Cengiz AKTAR
Sosyal medya gezegenine bakarsak gitti bile.
Yine de Erdoğan ve cemaatinin muradına ermesi için düşünülmüş “seçimin” mühendisliği, seçimin sonuçları ve esas seçim sonrası mühendislik üzerine birkaç varsayım.
Konuyla ilgili ilk yazıyı seçim kararı alınmadan 13 Ocak’ta, ikincisini 26 Mart’ta kaleme aldım. O yazılardaki bazı öngörüler gerçekleşmekte.
Seçim mühendisliğine göz atalım
İktidar cephesinde bütün hızıyla ve dört koldan sürüyor.
Muhalefetin görünürlüğünün olabilecek her biçimde engellenmesi, YSK’nın tam kontrolü, sandıkların tam kontrolü, seçmen sayısının on katı pusula, mühürsüz oy, %10 baraj, OHAL, medyanın tam kontrolü, sadaka, ulufe, ihale pastası, Kredi Garanti Fonu, vergi ve SGK alacakları erteleme, ucuz gayrimenkul faizi, emeklilik ikramiyesi, yaşlılık aylığı zammı, genel af, imar affı, üniversiteli affı, çay alım fiyatı, indirimli benzin, UBER’in yasaklanması, dışarıyla husumet, milliyetçi hamaset, hile hurda ve şiddet… Her şey gayet organize şekilde dayatılıyor.
Ama mühendisliğin en hayatî boyutu HDP’nin seçim öncesi ve sonrasında cebren ve akla hayale sığmayacak envaı çeşit hileyle baraj altında kalmasının sağlanması ve bu sayede mutlak çoğunluğu elde etme azmi.
Hâsıl-ı kelâm bu bir seçim değil, tek bir kişi için dizayn edilmiş bir seçimsizlik.
İktidarın programı ise tam bir zırva, “fake news” tadında bir deli saçması, sanki kendi seçmeninin okumayacağını bilerek kopyala-yapıştır sistemiyle yazılmış. Üstünde durmak gereksiz.
Muhalefet cephesine dönelim. İttifak ile HDP oyunu iktidarın koyduğu kurallara göre oynamak durumunda. Unutmayalım ki söz konusu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen hukukî/siyasî ucubenin, tamamen işlevsizleştirilmiş yasamanın ve seneye merkezin tam vesayeti altına alınan yerel yönetimin seçimleri.
Muhalefetin hazırlıkları ve kampanyaları imkânlar el verdiği ölçüde sürüyor. Sürecin âdil ve özgür olmaması muhalefetin elini kolunu bağlıyor, elinden geldiğince manevraları bertaraf etmeye çalışıyor. Cuma günü yayımlanan “Adil Seçim Platformu” çağrısı partilerüstü çok değerli bir girişim olsa da iktidarın çizdiği sınırların dokunaklı bir sonucu. Her şeyi bırakın OHAL’de yapılan bir seçim adil olabilir mi?
Ve muhalefet iktidarın izin verdiği ölçüde meramını anlatmaya çalışıyor.
Ne var ki o meramın içeriği de iktidarın icraatıyla belirleniyor. 16 senelik bir iktidarın icraatı öylesine yoğun ki muhalefet partileri ister istemez iktidarın tam aksi yönünde icraat vaadinde bulunup AKP öncesi dönemi yâd eden söylemde takılıp kalıyorlar. Hiçbiri AKP öncesinde dahî kör topal yürüyen memleketin başta Kürd meselesi, kronik meselelerine çare çözüm önerisinde bulunmuyor. HDP dışında yeni ve farklı bir şey söyleyeni yok.
Memleketin şu sıra en kritik iki meselesi ekonomi ve dış politikada HDP dışında kalan muhalefetten somut ve farklı öneri yok denecek kadar az. Hele dış politikada reisten reisçi bir söylem hâkim. Yunanistan’da ada, Suriye’de “terörist” ve “şehit” peşindeler…
Sonuçta Millet İttifakının söylemi, Muharrem İnce’nin kulağa hoş gelen birkaç önerisinin dışında bu “devlet partilerinin” devletin itibarını yeniden tesis ederek, bekasını güvenceye alma gibi geliyor kulağa. Adına Millet yerine Devlet İttifakı demek daha doğru.
Geçenlerde Abdüllatif Şener’in Duvar haber sitesine verdiği mülakatta dediği gibi “Devlet Erdoğan’sız bir seçeneği hasretle bekliyor”.
Gelelim olası sonuçlara
Cumhurbaşkanlığı seçiminin şu aşamada ikinci tura kalması büyük olasılık.
Müstakbel meclis aritmetiği ise barajı rahatlıkla geçecek gibi görünen HDP’yi (yine de rehavete kapılmamak gerek) hileyle baraj altına itme operasyonunun muvaffak olup olmayacağına bağlı.
8 Temmuz’da ise Tayyip Erdoğan’ın muradına ermesine kesin gözüyle bakılıyor.
Şunu daima hatırda tutmak faydalı olabilir: AKP seçimle geldi, rejim maalesef seçimle gitmeyecek. Giderse başta muktedir olmak üzere tüm yetkililer Yüce Divanlık olur, bu kadar net. Üstelik Suriye içsavaşındaki rolleri nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi yargısı her zaman diri bir ihtimal olarak tepelerinde duracaktır.
Şu sırada yapılan ve yukarıda sıraladığım bütün operasyonlar yetersiz kalırsa daha önceki seçimlerde alenen yapıldığı gibi yaygın hileye, o da yetmezse rejimin gayriresmî kolluk kuvvetlerine başvurulabilir.
Ve bütün bu organize işlere rağmen yine de seçimin kaybedilmesi hissiyatı oluşursa rejim uyduruk bir darbe, terör saldırısı, savaş vs. bir bahane üreterek bunları yaptırmaz ve memleketi hâlihazırda olduğu gibi yönetmeye devam eder.
Rejimden kurtulmanın ne kadar zor olduğunu hatırlatanlara “öğrenilmiş çaresizlik” gibi fiyakalı ithâl lâflarla tweeter’da cevap yetiştirmeye kalkıp, “yes we can” diye bulundukları yerde tepinip duranların haberi olsun.
Ve gelelim seçim sonrası mühendisliğe
Rejim aslında çoktan kaybetti, muhtemelen 2013’ten itibaren. Bugün geldiği yerde, günün birinde vermek zorunda olduğu devasa hesaplardan ötürü panik içerisinde olduğu aşikâr. Bu, sadece rejim değil rejimin muazzam taraftar kitlesi için de geçerli. Rejimin fıtratında var bu suç ortaklığı. Haksız elde ettikleri kazançlar, kullukla geldikleri mevkiler, insana, doğaya ve kente verdikleri kalıcı zararların hesabını vermek durumundalar.
Aynı minvalde siyasî İslam ve taraftar kitlesi iktidardan düştüğünde bir daha asla geri gelemeyeceğinin de farkında.
İş bu noktada çok kritik hâle geliyor zira bu kitle kendini ölümüne savunmak durumunda.
Diğer yanda unutmayalım ki muktedirin siyasî tahayyülünde seçim, sadece kendisi (ve atadığı seçilecekler) tarafından kazanılırsa meşrudur. 7 Haziran 2015 bunun mühürlü tescilidir.
24 Haziran’dan istenen sonuç elde edilemediğinde tıpkı 1 Kasım 2015’ten önce olduğu gibi seçimi kazanana kadar her yola başvurmaya hazırdır. Ama bundan önce eğer HDP’ye çekilen operasyon başarısız olursa AKP’nin İYİ Parti, hatta Saadet ile koalisyon seçeneği daima masada duracaktır.
Hâsılı, alana ve ölene kadar…
Devlet İttifakı’nın Erdoğan karşıtlığından ibaret programı bir hükümet programı değil.
Birincisi her ne kadar cephe görüntüsü verse de İttifakın dört partisi arasında yine de önemli görüş ayrılıkları var. Eskiyi yeniden canlandırmaya çalışmaktan başka bir şey yapmaları zor gözüküyor.
İlkiyle bağlantılı olarak ikincisi, iktidar olurlarsa eskiyi canlandırmak için devletin enkazını kaldırmaları hiç kolay olmadığı gibi ekonominin de üstüne bineceği bu devasa enkazın altında kalmaları büyük olasılık.
Üçüncüsü, epeyidir dile getirdiğim gibi Türkiye’de artık sade Erdoğan yok, O’nun klonu olan milyonlar var. “Hele bi gitsin, gerisi kolay” kolaycılığı büyük hüsranlara gebe.
Son olarak bakalım Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin hayata geçmesine
Rejim bu sisteme sihirli değnek gözüyle bakıyor. Kararların çok dar bir kadro tarafından hızla Sarayda alındığı, meclisin noterliğe indirgendiği, işbitiriciliğin her türlü denge, denetleme ve danışma ilkesinin önüne geçtiği keyfî bir düzen. Şimdikinin şeddelisi…
Çok yönlü bir krizin patlak vermesi öncesinde uzatmaları oynayan memleketin bu sayede krizi bertaraf edip eskisi gibi olacağı hayalini kuruyorlar. Ne ki içeride ve dışarıda ekonomik ve siyasî aktörler ve gözlemciler arasında bu masala paye veren kimse yok.
Dolayısıyla yıllardır biriken enkazın altında kalınması, kim yönetirse yönetsin, mukadder.
Ekonomik cenahta İMF’nin dahî bu enkazı kaldırmaya yeterli kaynağı olmayabilir. İMF ile gelecek korkunç kemer sıkma politikalarının toplumsal bedelinden hiç bahsetmiyorum. Toplumun hatırı sayılır bir bölümü şimdiden açlık sınırındayken.
Sonuçta yeni sistem yıllardır yaşanan zulmün katmerlisi demek. Zulmün artsın ki, tez zeval bulasın!
Türkiye’de, burjuvazinin de ister istemez katılacağı, gerçek, kalıcı anti-faşist ve özgürlükçü siyasetin ancak bu arınma süreciyle başlayabileceğini düşünüyorum.
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020