Cemil ERTEM
Dünya 22. Petrol Kongresi İstanbul’da katılımcı devlet başkanları ve başbakanların konuşmalarıyla açıldı. Petrol denince akla önce milyarlarca dolarlık petro-dolar ekonomisi, Ortadoğu ve petrol yüzünden bitmek bilmeyen iç savaşlar gelir. Bütün bir 20. yüzyılı -iki büyük dünya savaşı dahil olmak üzere- petrol kaynaklı enerji ve petrole dayalı sanayilerin pazar savaşı belirlemiştir. Geçen yüzyıldan farklı olarak, bu yüzyılın enerji kavgası yalnız petrol üzerinden yapılmıyor buna doğalgaz da eklendi.
Tam şu sıralar Doğu Akdeniz, Kuzey Irak ve Hazar Denizi petrol ve doğalgaz kaynakları reel-politik alanı belirliyor. Kıbrıs’ta Rum tarafının uzlaşmaz tutumu ve barışçı bir çözümü yeniden elinin tersiyle itmesi, Irak’ta Bölgesel Kürt Yönetimi’nin her açıdan tehlikeli referandum kararı, Körfez ülkelerinin düşen petrol gelirlerine bağlı olarak yeni siyasi arayışlara girmeleri ve “büyükler küçükleri yutar” kuralını Katar için masaya getirmeleri, Rusya’nın yeni bölge stratejisi... Bütün bu politik gelişmelerin arka tarafında, Akdeniz ve Ortadoğu, Kafkasyacoğrafyalarındaki eski ve yeni enerji kaynaklarının ve potansiyel yeni enerji alanlarının yeniden paylaşımı yatıyor.
Petro - dolarlar...
Öte yandan ABD’nin yetmişli yılların başından itibaren, yüzyıllık bir hegemonyanın en önemli dayanağı olarak, geliştirdiği petro-dolar sistemi de, şimdiki küresel ekonomik ve siyasi hegemonyanın temel taşıyıcı direklerinden birisidir. Petro-dolar sistemi, 73 krizi ve daha önce ABD’nin 1971’de dolar-altın ilişkisini resmen bitirmesinden sonra geliştirilen bir OPEC-ABD ittifakıdır. OPEC ülkeleri, petrolün satışını yalnız dolarla yapacak ve petro-dolarlar ABD banka sistemi üzerinden mali piyasalarda çeşitlendirilecekti. Suudi Arabistan burada hakim oyuncu idi. Bunun için Suudi parası, bir müddet sonra, dolara sabitlendi. Suudi Arabistan ve ABD merkezli bu anlaşma, yalnız bir enerji oyunu değildi, bir sermaye birikimi ve hegemonya biçimiydi aynı zamanda...
Petro-dolarlar, silahlanma, Ortadoğu’da ve diğer gelişmekte olan ülkelerde siyasetin yasa dışı finansmanı için kullanılıyordu. Yani darbelerin, diktatörlüklerin ayakta kalması için bürokrasiye ve bu ülkelerin silahlanma bütçesine “yardım” adıyla ayrılan bütçeler, rüşvetler petro-dolar sisteminin olağan ticari dinamiğiydi. Bütün bu süreçte Türkiye’de de parlamenter sistem, darbelerle ve ömrü en çok bir iki yıl olan koalisyon iktidarlarıyla milletin iradesini yansıtan bir yapı olmaktan uzaklaştırıldı.
Oyun bozulurken...
Esasında son yıllarda Türkiye’nin çıkışı ve bölgesel enerji dengelerini bozmaya dönük adımları, şimdi yaşadığımız çalkantıların temel nedenlerinden birisidir. Bugün ABD’nin 20 trilyon dolara yaklaşan iç ve dış borcu bulunuyor. ABD’nin tahvil bono cinsi kağıtlarla, dolar bazlı olarak, diğer ülkelere olan borcu 6 trilyon doların üzerinde. İşte bu borcun ana dinamiklerinden birisi petro-dolar sistemi.
Körfez ülkeleri başta olmak üzere, enerji zengini bütün ülkeler yüzyıla yakın bir süredir ABD’yi finanse etti. Petro-dolar sistemi yalnız çarpık bir zenginlik ürütmedi, aynı zamanda, savaşa ve teröre dayalı bir siyaseti de üretti. Bugün trilyon doları aşan ABD hazine bono ve tahvili bulunduran iki ülke var; Çin ve Japonya...
Çin, dünyanın fabrikası, Japonya ise gelişmiş teknoloji üssü durumunda... Çin emek verimliğinde, Japonya ise teknoloji verimliğinde önde... Yani dünyanın emek ve teknoloji verimliği sonucu elde edilen kârlar, karşılıksız dolar mekanizması ise ABD’ye gidiyor ve oradan yeniden tüm dünyaya borç olarak dağıtılıyor. Bu paranın bir diğer kısmı ise vergi ve hedge fon cenneti olan Cayman Adaları gibi kıyı bankacılığı merkezlerine gidiyor.
Ancak son yıllarda -özellikle 2008 krizinden sonra- iki önemli gelişme oldu. Birincisi Türkiye gibi ülkeler bölgelerinde eski enerji ve pazar çevrimine karşı yeni bir strateji geliştirdiler. Bölge kaynaklarını yeni boru hatlarıyla (TANAP gibi) ticarileştirmeye ve denetlemeye başladılar. İkincisi petro-dolar merkezi olan Körfez ülkeleri de devasa tasarruflarını, petro-dolar sistemi dışında, değerlendirme eğilimi göstermeye başladılar ki, bunda Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan ve Pasifik’ten gelen yeni büyük pazar ve ticaret yollarının entegrasyonunun payı büyüktür. Böylece Körfez ülkeleri de, dış ticaret fazlası veren Pasifik ülkelerini takip ederek, ABD kağıtlarına ve parasına olan talebi, gömüleme saikı açısından, azaltmaya başladı. Suudi Arabistan’ın da dolar varlıklarını kademeli olarak azalttığını görmeye başladık. Katar burada, bir çok nedenden dolayı, en kilit ülkelerden birisi idi.
19. ve 20. yüzyıllarda, büyük hegemon ülkeler, kendilerinin ulaşamadığı petrol kaynaklarını, ancak ellerinin altındaki küresel petrol şirketlerine imtiyaz verdirterek denetlemişlerdir. Bu imtiyazlar ise ancak kukla siyasi iktidarlarla oluyordu.
Şimdi bu imtiyazlar ortadan kalkıyor ve yeni doğalgaz ve petrol kaynakları egemen devletlerin imtiyazına geçiyor. Bölgede Türkiye gibi istikrarlı demokrasilerin neden istenmediğini, Erdoğan’ın neden hedef olduğunu bu husus bile tek başına anlatır.
Türkiye’yi Mısır yapma ve 15 Temmuz’un birinci yılında, iç savaş odaklı darbe senaryolarına, biraz da buradan bakmakla yarar var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018