Celal BAŞLANGIÇ
Saray iktidarı, salgın günlerinde halka bir şey vermek için değil de sadece para almak için ulaşan bir yapı görünümünde.
Gerçek tümüyle böyle olmasa bile, “CHP’li belediyeler kadar olamadılar” algısı giderek toplumun daha geniş kesimlerine yayılıyor.
Özellikle CHP’li Büyükşehir Belediyeleri koranavirüs salgınının başlamasından bu yana AKP iktidarının hep birkaç adım önünde oldu.
Yasal hakları olmasına rağmen bağış toplamaları yasaklanan CHP’li belediyeler iktidarın tüm engellemelerini aşarak hastalara, yoksullara, ihtiyaç sahibi olanlara ulaşmada AKP devletini solladı.
CHP’li belediyeler salgın nedeniyle işini kaybedenlere, sofrasında yiyecek ekmeği olmayan yoksullara, hasta ve yaşlılara canla başla ulaştılar, dertlerine samimi bir yaklaşımla deva olmaya çalıştılar.
Kazandığı belediyelerin çok büyük bölümüne kayyım atanan HDP ise yerel yönetimleri eliyle gösteremediği dayanışmayı; yoksullara, ihtiyaç sahiplerine “Kardeş Aile Kampanyası”yla ulaşarak hayata geçirmeye çalışıyor.
Bu süreçte koronavirüs salgınıyla mücadeleye AKP iktidarının kaynaklarının da, konsantrasyonunun da, organizasyonunun da yetersiz kaldığı bir kanı olarak yerleşmeye başladı toplumda.
AKP iktidarının açıkladığı tedbir paketleri yoksullara, salgında işini kaybedenlere, çalışmak zorunda olanlara pek bir şey vaat etmiyor. AKP iktidarı halka bir şey vermek için değil de sadece para almak için ulaşıyor sanki. Halka ulaştığı tek alan, devletin kampanyasına para yatırmaları için IBAN numarası vermek.
“Tek dişi kalmış canavarlar” bile yurttaşlarından para göndermek için IBAN numarası isterken, “iman dolu göğsü” olan Saray iktidarı da vatandaşına IBAN numarası veriyor.
AKP iktidarı “sosyal devlet” konusunda Trump’un ABD’si kadar bile olamadı.
Elbette tek adam yönetimi, muhalefetin karşısında moral üstünlüğünü de kaybetmiş durumda olduğunun farkında.
Bu yüzden olsa gerek her fırsatta kameraların karşısına geçip alınan en küçük tedbiri bile, daha önce vaat edilenlerle toplayıp zengin bir menüymüş gibi sunuyor Erdoğan.
Ancak son iki konuşmasında, Kurtuluş Savaşı’nın en zor günlerinde Ankara Hükümeti’nin ‘halktan zorla borç alma’ yöntemi olan Tekâlif-i Milliye’yi gündeme getirmesi dikkat çekti.
Hatta dün akşam yaptığı konuşmasında Tekâlif-i Milliye’nin “10 emir”ini tek tek, üzerine basa basa saydı.
Her biri birbirinden ağır bir gülleydi sanki “10 emir”i Tekâlif-i Milliye’nin; halk elindeki silah ve cephaneyi üç gün içinde orduya teslim edecek, yiyecek ve giyecek maddelerinin yüzde 40’ına el konacak, halkın elindeki binek hayvanlarının ve taşıt araçlarının yüzde 20’sine el konacak, halkın elindeki araçlar bir defa olmak üzere 100 kilometrelik mesafeye ücretsiz askeri ulaşım sağlayacak gibi…
Tekâlif-i Milliye’yi anarken iki noktayı gizliyor elbette Erdoğan.
Birincisi, bu malların yurttaşlardan “geri ödeme” şartıyla alındığı ve savaş sonrasında da ödendiği…
İkincisi de Anadolu’dan sürülen Ermeniler ve Rumlara hiçbir zaman ödeme yapılmadığı…
Elbette Tekâlif-i Milliye’nin Erdoğan tarafından son iki konuşmasında gündeme gelmesi yurttaşlar arasında tedirginliğe yol açıyor, “salgın daha ilerlerse banka hesaplarına, sermayenin bir bölümüne el mi konulacak” kuşkusunu doğuruyor.
Kesin olan şu ki, krizi yönetmekte tek adam yönetimi yetersiz kalıyor, belli konularda çuvallıyor. Böyle bir yönetim biçimiyle salgının Türkiye’yi İtalya’dan da beter bir hale getirmesinden, arkasından çok büyük bir ekonomik yıkıma yol açmasından korkuluyor.
Korkulmayacak gibi de değil. Alınan bazı tedbirlerin uygulama biçimleri iyi organize olunmadığını, üzerinde yeteri kadar düşünülmediğini, bütün faktörlerin hesap edilmediğini gösteriyor.
Bir maske olayı bile Saray iktidarının ne kadar organize olamadığının çok somut göstergesi.
3 Nisan 2020, Cuma akşamı Erdoğan ek önlemleri açıklarken “Yarından itibaren Pazar yerleri ve marketler gibi insanların toplu şekilde bulunduğu tüm alanlarda herkesin maske takması zorunlu olacaktır” dedi.
Yani maskesi olmayan otobüslere, metrobüslere, metrolara binemeyecek, Pazar yerlerine ve marketlere giremeyecekti.
Devlet maske takmayı zorunlu hale getiriyordu ama ortada maske yoktu. Bazı yerlerde fahiş fiyatlarla satılıyordu maskeler. Parası olmayan ne yapacaktı?
Elbette o gün için bu sorunun yanıtı yoktu.
CHP’li büyükşehir belediyeleri sabaha kadar seferber oldu, yurttaşların ücretsiz maskeye ulaşabilecekleri bir organizasyonu başarıyla kurdular.
Ertesi gün, 4 Nisan 2020, Cumartesi günü Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, maskelerin halkın ulaşabilir olduğu noktalarda satılacağını açıkladı.
Elbette büyük tepki çekti bu açıklama. AKP iktidarı IBAN numarası verip yurttaşından para toplayan ama zorunlu tuttuğu maskeyi de parayla satan bir “asosyal devlet” halindeydi.
Tepkilerden ürkmüş olacaklar ki, 5 Nisan 2020, Pazar akşamı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun talep edenlere her hafta beş maskenin PTT tarafından ücretsiz dağıtılacağını duyurdu.
Bunun için PTT’nin internet sitesindeki forumları doldurmak gerekiyordu.
Bu açıklamanın üzerinden daha bir saat geçmemişti ki PTT’nin internet sitesi yoğun girişten dolayı çöktü.
Sonunda dün “PTT’nin internet sitesi çöktüğü için başvuruların e-Devlet üzerinden yapılacağı” duyuruldu.
Dün akşam geç saatlerde bu yazı kaleme alındığı sırada maske talep edenler e-Devlet’e girip forum doldurmayı başaramamıştı.
Duyuruda ilginç bir nokta vardı, sokağa çıkmaları yasak olduğu için 65 yaşın üzerindekilere ve 20 yaşın altındakilere “bedava maske” yoktu.
Oysa 18 Mart 2020’de Erdoğan ilk önlem paketini açıklarken 65 yaşın üstündekilere bedava kolonya ve maske vaat etmişti.
Gerçi bu vaadin üzerinden 20 gün geçmesine rağmen kolonyasını ve maskesini gören kimse henüz olmamıştı.
Alınan önlemler konusunda iktidarın iç tutarsızlığına, dağınıklığına başka bir örnek.
3 Nisan 2020, Cuma akşamı Erdoğan, 20 yaş altında olanlara sokağa çıkma yasağı getirildiğini ilan etti.
Aynı gece, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 18-20 yaş arasındaki çalışanların idari izinli sayılacağını duyurdu.
Ancak iki gün sonra 5 Nisan 2020 Pazar günü Soylu’nun başında olduğu İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili ek bir genelge yayınlayarak 18 ile 20 yaş arasındaki kamu çalışanları, özel sektörde çalıştığını belgeleyenler ve mevsimlik tarım işçilerinin sokağa çıkma yasağından muaf tutulduğunu bildirdi.
Aldığı önlemlerin tutarlılığı, topladığı paraların yerine ulaşabilirliği, açıkladığı verilerin doğruluğu konusunda da güven vermeyen bir iktidar olma anlayışıyla karşı karşıyayız.
Salgınla mücadeleden başarıyla çıkabileceği konusunda zaten kuşku duyulan Saray iktidarının ikide bir Tekâlif-i Milliye’yi gündeme getirmesi insanların geleceğe dönük kaygılarını daha da büyütüyor.
Erdoğan Tekâlif-i Milliye’yi gösterip IBAN’a mı razı etmek istiyor, diye sormaktan kendini alamıyor insan. Yoksa IBAN’ın da yetmeyeceği zamanlara mı hazırlıyor insanları? Hayırlısı!
Yazarlar
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021