Cemil ERTEM
Başbakan Erdoğan’ın bu ABD ziyareti belki de, şimdiye değin bir Türk başbakanının ABD’ye yaptığı en önemli ziyaret olacak. Çünkü bu ziyaret yalnız Türkiye-ABD ilişkilerini değil, bölgesel sorunların ele alındığı ve bu bölgesel sorunlara bağlı birçok başlığın gündeme geleceği stratejik bir buluşma olacak.
Bu başlıklar hem ekonomi hem de siyasi gündemi önümüzdeki günlerde belirleyecek. Bir kere şunu belirtelim ki, bu ziyareti tarihsel kılan en önemli ayrım ise, Erdoğan’ın ABD’ye birçok avantajı yakalayarak gitmesi. Örneğin Türkiye’nin IMF’ye olan borcunun bitmesi, yalnızca basit bir borç kapama durumu değildir; Türkiye, artık ‘kreditör’ bir ülke. Yani bu sistemin ekonomik olarak devamını sağlayan ülke anlamına geliyor. ABD’de ‘azgelişmiş’ ülkelere olan bakış basit olarak şudur; ‘ bu ülkeler sonuçta şu veya bu şekilde ‘sistemin’ genel işleyişini engelleyecek, sorun çıkartacak potansiyeli barındırırlar. Bizim yönetimimizde olan IMF gibi kurumlar, işte bu potansiyel sorunları en aza indirmek için vardır, çarklar dönerken o çarka ‘yanlış’ yönetildiği için çomak sokan bir ülkeye ‘yardım’ edelim ki, çark dönmeye devam etsin.’ IMF’nin kredi verdiği hiçbir ülke bu bakış açısına göre, ABD’nin sonuna kadar güveneceği, oturup eşit şartlarda pazarlık yapacağı bir ülke değildir. İstendiği kadar stratejik müttefik falan densin, IMF’nin Maliye Bakanlığı’nın koridorlarında dolaştığı bir ülke, ABD için ancak ‘idare’ edilmesi, faydalanılması ve ‘bazı’ arta kalan işlerin yüklenileceği sözüm ona ‘müttefik’tir.
İşte daha düne kadar Türkiye, ABD için böyle bir ‘müttefikti’. Yani ABD’yi sistemin ağası olarak tarif edersek, bu ağanın IMF gibi kurumlarla borçlandırarak, daha fazla ‘ayak işi’ yaptırdığı sistemin marabaları muamelesi görüyordu az gelişmiş ülkeler.
İşte bu durum, artık Türkiye için, yok... Türkiye IMF nezdinde dünden itibaren kreditör ülke.
Zamanlamanın ekonomisi
Yalnız bu anlamda bile bu ziyaretin zamanlamasının ayarlanması çok önemli bir başarıdır, tek başına. İkincisi Türkiye bölgesinde artık ‘eksen’ bir devlet. Bu tanım, bölgesinde siyaseti belirleyen, yönlendiren, ekonomik olarak da, kontrol sanayilerini barındıran ülke anlamında... Bu kontrol sanayisini barındırma meselesi de Türkiye için yeni bir durum. Tıpkı kreditör olma gibi.
Berlin’den Pekin’e kadar olan büyük coğrafyada, soğuk savaş dönemi de dâhil olmak üzere, temel kontrol sanayilerini barındıran ve bunların teknolojisini tutan iki ülke vardı. Almanya ve Rusya. Almanya, 2. Dünya Savaşı yenilgisine bağlı olarak silah sanayini çevriminin doğrudan içinde gözükmüyordu ama bu sanayinin alt yapısını sağlıyordu. Yani Almanya; makine, makine üreten makine sanayi, demir-çelik sanayi, kimya-İlaç sanayi, otomotiv ve yan alanlarında yoğun katma değer sağlıyor ve bunu ihraç ediyordu. Rusya ise savunma sistemleri ve buna bağlı uzay teknolojisi, enerji, konvansiyonel silah sanayi ve teknolojisi alanlarındaki kontrol sanayilerini elinde tutuyordu. Şunu söyleyelim, soğuk savaş döneminde bile Rusya’nın bu alanlarda geliştirdiği teknolojiler yalnız Rusya ekonomik çevriminde sınırlı kalmamıştır. Hızla sistemin ekonomik alt yapısına dâhil olmuştur.
Almanya ve Rusya başından beri bu kontrol sanayilerinde özellikle enerjide ortak hareket ederler.
Şimdilerde bu durumun kırıldığı ve Almanya’nın bu ‘geleneksel’ kontrol sanayilerindeki hâkimiyetini yitirme sürecine girdiğini görüyoruz. Bugün Almanya’ya sermaye ihraç ederek, orada makine üreten ve ‘Made in Germany’ diye ihracat yapan birçok Türkiye kökenli firma var. Bunun tam tersi de geçerli ama. Almanya’nın geleneksel ‘eski’ kontrol sanayilerinde oluşturduğu tekel kırılıyor ve bu, batıda Türkiye, Çek Cumhuriyeti, doğu da ise G.Kore’den, Malezya’ya kadar birçok ülkenin eline geçiyor. Öte yandan enerjide Rusya tekeli kırılmak üzere.
Türkiye enerji tekelini kırıyor...
Bugün Türkiye ve Azerbaycan’ın alternatif bir enerji piyasası çerçevesinde geliştirmek istedikleri Güney Gaz Koridoru ( Southern Gas Corridor -SGC) bu anlamda yalnız bir enerji hattı inşası değildir. SGC, bugün siyasi bir entegrasyonun ve buna bağlı yeni bir piyasa regülâsyonu içeren çok kapsamlı bir projedir. Yani istikrarı barış ve demokrasi ile sağlamanın ve bu yolla entegrasyonun enerji alanındaki adımlarından birisidir.
Başbakan Erdoğan’ın ABD’de ele alacağı en önemli alt başlık enerji olacaktır. Hem K. Irak enerji kaynaklarının hem de Hazar enerji kaynaklarının Türkiye üzerinden dünyalaşması bugün ABD’nin desteklediği bir mega proje. Çünkü ABD, yeni güvenlik konsepti gereği Rusya ve İran’ın enerji tekelini kırmak istiyor. Bunun için de SGC’yi destekliyor.
Üç liman...
Tam burada size üç liman söyleyeceğim, bu üç liman geleceği bize anlatıyor, Ceyhan (bir enerji habı olarak) İskenderun ( barışla birlikte hızlanacak büyümeyi omuzlayacak merkez-ki kuzeydeki Hamburg limanının alternatifidir.) ve üç, Lazkiye, Lazkiye mutlaka Türkiye’nin ekonomik çeviriminin içinde olmalıdır. Bu İsrail’in de, ABD’nin de, Arap dünyasının da, Filistin’in de işine gelir ve artık vazgeçilmezdir. Şimdi Esad rejiminin yakında niye gitmesi gerektiği ve Reyhanîye saldırısı daha iyi anlaşılmıyor mu?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2)
25.10.2018 - Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... Paylaş Twitle
24.10.2018 - SORUNLAR, TESPİTLER VE ÇÖZÜMLER...
18.10.2018 - Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir?
17.10.2018 - Enflasyonla mücadele: Dün ve bugün...
- Dışarısı ve içerisi: Rakamlar-çözümler...
- BM Genel Kurulu: ABD, Türkiye ve diğerleri...
25.09.2018 - Yeni Ekonomi Programı üzerine
21.09.2018 - Cinayeti çözmek: Bakış açınızı değiştirin!
18.09.2018 - Büyüme ve dönüşüm meselesi üzerine...
11.09.2018
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
Barış
Yazdığınız makale siz ve sizin gibi insanlara hitap edecek tarzdan o Sodap yelekli kaçışıyor dediğiniz insanlar Halkı için direniyor... Sizin gibi kuşbakışı bakmıyorlar herşeye... Barikatta saflarında gözlem yapıp buraya aktarsaydınız iyi olurdu. SODAP Dr. Hikmet Kıvılcımlı geleneğinden gelen ciddi saygı kazanmış bir Siyasettir ... Burada küçümseyici yazılar yazıyorsanız o çatışmayı dikkatlice izlememişsiniz demektir çünkü Sodaplı kişilerin militan ruhunu saygınlıklarını savaşçı ruha büründüklerini Tüm Gezi Parkı Biliyor !!!
Ad Soyad Giriniz...
Sen kendine solcu tabirini yakıştırma sana yakışmaz polis bir güç sergilemiyor diyorsun benim Mehmet Ayvalıtaş,Abdullah cömert,Ethem Sarısülük, ve diğer yoldaşlarım neden öldüler neden yaralandılar suçlusu senin devletinin polisi değilmi sen Objektif bakmadığın sürece bu toplum seni dinlemez !
aynurtokmakci
Elinize dilinize sağlık...Günlerdir bize yaşatılan ve yaşatılmak istenen kaosu bundan daha güzel ifade eden olmadı. Mersinde yaşıyoruz ve günlerdir uyku haram.CHP il başkanlığı arabalarının eşlik ettiği güruh bizi kürtlerle birarada yaşadığımız bunca yılda bu denli rahatsız etmemişti.Birden kürt sorunu çözüldü çözülüyor derken kendimizi iflah olmaz bir tayfanın yarattığı türk sorununun içinde bulduk.Bütün bunların da demokratlık adına yapılıyor gibi sunulması en berbatı.Ama sessiz çoğunluğun sağduyusu tek tesellimiz..Kızınız dertlenmesin ,haksızların ve kaba kuvvetten başka birşeyi olmayanların sesi bizi kuşatmış görünse de , muhalifler demokrat olana kadar mücadelemiz sürecek...
Guzlek ibrahim
Yazik cok uzucu boyle basit bir cozumleme yap ve en kotusude solculugundan utan. Olacak sey degil bence. Siz bir balkondan bir caddeye bakarak birkac kisilik ya da diyelimki 200 kisilik bir grubu inceleyerek butun bu olan olaylarin tahlilini yapabiliyorsunuz ve bunu bize yuttutuyorsunuz. Sana niye kizsinlar ki gerek yok ama yazik ben sana acidim. Sen utanma biz senden utandik. Ya bu nasil bir tahlildir ve bunu gazeteden yayinliyorsun, nasil bir aydin tavridir. Fatih Urek adina birsey diyemeyecegim, o ayri bir olgunlugunuzdur. Sana mi ya da bana mi soracaklar bu solculugu. Ben seni beni vur diye tahrik ediyorum ve sen de beni vuruyorsun. Helal olsun dostum sana. Bu tahlilini genel olaylara bakarak yapsan inan ki agzimi acmam bana tuhaf gelen igne deliginden bakip evreni girmendir. Bence bir psikolog ile gorus. Saygilarimla.
Ad Soyad Giriniz...
Yani bu kisa sureli bakisinizla olayi gayet iyi cozdunuz. Bu da solcu olmanizdan kaynakli sanirsam. Yaniliyorsunuz bu soylediklerinixle bile kimsenin size tepki alacagi yok, yani saldirmayacaklardir, tutuklamayacaklardir, dislamayacaklardir, otekilestirmeyeceklerdir, fislemeyeceklerdir, yani konusmak guzeldir, herkes kendini ozgurce ifade etmek istiyor, hepsi bu. Ama tuhaf olan sizin boyle balkondan ya da pencereden bir sokagi ya da 200 hadi diyelim 2000 kisilik bir grubu 3-5 saatlik bir incelemeyle, tum eylemcilerin haksizligini hatta solculuktan utanilacagina varmani inanki algilayamadim. Helal olsun sana ne diyelim. Tahlil degildir bu dostum bence bir sosyolog ya da psikolog ile bir gorus, saygilarimla.