Celal BAŞLANGIÇ
Almanya’nın yanında Osmanlı’yı Birinci Dünya Savaşı’na sokarak çöküşüne neden olmuştu Enver Paşa. Almanlar ona atfen Osmanlı ülkesine “Enverland” diyordu o yıllarda.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Tayyip Erdoğan’ın ülkesinde bugün herkes kendisini ifade ediyor” dedi geçenlerde.
“Erdoğan’ın ülkesi” yani “Erdoğanland”.
İşte Bakan Soylu’nun “özgürlükler ülkesi Erdoğanland”ın müjdesini verdiği gün, Yazar ve Akademisyen Erol Mütercimler ifade vermek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne çağırıldı.
Neden çağırıldığını CHP’li Barış Yarkadaş sosyal medya hesabından duyurdu:
“Mütercimler, CİMER’e yapılan bir şikâyet yüzünden İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Kamu Güvenliği Bürosu’nda ifade verdi. Mütercimler’in bir TV konuşmasını şikâyet eden ‘vatandaş’, bakın neyi kendine dert etmiş:
"TV’de konuşan Mütercimler, CHP’yi hiç eleştirmiyor. Her konuşmasında AK Parti’yi eleştiriyor. AK Parti’ye 'proje partisi' diyor. Bu sözler sayın cumhurbaşkanımıza hakarettir. Şikâyet Ediyorum."
Mütercimler, bu şikâyet yüzünden yaklaşık bir saat boyunca ifade verdi.
Mütercimler emniyetten çıkınca konuştum. Hoca, böyle bir şikâyet yüzünden soruşturma açılmasına da ifadeye çağırılmasına da öfkeliydi. Zira; savcıların bu şikâyetleri ciddiye alıp ifadeye çağırmasına da anlam veremediğini söyledi. Kimseye hakaret etmediğini de belirtti.
Mütercimler’in sözlerine soruşturma açmak, hukuken açıklanamaz. Çünkü ortada bir suç yok! Ancak; savcılar CİMER’e gelen her ‘ihbarı’ ciddiye alma baskısı altında.”
Tam da Bakan Soylu’nun söylediği gibi değil mi! Bırakın insanların düşündüğünü söylemesini, Mütercimler örneğinde olduğu gibi insanlar söylemediklerinden dolayı polise ifade vermeye gidiyor.
Dün de Erdoğan “Yargı Reformu Paketi”ni açıkladı. Paketin amaçları arasında “hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi, yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve şeffaflığın geliştirilmesi” gibi başlıklar vardı.
Paketi açıklarken Erdoğan “Amacımız tüm kurumlarımızın mülkiyet hakkına, seyahat hürriyetine, hukuki güvenliğe, ifade özgürlüğüne, özgürlükleri kısıtlayan diğer tüm uygulamalara karşı duyarlı olmalarını sağlamaktır” diyordu.
Binlerce insan pasaportuna el konulduğu için yurt dışına çıkamıyor, denetimli serbestlik adı altında binlerce insan imza zorunluluğu nedeniyle bulunduğu kentten dışarıya adım atamıyor. Mahkemelerde binlerce kişi “cumhurbaşkanına hakaret” suçundan ceza üstüne ceza alsın, doğum yapan kadınlar, bakacak kimsesi olmadığı için annesiyle cezaevinde kalan yüzlerce bebek ve çocuk cezaevinde büyüyor. İçerideki gazeteci sayısı 150’den aşağı düşmüyor, yüzlerce gazetecinin ağır para ve hapis cezası istemiyle yargılanması sürüyor.
Ama hâlâ “seyahat özgürlüğü”, “ifade özgürlüğü” gibi kavramlar havada uçuşuyor.
Hele dünkü konuşmasında öyle bir bölüm vardı ki Erdoğan’ın, Türkiye’den değil, başka bir ülkeden söz ediyordu adeta:
“Türkiye işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans anlayışını benimsemiştir. Geçmişte hep tartışılan sistematik işkence ya da kötü muamele iddiaları artık geride kalmıştır.”
Erdoğan’ın “geride kalmıştır” dediği işkence daha iki gün öne Ankara’nın göbeğinde hortladı oysa.
Ankara Barosu’nun önceki gün Ankara’daki işkence iddiaları ile ilgili olarak yerinde iki ayrı heyetle yaptığı inceleme sonucu hazırladığı raporun giriş paragrafı aynen şöyle:
“26 Mayıs 2019 günü ilk olarak Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından ‘Ankara Emniyetinde işkence iddiaları var’ şeklinde paylaşımda bulunmuştur. İşkence iddiaları ile ilgili olarak ilerleyen saat ve günlerde Mali Suçlar Soruşturma Bürosunda gözaltında tutulan KHK ile ihraç edilen Dışişleri Bakanlığı personeli olduğu ifade edilen ve yaklaşık 100 kişi olduğu söylenen diplomatlarla ilgili olarak; ‘bayıltıncaya kadar dövme, taciz ve işkenceye maruz kalanları izletme, en az dört ayrı vakada insanlık onuruna yakışmayacak işkenceler yapıldığı, işkencenin Ankara Emniyeti'ne dışarıdan gelen ve kendilerini MİT olarak tanıtan kişiler tarafından yapıldığı, bayılıncaya kadar dövülen bir diplomatın hastaneye kaldırıldığı, doktorların buna dair herhangi bir rapor düzenlemediği, işkencenin halen devam ettiği ve gittikçe daha da ağırlaşacağının dile getirildiği, işkenceyle ifade imzalatmaya çalışıldığı’ iddiaları kamuoyuna ve basına yansımıştır. Konuyla ilgili kötü muamele ve işkence iddiaları ile ilgili gözaltında olan kişilere hukuki yardımda bulunan müdafilerce de baromuz merkez ve kurullarına şikâyetlerde bulunulmuştur.”
Ankara Barosu kurduğu iki ayrı heyetle bu iddiaları yerinde araştırır. İşkence gördükleri iddia edilen altı kişiyle Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’ndaki bir odada teker teker görüşür. Sonuç olarak bütün iddiaların doğru olduğu gözaltındaki kişilerin anlatımıyla ortaya çıkar.
Yani Erdoğan'ın dün Yargı Reformu Paketi’ni açıklarken “geride kaldı” dediği işkence iddialarının gerçek olduğu Ankara Barosu’nun hazırladığı raporla kesin biçimde ortaya çıkmıştır.
Belki de Bakan Soylu haklı; “Erdoğan’ın ülkesi”nde yani Erdoğanland’da insanlar ifade ve düşünce özgürlüğünü sonuna kadar kullanıyor. Erdoğanland’da işkence yok. Ama ne yazık ki Erdoğanland’da mutlu bir azınlık var, mutsuz çoğunluk ise Türkiye’de yaşıyor!
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021