Celal BAŞLANGIÇ
Bugünlerin en meşhur fotoğraf karesi bir tiyatro salonunda çekilmiş.
Önde dört kadın oturuyor; Dilek İmamoğlu, Başak Demirtaş, Selvi Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu.
Sağ taraflarında Kadir İnanır, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder var; bir arka sıralarında da eski meslektaşlar, CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş ve Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül görülüyor.
İşte bu fotoğraf günlerdir Saray’dan beslenmeli yandaş medyanın sayfalarından, ekranlarından düşmüyor.
İktidar güçleri Cumhurbaşkanıyla, İçişleri Bakanıyla, Devlet’in partisiyle, gazetelerdeki kalemşorlarıyla, ekranlardaki tetikçileriyle, sosyal medyadaki trolleriyle başlattıkları amansız bir saldırıyı sürdürüyorlar.
Bir bardak suda “terör fırtınası” estiriyor AKP-MHP iktidarının sözcüleri, kalemşorları, tetikçileri, trolleri…
Mesele de şu; Jülide Kural ve Ömer Şahin, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Devran adlı kitabını okuma tiyatrosu olarak sahneye taşımışlar.
Kenter Tiyatrosu’nda sergilenen oyunu dört kadın birlikte izlemeye gidip yan yana oturmuşlar; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek, Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu…
AKP-MHP iktidarı ve şürekasının azgın saldırısının hedefinde öncelikle bu dört kadın var. Kadir İnanır da nasibini alıyor elbette bu saldırıdan.
İçişleri Bakanı Soylu “Selahattin Demirtaş bir tiyatro yazıyor. Birileri de karşısına geçip o tiyatroyu seyrediyor, alkışlıyor. Eksik yapmışsınız Kadir Efendi. Eksik yapmışsınız o tiyatroya gidenler” diyor.
İnanır’ın Bakan Soylu’ya yanıtı çok seviyeli, çok “efendi”ce:
“Bizim tek derdimiz barış olsun.”
Erdoğan dün de salvolarını sürdürüyordu Demirtaş’ı “terörist” ilan ederek:
“Ana muhalefetin başı ve heyeti yanında o partiyle birlikte bir teröristin yazmış olduğu kitabın sahnelendiği tiyatro oyununu izliyorlar. Milletim vakti geldiğinde bunlara gereken dersi verecektir.”
Devlet’in partisinin Bahçeli’si de aynı telden çalıyor:
“Terörist Demirtaş’ın Devran isimli sözde kitabından tiyatro oyunu çıkarıp buna övgü düzenler bu milletin ruh köküne yabancı olanlardır. CHP’ye diyorum ki, çadır tiyatronuzu ya gidin Kandil’de kurun ya da Pensilvanya’ya açın.”
Bütün Saray televizyonlarında Kürtler ve HDP tartışılıyor. Kürtler ve HDP olmasa tartışacak konu bulamıyorlar neredeyse.
Gelin görün ki, bırakın bir tane HDP’li çıkarmayı, ekranlara AKP’li olmayan tek bir Kürt kamuoyu önderi, siyasetçi, uzman çıkartmıyorlar.
Bu “Saray yayıncılığı”nın büyük buluşu. Artık yumurtasız omlet yapma aşamasına gelmişler.
Eskinin “merkez medyası”, şimdinin “Saray yanaşması” olan bir TV kanalında günlerce dört kadının bulunduğu fotoğrafı ekrana saatlerce dayayıp üzerine “islamofaşist” hezeyanlarını püskürtüyorlar.
Medyadaki “Saray mızıkacıları” da gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında aynı havayı korkularından titreye titreye çalıyorlar.
Korkuyorlar; çünkü saldırdıkları bu dört kadın bir araya gelerek kanlı bir çatışmanın ortasına beyaz tülbentlerini atmışlardır barış için.
Çünkü iktidar sahiplerine göre barış isteyenlerden daha tehlikelisi barış isteyen kadınlardır.
Korkuyorlar; çünkü ortaya çıkan fotoğraf Türkiye’de barış, demokrasi ve eşit yurttaşlık isteyen Kürtlerin yalnız olmadığını göstermektedir.
AKP-MHP iktidarı için en tehlikelisi barış, demokrasi ve eşit yurttaşlık isteyen Kürtlerdir. Hele onların Türkiye’deki diğer demokrasi güçleriyle bir araya gelmesi bu iktidar için büyük bir kâbustur.
Korkuyorlar; çünkü Kürtlerle Türkiye’nin diğer demokrasi güçlerinin bir araya gelmesinin sonucunu 7 Haziran 2015 seçiminde iktidarı kaybederek gördüler.
31 Mart yerel seçimlerinde ve 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde diğer demokrasi güçleriyle Kürtlerin bir araya gelmesi nedeniyle aldıkları ağır yenilginin yaralarını bir türlü saramıyorlar.
Onun için AKP-MHP iktidarı barış isteyen kadınlardan korkar, demokrasi ve eşit yurttaşlık isteyen Kürtlerden korkar, iktidarı kesin olarak kaybedeceği için Türkiye’deki diğer demokrasi güçleriyle Kürtlerin bir araya gelmesinden korkar.
Bu süreçte yaşananlar da AKP-MHP sözcülerinin “Kürtler bizim kardeşimiz, biz Kürtlere değil, teröre karşıyız” sözlerinin kocaman bir yalan olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı.
Sağlık Bakanlığı, 122 Çağrı Merkezinde yürüttüğü tercüme hizmetleri için altı dilde afiş hazırlamış; Fransızca, Arapça, İngilizce, Rusça, Almanca ve Farsça.
Bırakın komşu ülkelerden gelenleri, Türkiye’de yaşayan eksi artı 20 milyon Kürdü yok saymanın anlamı açık: “Bakmayın, teröre karşıyım numarası yapmama, aslında biz Kürtlere karşıyız” demek resmen bu.
Yok sayma, ret ve inkar bir tek bu örnekle sınırlı olsa yine iyi. Son günlerde yapılan bazı uygulamalar bile Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürtlere karşı yaklaşımını net biçimde ortaya koyuyor.
Yeni İstanbul Havalimanı’nda 36 dil ve 80 lehçede anlık çeviri hizmeti veren bir sistem devreye girmiş.
Bilinen, bilinmeyen bütün dil ve lehçeler var; Çince, Japonca, Korece, Tayca, Teleguca, Tamilce, Hintçe, Endenozce, Vietnamca, Malayca, İtalyanca, Almanca, Portekizce, Katalanca, Flemenkçe, Danca, Norveççe, İsveççe, Fince, Rusça, Kazakça, Çekçe, Lehçe, Macarca, Slovakça, Hırvatça, Bulgarca, Rumence, Arapça, İbranice, Slovence, Urduca…
Bilin bakalım bunca dil ve lehçe arasında hangisi yok? Evet, bildiniz, Kürtçe yok.
Yani hem bunları yapacaksın, hem de “Kürtler bizim kardeşimiz. Biz Kürtlere değil teröre karşıyız” yalanına inanmamızı bekleyeceksiniz!
Evet çok korkuyorsunuz; barış isteyen kadınlardan, demokrasi ve eşit yurttaşlık talebinde bulunan Kürtlerden, Türkiye’deki diğer demokrasi güçleriyle Kürtlerin bir araya gelmesinden…
Keşke korkunun ecele faydası olsaydı!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021