Celal BAŞLANGIÇ
Adalet Partisi 1965 seçimlerini yüzde 40’ın üzerinde bir oy oranıyla kazanmış, Süleyman Demirel Türkiye’nin Başbakanı olmuştu.
“Solcuların nefesini dinlemek”le övünen Faruk Sükan da İçişleri Bakanı olmuştu.
Dili sivri bir yazardı İlhami Soysal. Akşam’da yazıyordu. Demirel hükümetinin solcular, sosyalistler, muhalifler, demokratlar üzerindeki baskıcı ve faşizan uygulamalarını sürekli eleştiriyordu.
NATO’ya, ikili anlaşmalara, yabancı askerî üstlere karşıydı. Daha özgür bir ülke, daha eşitlikçi bir düzen istiyordu.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Cemal Tural gizli bir genelge yayınlamıştı; bazı gazetecilerle politikacıların komutanlar aleyhinde bir kampanya başlattıklarını, amacın düşmanla işbirliği yapmak olduğunu ve komutanların küçük düşürülmeye çalışıldığını söylüyordu.
Bu genelge üzerine “Yakanızı Bırakmayacağız!” başlıklı, çok sert bir yazı kaleme alır İlhami Soysal.
“… bu vatan üstünde yaşayan bu halkı sevmek ne genelkurmay başkanın tekelindedir ne de bir başkasının” diyerek, Tural’ın genelkurmay başkanı olmasının, onu herhangi bir vatandaştan daha vatanperver yapmayacağını yazar. Ayrıca “Demokrasilerde genelkurmay başkanlarının özel dokunulmazlıkları olduğu yolunda bir kaideyi daha tarihler yazmamıştır” diye altını çizer.
Tural’ın emeklilik tarihini erteletebilmek için Personel Kanunu’nu veto ettirmesini, eşinin kuyumcular çarşısına gitmek için makam arabasını kullanmasını, alışveriş süresince çarşının iki başının inzibatlarca tutulmasını, dükkânın kapısında ise general rütbesindeki kişilerce nöbet tutulmasını eleştirir.
Bu yazının yayınlanmasından yaklaşık bir ay sonra köşe yazarı olduğu Akşam gazetesine gitmek üzere evinden çıkar. Önünde duran aracı beklediği Kızılay dolmuşu sanarak biner.
Ancak araç Polatlı-Eskişehir yoluna sapar ve o ana kadar araçta dolmuş yolcusu gibi oturan üç kişi İlhami Soysal’a saldırırlar.
16 kilometre boyunca “Büyüklerimizin aleyhine yazarsın ha!” diye bağıra bağıra döverler, sonra da yol kenarına atıp kaçarlar.
Kaburga kemikleri kırılmış, karaciğer ve dalağı parçalanmış, kafasının arkasında bir delik açılmıştır.
Olay duyulunca ortalık ayağa kalkıyor. Ama “solcuların nefesini dinleyen” İçişleri Bakanı Sükan suçluları bulamıyor!
Sonuçta Akşam gazetesinin çabası, gelen bir ihbar mektubu ve İlhami Soysal’ın tanıklığı bir araya gelince saldırganların kimlikleri ortaya çıkıyor; Genelkurmay’a bağlı Özel Harp Dairesi (ÖHD)’nden Raci Tekin isimli bir yarbay ile Yüksel Aşçıoğlu ve Sadık Görmez isimli iki astsubay yapmıştır saldırıyı.
Kimliklerinin ortaya çıkmasından sonra Yarbay Tekin Kıbrıs’a tayin edilerek yargıdan kaçırılmış, ÖHD Başkanı Tuğgeneral Recai Engin “hava değişikliği” için Londra’ya gönderilmiş, yargılanan astsubaylar ise delil yetersizliğinden beraat etmişlerdi. (Kaynak: Serpil Güvenç/08.10. 2015, haber.sol.org.tr)
Gazeteci İlhami Soysal’a yapılan bu ağır saldırının tarihi Eylül 1966.
Nasıl, tam 53 yıl önce yaşanan bu gazeteciye saldırı olayı günümüzde yaşanan gazetecilere dönük saldırılara ne kadar benziyor değil mi?
En son Oda TV yazarı Sabahattin Önkibar, Ankara’daki evine birkaç yüz metre mesafede saldırıya uğradı. Dört saldırgan Önkibar’ı hastanelik etti.
Yakalanan saldırganlar çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
Yeniçağ gazetesi yazarlarından Yavuz Selim Demirağ da Türkiyem TV’de sunduğu programın ardından evinin önünde saldırıya uğramıştı. Ağır yaralanmış, hastaneye kaldırılmıştı Demirağ.
Araçlarıyla Demirağ’ın yolunu kesen saldırganlar yakalanmış ancak daha sonra serbest bırakılmışlardı.
Başka saldırıya uğrayan gazeteciler de var son günlerde.
Gazeteci Hakan Denizli’ye Adana’da kızı ve torununun yanında silahlı saldırı düzenlendi.
Gazeteci İdris Özyol’a kimliği belirsiz kişiler saldırıp hastanelik etti.
Gazeteci Ergin Çevik Antalya’da kimliği belirsiz üç kişinin yumruklu saldırısı sonucu yaralandı.
Gazetecilere yapılan saldırılar konusunda Meclis Araştırma Önergesi veren CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu “Türkiye’de gazeteciler cezaevine girmekte ve 10 bine yakın gazeteci, AKP’nin siyasi operasyonları sonucu işsiz bırakılmış durumdadır. Yüzlerce basın kuruluşunun kapatıldığı bir ortamda, iktidar yanlısı yayın yapmayan tüm gazeteciler yoğun bir baskı ve sansür ortamında olup ayrıca saldırıya uğramaktadır” tespitini yapıyor. Sonra da ilginç bir noktaya dikkat çekiyor:
“…saldırganların aynı yöntemleri kullanmaları ve ortak özellik taşımaları göz önüne alındığında, saldırıların bir merkezden yönlendirildiği ve söz konusu saldırıların seçim öncesi artış gösterdiği iddiaları ile gazetecilere yapılan saldırıların muhalif halkı sindirmeye yönelik gözdağı niteliğinde gerçekleştirildiği…”
Elbette “eski Türkiye” ile AKP’nin “yeni Türkiye”sinin benzerlikleri sadece gazetecilere dönük saldırılarla sınırlı değil.
İşkence konusunda da AKP “eski Türkiye”yi fazlasıyla hortlattı.
20 Mayıs’ta Dışişleri Bakanlığı’na düzenlenen sınav yolsuzluğuyla ilgili operasyonda 249 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Bunlardan 78’i gözaltına alındı.
Ancak gözaltına alınanlarla ilgili çok ağır işkence haberleri geliyor. Hatta iddialar arasında “copla tecavüz” bile var.
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu konuyla ilgili olarak TBMM’ye verdiği önergesinde soruyor:
“Ankara Mali Şubede gözaltındaki Dışişleri Bakanlığının eski çalışanlarına ağır işkence yapıldığı iddiaları doğru mudur?... Gözaltındaki Dışişleri Bakanlığı eski çalışanlarının çırılçıplak soyulduğu, ters kelepçe takılarak dizlerinin üzerinde yürütüldüğü, sürekli hakarete maruz kaldıkları ve makatlarına cop sokulması tehditlerine maruz kaldıkları iddiaları doğru mudur?”
Geçenlerde Halfeti’de yaşanan çatışmanın ardından yedisinden 70’ine gözaltına alınan insanların nasıl ters kelepçe karakol bahçesine yatırıldıkları görüntüleriyle ortaya çıktı.
Falakasından elektrik vermesine kadar “eski Türkiye”nin bütün işkence yöntemleri denendi gözaltına alınanlar üzerinde.
Neydi AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllardaki sloganı; “işkenceye sıfır tolerans”.
Meğer yanlış anlamışız, aslında arkadaşlar “işkenceciye sıfır ceza” demek istemişler. Aynen “eski Türkiye”de olduğu gibi…
“Yeni Türkiye” sloganıyla yola çıkan AKP sonuç olarak “eski Türkiye”yi fazlasıyla hortlatmıştır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021