Cengiz AKTAR
Kimbilir, başımıza çökmüş olan bunca kötülük, bitmeyen toplu kıyımlar, belimizi bir türlü doğrultamıyor olmamız, yüz yıllık âh ile yüz yıllık yalanın lânetidir. Ne dersiniz? Bu topraklarda inleyerek can veren, mezarsız, tabutsuz, duasız sabilerin, kadın, erkek silâhsız Ermenilerin bedduasıdır belki. Rumlar, Süryaniler, akabinde Alevîler ve Kürtlerle birlikte, bütün karayazılı vatandaşlarımızın azap içindeki ruhlarının, yüz yıldır semalarda süzülen hayaletlerinin ruhlarımızda yarattığı kasırgalardır.
1915’ten beri yüzleşilmemiş katliamlar, ödenmemiş bedeller belki şimdi bambaşka mecralarda torunlarca ödeniyor. Alınan canlar, çalınan hayatlar, talan edilen yuvalar, yıkılan kiliseler, müsadere edilen okullar, gasp edilen mallara mukabil edilen intizarlar, “yedi göbek zürriyetinize haram zıkkım olsun” temennileri… O dağlarca adaletsizliği biz mi ödüyoruz bir şekilde acaba? Tahsilât, yüzleşememenin bulaştırdığı yüzsüzlük, müzmin haksızlığın alışkanlık hâline getirdiği ahlâksızlıkla mı tecelli ediyor? Toplumca yüzyıldır çürüyoruz, her bir yanımızdan irin akıyor sanki.
Bu asırlık lânete rağmen 2015 de “soykırım oldu mu olmadı mı” münazaralarıyla geçecek. Devletin şimdiki kiracılarının nasıl hâlâ bu ayıbı örtmek ve ötelemek için içeride ve dışarıda çaba sarf ettiğini izleyeceğiz. Ellerinden gelse 2015 yılını atlar 2016’ya geçerler! Üç kavruk tez, ayaklanma, düşmanla işbirliği ve mağduriyet (“esas onlar bizi kesti”) ile sınırlı inkâr edebiyatı, biçare toplantılar dizisinde terennüm edilecek. Kendimiz çalıp kendimiz dinleyeceğiz. 24-25 Nisan günleri yapılacak devlet töreni, soykırım değil Çanakkale’de Anzak günü vesilesiyle idrak edilecek. Ve bol bol Çanakkale masalı dinleyeceğiz. Ama kimseye dinletemeyeceğiz.
Daha başımıza fazladan ne gelmesi lâzım acaba bu kanlı ulus inşasıyla hesaplaşmak için?
Kendi hâlinde, çalışkan, üretken, sanatkâr ve barışçıl bir halkın, tüketen ve savaşçıl halklarca itlafını bilmek, anmak ve onların torunlarıyla hemdert olmak için.
O karanlık günlerde, o ölüm kadar soğuk 1915 yazında bedbaht Ermenileri “Ur eir Astvadz?” diye haykırarak tanrılara isyan ettiren zulmü bir nebze olsun hissedebilmek için.
“Soykırım mıydı değil miydi” bilmecelerini, “kim kimi kesti” bulmacalarını bir kenara, elimizi ise vicdanımıza koyup 1915’te milyonlarla ifade edilen bir Osmanlı unsurunun artık Anadolu’da yok, bakayanın da gizlenerek veya ihtida etmiş hâlde var olduğunu görmek için. Hrant’ın deyimiyle dört dörtlük bir kültür soykırımını, muazzam bir medeniyet kaybını idrak etmek için.
Bu toprağın Müslüman olmayan vatandaşlarının artık burada yaşamıyor olmasının bu memleketin en büyük kaybı olduğunu kavrayabilmek için.
Ermenilerin o vakitler Büyük Felâket olarak adlandırdıkları soykırımın, yalnız kendi felâketleri değil bu memleketin de felâketi olduğunu akıl edebilmek için.
Öldürülen, kovulan, kaçmak zorunda bırakılan Gayrimüslim vatandaşlarımızın akıbetlerinin aynı zamanda beyin itlafı, beyin göçü, burjuvazi, kültür ve medeniyet zayiatı olduğunu fark edebilmek için.
El konulan mal, mülk ve çocuklarının lânetini hesap edebilmek için.
Yaşar Kemal’in “sahibi kaçmış yuvada, öteki kuş barınamaz; yuva bozanın yuvası olmaz; zulüm tarlasında zulüm biter” bilgeliğini idrak edebilmek için.
Ermeni soykırımı, Anadolu’nun Büyük Felâketi bu topraklardaki tabuların anasıdır. Konuşulmadığı, bilinmediği, idrak edilmediği, yüzleşilmediği, hesaplaşılmadığı sürece lâneti üzerimizde olmayı sürdürecektir. Yüzüncü yıldönümü ezberleri bozabilmek, ötekini duyabilmek, anlayabilmek ve böylece toplu tedaviye başlayabilmek için tarihî bir vesile oysa.
Twitter@AktarCengiz
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020