Celal BAŞLANGIÇ
Fellini filmlerinden fırlamış gerçeküstü bir sahne gibiydi.
Suç örgütü liderliğinden hüküm giymiş olan Sedat Peker yaklaşık 15 gündür ülke gündemini sarsan video dizisinin beşincisine yoklama “yaparak” başlıyordu:
“Derin Mehmet, arkadaşları; orada mısınız?”
“Derin Mehmet” dediği bir zamanların Valisi, Emniyet Genel Müdürü, İçişleri ve Adalet Bakanı, Susurluk’un “çete yöneticisi” Mehmet Ağar.
Belli ki “arkadaşları” derken de, herhalde kısa bir süre önce “çökülen marina” Yalıkavak’ta birlikte poz verdiği suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’yı, TSK’den emekli olduktan sonra MHP’den milletvekili seçilen Korgeneral Engin Alan’ı, Susurluk davasından hapis yatan Korkut Eken’i kastediyor; bir de tecavüz ve cinayetle suçladığı Mehmet Ağar’ın oğlu olan AKP Milletveki Tolga Ağar’ı…
Beşinci videosunun başında “yoklamaya” devam ediyor Sedat Peker:
“Temiz Süleyman, sen de orada mısın?”
Belli ki kendisine “kirli mafya” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tersten çakıyor.
“Namusu maaşı kadar olan gazeteciler, siz de orada mısınız” diye sorduktan sonra “Onurlulara lafımız yok” diye eklemeyi unutmuyor.
Aynı tarifeyi “solcular”a da uyguluyor:
“Çakma solcular siz de orada mısınız? İyi olanlara sözümüz yok.”
Sedat Peker ilk videosunu 2 Mayıs’ta, ikincisini 6 Mayıs’ta, üçüncüsünü 9 Mayıs’ta, dördüncüsünü 13 Mayıs’ta, son videosunu da 16 Mayıs’ta yayınladı.
40 dakikalık ilk videosundan sonra süreyi arttıra arttıra geldi ve beşinci videosunda tam 75 dakika konuştu.
Görünen o ki Peker’in ilk videosuyla ikinci videosu arasında dört gün, ikinci videosuyla üçüncü videosu arasında üç gün, üçüncü videosuyla dördüncü videosu arasında dört gün, dördüncü videosuyla beşinci videosu arasında yine üç gün var.
Bu periyoda göre Peker’in altıncı videosunu 20 Mayıs Perşembe günü yayınlaması gerekiyor.
Video çekimlerine bir gömlekli bir yelekli katılıyor. İlk videosuna beyaz gömlekle başladı, ikincisinde yelekliydi. Üçüncüsünde gömlekli, dördüncüsünde yelekli ve beşincisinde de yine gömlekliydi. Yani altıncı videosunda yine yelekli olmasını beklemek gerekiyor.
Bütün bu şekli ayrıntılara girmemizin temel nedeni şu; videolarına başladığı günden bu yana gerek periyot gerekse de kostüm olarak ayrıntılı biçimde tasarlanmış bir plan uyguluyor.
Gelelim Peker’in anlattıklarına…
Hedefinde Mehmet Ağar ve Süleyman Soylu var ağırlıklı olarak. Pelikanlara dokunuyor, bazı gazetecileri eleştirmeden de geçmiyor. Bakan Soylu’nun danışmanını da çerez olarak kullanıyor.
Ağar’a dönük suçlamalarının başında Azeri kökenli iş insanı Mübarek Gurbanoğlu’na ait milyar dolar değerindeki Yalıkavak Marina’ya “çökerek” ele geçirmesi geliyor.
Bu suçlaması Ağar’ın gerçekten kimyasını bozdu. Bu kadar “devlet deneyimine” rağmen kendi ifadesiyle sinirinden ve kızgınlığından “Ben olmasaydım mafya çökecekti” dedi.
Süleyman Soylu’nun uyarısı üzerine de özür dilemek zorunda kaldı.
Öyle ya, böyle bir ifade bu ülkede hakkın, hukukun, güvenlik güçlerinin, hatta sonuç olarak ortada devletin olmadığı anlamına geliyordu.
Ama başka bir hatasını daha düzeltmek zorunda kaldı Ağar. Sözcü TV’de Erdoğan Aktaş’ın yayınına katılarak “bir devlet başkanı ricası üzerine görevi kabul ettiği” iddiasını da geri almak zorunda kaldı ama ne geri alma!
“Ancak burada benim söylediğim şu, iki devlet başkanımız Cumhurbaşkanımız ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı arasında kardeşliğe yakın bir ilişki var. Zaten merhum Aliyev’den bu yana iki millet iki devlet bir millet anlayışı var. Bunun öncesinde Türk-Azerbaycan kardeşliğini sarsılmaz bir biçimde güçlendirecek şekilde marina sahiplerinin ricası üzerine ben bu görevi kabul ettim. Bunu kabul etmemin sebebi Türkiye ile Azerbaycan var olan kardeşliğinin pekişmesi amacıyla kabul ettim.”
Ne muhteşem şeymiş ki bu Yalıkavak Marina; adeta Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin anıtı olarak yapılmış!
Elbette başka bir boyutunu da anlatıyor Ağar, Yalıkavak Marina’nın:
“Bu marina döviz makinesidir. Buraya gelen yatlarda prensler, devlet başkanları, dünyanın bilinen iş insanları var. Dünyanın sayılı milyarderleri gelip Türkiye’de bir ay kalıyorlar. İngiltere’nin ünlü yat dergisi, en iyi mega yat marinası olarak burayı seçti.”
Herhalde siz de çözmüşsünüzdür Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinde Yalıkavak Marina’nın sırrını!
Ancak anlaşılan o ki, İçişleri Bakanı Soylu, eski İçişleri Bakanı Ağar ile aynı görüşte değil.
“Ben olmasaydım mafya çökerdi” sözüne yanıt verirken Ağar’ın ballandıra ballandıra anlattığı Yalıkavak Marina’yı nasıl da küçümsedi:
“Benim devletim kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez.”
Evet, Ağar’a göre “döviz makinesi”ydi burası, Soylu’ya göre de “kıytırık bir marina”ydı.
Peker’in yönelttiği suçlamaların sivri uçlarından biri de İçişleri Bakanı Soylu’ya dönüktü. Cumhuriyet tarihinde bir suç örgütü lideri tarafından bu kadar küçümsenen, alay edilen ve suçlanan bir İçişleri Bakanı ne gördüm, ne okudum, ne de duydum.
Soylu’nun kendisine özel koruma verdiğini iddia ediyor Peker. Hatta suç örgütü liderine göre devlet büyüklerine göre bir koruma tahsis edilmiş. İstediği zaman yurtdışı gezilerine de eşlik ediyormuş korumaları.
Hakkında dosyası olduğunu Soylu iletmiş Peker’e. Dosya hareketlenince uyarma sözü vermiş. Hatta ortalık yatışınca 2021 Nisan’ında ülkeye dönebileceğini bile söylemiş.
CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın dünkü iddiasına göre de bakanlık tarafından Peker’in dinlenmemesi ve izlenmemesi için iki jammer tahsis edilmiş.
Dün Soylu ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Peker’in videolarındaki iddialarının araştırılmasını istedi.
Ancak İçişleri Bakanı olarak görevde olan Soylu hakkındaki iddiaların savcılık tarafından araştırılması hiç de inandırıcı olmayacak.
Böyle bir araştırma ancak Soylu’nun o makamdan ayrılmasıyla inandırıcılık kazanabilir.
Ayrıca sadece savcılık araştırması da yetmez. Gerçeğin küçük de olsa bir parçasına ulaşmak için ancak TBMM araştırması gerekmektedir. Ama Soylu ne kendi başına bakanlıktan ayrılır ne de AKP böyle bir Meclis araştırmasına izin verir.
Bu arada dördüncü videodan sonra, beşinci videodan önce MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kendisine neredeyse özel af çıkardığı bir başka suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı devreye girdi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, MHP lideri Bahçeli’ye ve İçişleri Bakanı Soylu’ya sahip çıktı.
Saray iktidarının ülkeyi getirdiği çürümüşlüğe bakar mısınız! Bir suç örgütü lideri bazı iktidar mensuplarını suçluyor, bir diğer suç örgütü lideri de onları savunuyor.
Bu arada Çakıcı yayınladığı iki sayfalık mektubunda adını anmadan Peker’e “sus” dedi. Ancak beşinci videodan anlaşıldığına göre Peker bu uyarıya pek kulak asmadı.
Gerçi Çakıcı’nın “Saray’ı ve çevresini savunayım” derken kullandığı öyle cümleler var ki, başka bir açıdan bakınca iktidarın çürümüşlüğünü de deşifre ediyor:
“Evet AK Parti’nin içerisinde bazı hatalı insanlar olabilir, gelecek seçim süresine kadar herhalde AK Parti Genel Başkanı ve kurmayları beklemektedir. Etrafı çevrilmiş olan Türkiye’nin belkemiği sayın Devlet Bahçeli de bazı şeyleri seyretmektedir. O da 2023 seçimlerini bekliyor… Devletimiz zamanı geldiğinde her türlü yasadışı pisliğe bulaşmış olanları layık olduğu yere kapatıp devlet kurumları içersinde bu tip insanlarla işbirliği yapanlardan dolayı bağırsakları temizleyecektir.”
Valla bu cümlelerden ortaya çıkan bir sonuç var; iktidar boka battı ama 2023 seçimlerine kadar bir şey yapacak mecalleri de yok.
Zaten Peker’in suçlamaları karşısında Soylu’ya belirgin olarak sahip çıkan bir tek Çakıcı oldu.
Ne Erdoğan’dan, ne herhangi bir bakandan, ne AKP Genel Merkezi’nden, ne de küçük ortağı MHP’den Soylu’yu savunan ciddi bir ses yükseldi.
Ağar ve Soylu’nun Peker’in suçlamalarıyla ilgili yanıtları da çok soyut ve havada kaldı. Daha doğrusu suçlamalara doğru dürüst, ikna edici bir yanıt veremediler.
Buna karşılık Peker’in beş videosu neredeyse 20 milyonu bulan bir izleme sayısına ulaştı, belki de aştı bile.
Bütün yandaş kanalların toplamından daha fazla reyting rekoru kırdı Peker’in videosu.
Sadece iktidar mensupları değil, Saray’ın gazeteleri ve televizyonları da milyonlarca kişi tarafından izlenen bir video serisi yokmuş gibi havaya ıslık çalarak bakmayı tercih etti.
Açık yüreklilikle söylemek gerekirse kendini ortaya atan Çakıcı’nın iktidar mensuplarını savunması bile Peker’in videoları karşısında çok silik kaldı.
Çünkü Peker beş videoluk konuşmasında antropolojiden girdi, psikolojiden çıktı, biyolojiden girdi, tarihten çıktı, edebiyattan girdi, felsefeden çıktı.
Belki kendi bilgileriyle belki de kendisine yapılan yüklemeyle entelektüel bir görünüm vermeye çalışıyordu Peker. Ama görünen o ki Erdoğan’ı, Soylu’yu, Bahçeli’yi savunan Çakıcı’ya ne entelektüel yükleme yapan vardı ne de yazdığı mektubun Türkçesini düzelten…
Kendi İçişleri Bakanı’na, bir suç örgütü lideri tarafından en alçaltıcı dille suçlamalar yapılmasını icraatın başı olan Erdoğan da 15 gün süren bir sessizlikle karşıladı ve nihayet konuya teğet geçen bir konuşma yaptı.
Erdoğan dün kabine toplantısından sonra mikrofonların karşısına geçti ve Filistin konusuna ayırdı zamanın neredeyse 30’da birini ayırdı. Ne Peker’in ne de Soylu’nun adını verdi.
Konuşmasının bir yerinde “… suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir, onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz” deyiverdi.
Muhalefeti mi yoksa kendi bakanı Soylu’yu mu eleştiriyordu Erdoğan pek anlaşılamadı ama gerçek şu ki bir suç örgütü lideri tarafından suçlanan kendi bakanını bile savunamadı.
Beşinci videosunda bir tiyatro sahnesindeymiş gibi İçişleri Bakanı Soylu’ya sesleniyordu Peker:
“Sen benim dönüş biletimdin, sen benim bütün bahisleri üzerine oynadığım jokerdin. Bizi yaktın Sülü…”
Erdoğan için kent kent dolaşıp miting yapan, muhaliflerinin kanını oluk oluk akıtmak isteyen suç örgütü lideri bile belli ki “mağdur” duruma düşmüştü.
Devlet-mafya- siyaset kıskacında çürüyen bu iktidarıyla Erdoğan artık halktan değil, suç örgütü Sedat Peker ve onun gibilerinden helallik isteyebilir ancak.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021