler arasında iyi tanınan Fatma Dikmen’di.
Hollanda’dan Türkiye’ye gitmiş, oradan geri gönderilmiş zarfı açtım.
İçinden çok şık bir kart çıktı. A5 büyüklüğünde bir kağıda yazılmış mektup katlanarak bu zarfın içine konulmuştu.
Fatma Dikmen, Ahmet Altan’a yazdığı mektuba “Efendim merhaba” diye başlamıştı:
“Bu çok geç kalmış ‘merhaba’yı kabul etmenizi rica ediyorum. Sebep şu: Rehin alındığınız günden beri size ve M. Altan’a göndermek üzere aldığım kartlar, masamda bir vicdan eziyeti gibi duruyor. Sanki ellerim kırıldı, kalemi tutamadım, gün be gün azalarak, utanarak, kendime öfkelenerek yaşadım.
Şimdi internette Sanem ile resminizi gördüm.
“Şimdi” dedim yaz, ne yazarsan yaz, ama yaz!
Ben Akşam (eski) gazetesinde Ç. Altan’ın makalelerini ve gazetenin tümünü okuyarak sağlam bir bilinç ve duruş edindim. Ardından sizi sürekli izledim. Bana ikinci bir yol feneri oldunuz.
Şimdi Amsterdam’da otuz yıldır mecburi ikametteyim. Size ulaşıp bir dal çiçek getirme şansım ile yok.
Beni bağışlayacak dev bir yürek ve akıl taşıdığınızı biliyorum. Eğilmez başınız önünde diz çökerek ve anlatılacak muhteşem Silivri hikayelerini bekleyerek en iyi duygularımı, saygılarımı iletiyorum.”
Fatma Dikmen’le Hollanda’nın Rotherdam kentinde gittiğimiz toplantıda karşılaşmıştık.
Rijnmond Alevi Kültür Merkezi ile Hollanda Türkiyeli İşçiler Federasyonu’nun ortaklaşa düzenlediği “Ortadoğu’da Durum” başlıklı panele katılmak üzere Ragıp Duran’la birlikte gitmiştik Rotherdam’a.
Gazeteci Füsun Erdoğan’ın modere edeceği panelde biz de geçen ay gittiğimiz Kuzey Suriye’ye ilişkin izlenimlerimizi de anlatma fırsatı bulacaktık.
Hollanda’da Türkiye’den tanıdığımız eski dostlarla buluştuk, yeni dostluklar kurduk.
Panele ilgi de dikkate değerdi. Salona gelenler Türkiye’de, Suriye’de ne olduğunu, Rojava’daki gelişmeleri hem yakından izleyen hem de yeni gelişmeler hakkında bilgi almak isteyen katılımcılardı.
Panel öncesinde, verilen arada ve sonrasında sohbet ettiğimiz insanların büyük bölümü Türkiye’den ayrılmak zorunda kalmışlardı.
Elbette bugün 70 yaşını aşmış Fatma Dikmen gibi yıllardır Avrupa’da sürgün yaşayanlar da vardı ama büyük çoğunluğu yeni gelmiş gençler oluşturuyordu.
Kiminin hakkında dava açılmış, kiminin hakkında verilen ağır hapis cezaları kesinleşmiş, onlar da çareyi yurtdışına çıkmakta bulmuşlardı.
Kimi pasaportuyla çıkma şansını yakalarken, kimi de tehlikeli bir yolculukla, deniz ya da nehir aşarak ulaşmıştı Avrupa’ya.
Panel öncesinde kavalıyla müthiş bir müzik ziyafeti veren Aziz Yiğit de bu gençlerden biriydi.
İnsanların öykülerini dinlerken insanın içi daralıyor. Bütün anlatımlar aynı kapıya çıkıyordu; Türkiye artık düşünen, muhalefet eden, haksızlığa boyun eğmeyen insanlar için koskocaman bir cezaevine dönüşmüştü.
Mevcut cezaevleri yetmiyordu. Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi 200 bin dolayındayken tutuklu ve hükümlü sayısı çoktan 230 binlere gelmişti.
Fabrikalar kapatılıyordu Türkiye’de ama harıl harıl yeni cezaevleri yapılıyor, yeni cezaevleri açılıyordu.
AKP iktidarının belki de sözünü kesin kes yerine getirdiği tek alan vaat ettiği cezaevlerini açmaktı.
AKP iktidara geldiğinde 60 bin dolayında olan tutuklu ve hükümlü sayısı artık 250 binlere doğru tırmanıyordu.
Artık illere, ilçelere cezaevi yapılacak olması o kent halkına bir “müjde” olarak veriliyordu; “Develi’ye cezaevi müjdesi”, “Müjde, Çorum’a yeni cezaevi açılıyor” gibi başlıklar atılmış haberlerle dolu yerel ve ulusal gazeteler.
Hatta, iki bin kişilik yeni bir cezaevinin inşa edileceği bir kentin AKP İl Başkanı bakın nasıl da ballandıra ballandıra anlatıyor “cezaevinin nimetleri”ni:
“Cezaevinin kentimiz ekonomisine katkısı olacak. İnşaatlarında birçok işçi çalışacak. Tamamlandıktan sonra ise 750 personel istihdam edilecek. Yine buradaki bölük komutanlığının yerine tabur komutanlığı gelecek. Burada da personel artmış olacak. İki bin kişilik cezaevine sadece kentimizden değil, bölge illerinden de mahkumlar gelecek. Burası ziyaretçi akınına uğrayacak. Mahkum ziyaretine gelenler alışverişlerini kentimizden yapmış olacaklar.”
AKP iktidarı Türkiye’yi “serbest piyasa ekonomisi”nden “cezaevi piyasası ekonomisi”ne geçirmeyi başarmış sonunda. Yani “hayaldi, gerçek oldu”.
Adalet Bakanlığı verilerine göre geçtiğimiz beş yılda toplam 66,4 bin kapasiteli 79 yeni cezaevi yapılmış. Yine de yetmiyor. Gelecek beş yıl içinde de 228 yeni cezaevi daha açılacak. Türkiye’nin cezaevi kapasitesi 137,6 kişi daha artırılmış olacak.
İstatistikler de son 10 yılda tutukluluk oranının en çok arttığı ülkenin Türkiye olduğunu gösteriyor. Bu süreçte tutukluluk oranı Türkiye’de yüzde 161,7 artmış. Türkiye’yi Avrupa ülkeleri içersinde yüzde 81,8 oranıyla San Marino, yüzde 66 ile Arnavutluk izliyor. Aynı dönemde Hollanda’da tutuklu sayısı yüzde 38,9, Estonya’da yüzde 36,7 ve İsveç’te yüzde 26,2 azalmış.
Avrupa Konseyi ile Lozan Üniversitesi tarafından yapılan çalışmaya göre Avrupa’da 100 bin kişiye ortalama 127 tutuklu düşüyor. Bu konuda şampiyonluk Gürcistan’da; 100 bin kişiye 256 tutuklu. Avrupa’nın ikincisi ise Türkiye; 100 bin kişiye 244 tutuklu. Bu oran örneğin San Marino’da altı, İzlanda’da 37, Hollanda’da 51, Finlandiya’da 56…
Artık cezaevleri bir işkence evine dönüşmüş durumda. Hasta mahkumlar özellikle muhalifse ölmeden cezaevinden çıkmaları neredeyse imkansız.
Erdoğan’ın tek adam rejimi Türkiye’yi dünyanın en büyük cezaevine dönüştürüyor asıl olarak.
İşte “ileri demokrasi” diye ben buna derim.
Ama eminim, dünyadaki cezaevlerindeki tutuklular ve hükümlüler arasında bir münazara, bir bilgi yarışması, bir kompozisyon, bir gazetecilik, bir öykü ya da roman yarışması yapılsa, Türkiye bu alanda kesin dünya şampiyonu olur.
Çünkü gazeteciler, yazarlarla dolu Türkiye’nin cezaevleri. Büyük bölümü HDP’li olan milletvekilleri, parti yöneticileri içerde.
Türkiye’nin cezaevlerindeki sırf üniversite öğrencilerinin sayısı 70 bin.
Yani bir araştırma yapılsa, iddia ediyorum ki değil Avrupa’nın, en eğitimli, en yetenekli tutuklu ve hükümlüler oranı açısından Türkiye dünyanın şampiyonu olur.
Dışarıda kalanların çoğunluğu ise malum; Silivri Cezaevi’nde yattığı tüm dünya tarafından bilinen Ahmet Altan’a giden bir mektubun üzerine “Adresinden Ayrılmış” yazacak kadar yerli ve milli!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021