Cemil ERTEM
Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı’nın konuşması her zaman olay olmuştur. Bırakın konuşma metinlerinin tartışılmasını, Fed’in başında 1987’den 2006’ya kadar bulunan Alan Greenspan’in toplantıya giderken çantasının şişkinliği bile yorum konusuydu. Şişkin bir çanta, Başkan’ın önündeki sorunların çok olduğunu pekala anlatabilir ve bunu böyle okuyup buradan kaynaklı küresel bir sallantı yaratmak isteyenlerin işine gelebilirdi.
Şimdi iki gündür Bernanke’nin Kongre konuşmasında bir soruya verdiği cevapta söylediği, ‘istediğimiz verileri almaya başlarsak tahvil alımlarının sonuna geliriz’ cümlesi tartışılıyor. Fed’in genişleme politikalarının sonuna gelmesini, ABD’den başlayarak faizlerin yeniden tırmanmaya başlamasını isteyenler, tabii ki Fed Başkanı’nın konuşma metninde ısrarla söylediği, ‘işsizliği hedeflediğimiz seviyeye getirene ve resesyon tehlikesini ortadan kaldırana değin, mevcut politikanın süreceğine’ dair vurgularını görmezden geliyorlar.
Tıpkı Greenspan’in dolu çantasının işlerin kötü gittiği şeklinde yorumlanması gibi. Üstelik Bernanke aynı konuşmada, Japonya’nın genişleme politikalarını anlamlı bulduklarını da söyledi. Japonya’nın, parasının değerini düşürerek, durgunlukla mücadele etmesi, ABD’nin pek ses çıkarmadan izleyeceği bir durum değil.
Eskiyle yeni olanın mücadelesi
Peki neden Bernanke bunu eleştirmedi, hatta ‘utangaç’ bir destek bile verdi. Çünkü başta çekirdek Fed olmak üzere, şu an krizden çıkış stratejisini ve ondan sonrasının yol haritasını çizen hakim küresel sermaye, bir dönemi bitiriyor. Biten kısaca şudur: Sistemin yalnız faiz kısır döngüsüne dayalı ayakta kalması ve buna bağlı olarak da, faize dayalı finansal getirilerin, reel alanlardaki kâr ortalamalarından yüksek olması. Şimdi burada tekellerin kârlılıkları böyle değil, yüksek diyeceksiniz; doğru, zaten hem ulus-devletlere dayanan silah, petro-kimya, petrol, demir-çelik tekellerinin hem de sigaradan gıdaya ve içkiye kadar birçok küresel tekelin kârlılıklarını yukarı çeken iki temel olgu var; birincisi bunların faize dayalı kirli finans yapılarıyla iç içe geçmiş olması, ikincisi de bu tekelci yapıların, tekel rantını, teknoloji rantını ve devletlerin tanıdığı avantajları kullanıp kârlarını katlamaları. İşte şimdiki kriz bu yapıların krizidir.
Bu yapıların banka ve finans sistemleri de çöküyor aslında. Dallas Fed Başkanı Fisher bunun için, yalnız Fed’in genişleme politikalarına karşı çıkmıyor, Fisher bu yapının Fed’deki temsilcilerinden biri olarak bu değişime de karşı çıkıyor.
Fisher, Japonya’nın genişleme politikasına da karşı. Hatta Japon Merkez Bankası BOJ’un, Yen’e müdahale ederek düşmesini sağlamasını ahlak dışı buluyor.
Ama tabii BOJ’un ‘bağımsız merkez bankası’ kandırmacasıyla, ABD kökenli para politikalarını yıllardır sorgulamadan uygulayıp, teknoloji merkezi bir ülkeyi durgunluğun pençesinde kıvrandırması Fisher gibilere göre ahlak dışı değil.
Söz sırası gelmişken bizim de şu merkez bankası bağımsızlığı meselesini ele almamız gerektiğinin altını bir kez daha çizelim. Dolayısıyla Fed’te bir mücadele var. Bu mücadele eskiyle yeninin mücadelesi. Aslında Bernanke’den önce Greenspan de bunu görmüştü, 2006’da ‘bu böyle devam edemez, bir gün çökecek ve hepimiz altında kalacağız’ dediği malumdur. Greenspan’in çökecek dediği şey, yüksek faize, karşılığı olmayan dolara dayalı ve trilyon dolara varan balonları şişiren finans yapılarıydı. Ama tabii ki bu finans yapılarının temellendiği yer, ulus-devletlerin kanatları altındaki geleneksel sektörlerin tekelleri idi.
Bu dönemin bittiğini anlamayanlar da ikiye ayrılıyor. Birinciler Fisher gibi, eski sektörlerin, savaş sanayinin, kirli finansal yapıların temsilcileri. İkinciler, bu yapıların, 2. Dünya Savaşı’ndan beri ilk önce devletçi sonra da neoliberal iktisat politikalarını ağır dozda yutmuş kesimler. Bunların anlamadıkları yalnız ekonomi ile sınırlı değil. Şöyle;
Eyvah! Zeytinyağı yasağı...
Geçen gün BBC’de bir haber gördüm; Avrupa Komisyonu, lokanta ve benzeri yerlerde açık zeytinyağı servisini ve zeytinyağı ambalajlarındaki kandırmacaya dönük etiketlemeyi sınırlandıran bir yaptırım üzerinde çalışıyormuş. Yani AB, tüketiciyi, zeytinyağı ile karışık ayçiçek yağına ekmek daldırıp bunu zeytinyağı diye yutmasına karşı korumak, ayrıca dürüst firmaların da haksız rekabete uğramamasını istiyor. Tabii buna İspanya ve Yunanistan üreticileri ‘tamam da bu krizde olacak iş mi’ diye karşı çıkıyor. Şimdi bizde de alkol ve sigara düzenlemesi Komisyon’dan geçti. Bu gibi düzenlemeleri, AB ve ABD çoktan yaptı zaten, onlarda sıra zeytinyağına, tuza geldi. Bu düzenlemeler, hem anti-tekel hem de kanser, yüksek tansiyon, obezite gibi topluma yüksek maliyeti olan hastalıkları önleyecek düzenlemeler.
Modernizm: Başkasının diş fırçasıyla yemek yemek...
İstanbul anılarında gezgin ve gazeteci F. Marion Crawford 1890 İstanbul’u için şöyle yazar; ‘uygarlık Kostantiniye’de bayağı ileri sevidededir, çünkü her müşteri yemeği ile birlikte çatal-bıçak bekler ve kullanır. Ama ben parmaklarımla beslenmenin çataldan daha uygun olduğunu düşünmüşümdür. Parmaklarımı yıkadığımı biliyorum; halbuki umumi yerlerdeki çatalların yıkandıklarından emin olmayacağım gibi, nasıl kullanılmış olduklarını düşünmek bile istemem.’ Şimdi Crawford haklı; lokantalarda çatal yarine başkasının diş fırçasını kullanmadığınıza emin misiniz? Bir düzenleme yapılsa, lokantalarda çatal yerine tek kullanımlık aparatlar zorunlu olsa bizim ‘endişeli modernler’ ‘modernizmin sembolü çatal da elden gitti’ diye ayağa kalkmaz mı? Kalkar, devam edin o zaman başkalarının diş fırçasıyla yemeğe, bunu da modernlik sanın...
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018