Cihan AKTAŞ
Bir süredir devam eden dershane tartışması, “ulusal” eğitim sorunu üzerine yeniden düşünmenin, yeni bir başlangıç yapmanın önemini bir kez daha hatırlattı. Eğitim-öğretim alanının, kervanın yolda düzülmesine izin vermediği anlaşılmış olsa gerek. Dershanelere duyulan ihtiyaç, okul sisteminin meslekler bağlamında değişen talepleri göz önünde bulundurularak yenilenmesine izin vermeyen temel zaaftan bağımsız düşünülemez. Arka arkaya açılan özel üniversitelerin varlığı kimseyi ilim ve irfan adına gururlandırmıyor şimdilerde. Donanımdan yoksun olmakla birlikte bir paye yükleyen sıfatlara sahip, bu nedenle kibirli ve beceriden yoksun, üstelik üşengeç gençlerin sayısını artırmanın bir başarı olmadığı açık. İyi test çözen, sınavlarda başarılı, fakat hafta sonunu da kapsayan yoğun sınav hazırlığı sebebiyle hayatın öteki alanlarında acemileşen genç yarışmacı, bu zor hazırlığı takip eden yıllarda muteber bir iş edinemediği takdirde kolaylıkla hayat küskünü olabiliyor.
Yetenekli insanın önünü kesmeyen, yeteneksizi de boşu boşuna uzak hedefler için uğraştırmayan eğitim seçenekleri için daha fazla gecikilmemeli.
Dershanelere dönük eleştirinin sorununun çözümüne ilişkin gerçekçi bir adım olduğu da tartışmaya açık. Dershane ve benzeri türde destekleyici eğitim arayışı mekanları, bütün bu tartışmaların işaret ettiği muhataralı boşluk, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na dayalı eğitim anlayışının uzun yıllar süren baskısına karşı biriken sıkıntıların bir dışavurumu olarak da anlaşılabilir. Ancak, yerinde yapılandığı boşluk bağlamında ciddi bir hazırlık yapmadan, buna bağlı olarak da eğitim öğretim felsefesi üzerine radikal bir eleştiri gerçekleştirmeden dershanelerin herhangi bir usulle kapatılması, sorunun çözülmesini kolaylaştırmayacaktır.
****
Doğrusu ya, “okulsuz toplum” demiyorum; o çok ileri bir aşama olurdu. Mevcut okul yapılarının barındırdığı nice soruna karşılık çocuğu aile ortamından kopararak bir kurumlar zincirine dahil olmaya sevk eden eğitim planları, ailenin artık bir tür okul olamadığı kabulünden yola çıkıyor ve bu kabulü pekiştiriyor. Aslında şöyle: Devlet ya da kamu çocuğun benliğinin temel gelişimini aileye bırakmak istemiyor.
Büyük yanlışın herkes farkında, fakat çözüme ulaşmak kolay gözükmüyor. Eğitim sistemimiz, okullarımız, diplomalı nüfus oranı yükseldikçe kifayetsiz muhterisler yetiştirir oldu. Lise diplomasının nedense bir kıymeti harbiyesi yok. Çıraklık işini, bu işin sunduğu tecrübeyi küçümsemekte birbirimizle yarışıyoruz. Birçok iş-güç sırf bir diploma gerektirmediği için işten sayılmazken, birçok diploma da pratikte iş karşılığı olmadığından sahibine fayda yerine zarar veriyor.
Geçen yıl İtalya’da gençlerin çobanlık mesleğine ilgi göstermeye ve yüzlerce gencin çobanlık yapmak için kırsal kesime gitmeye başladığına dair bir haber geçmişti ajanslar. İşsizlik ciddi bir soruna dönüşürken internet erişimi, gençlerin iş algısını büyük ölçüde değiştirmeye başladı. Bu açıdan şehirli gençlerin çobanlık mesleğine yönelmesi ilginç bir toplumsal değişimin de haberini veriyor. Yenilerde İŞKUR’un eğitimli çoban olmak isteyenler için “Sürü Yönetim Elemanı” adıyla Türkiye’de ilk olan bir meslek edindirme programını hayata geçirmesi de rastlantı olmasa gerek. Değişen teknoloji, yaygınlaşmakla birlikte pratik ihtiyaçlarla örtüşmekte zorlanan eğitim, mesleklere ilişkin yerleşik kanaatlerin değişmesi sonucunu veriyor.
Benzeri bir yeniden adlandırmayla mümkün bakış açısı değişimi evlere temizliğe giden işçiler alanında da sağlanamaz mı? Her sağlıklı insanın tabii bir şekilde gerçekleştirmesi gereken gündelik işlerini mecburiyet nedeniyle üstlenen kadınlar ve erkeklerin mesaisinin hafife alınmayacak incelikler gerektirdiği üzerine de hak ettiği ölçüde düşünmek gerekiyor elbet.
****
Tanıl Bora, Aksu Bora, Necmi Erdoğan, İlknur Üstün tarafından hazırlanan “Boşuna mı Okuduk?” başlığını taşıyan ortaklaşa kitap, “Türkiye’de Beyaz Yakalı İşsizliği” alt başlığıyla beyaz yakalı işsizlerin dünyasını farklı açılardan ele alıyor. Kitabın başlığı, kastedilen işsizin ruh halini özetliyor aslında. O sahip olduğu donanımla daha önemli bulduğu bir işe layık olduğuna emin olduğundan, işsiz kalmayı yeğliyor. Herhangi bir işte çalışmak zorunda kaldığında ise bunu kendine yediremiyor ve içine yatmayan bir işte ekmek parası için çalışıyor.
Tanıl Bora ve Necmi Erdoğan’ın kaleme aldığı “Cüppenin, Kılıcın ve Kalemin Mahcup Yoksulları” başlıklı yazı, yeni tür işsizliğin ifadesi açısından çarpıcı tespitlerle dolu: Sosyal güvencelerin erozyonuyla tutunumsuzlaşan yoksul kitlelerin bir “sosyal patlama” tehlikesinin kaynağı olarak damgalanması, işe alınma kriterlerini de etkileyen kışkırtıcı bir algıyı aktif hale getiriyor. Nitelikle işin denk düşmemesi ise aynı iş yerinde emeklilik çağına kadar sürmesine garanti gözüye bakılan iş anlayışını değiştiriyor. İş havuzunda sürekli yüzmesi gerekiyor, idealist ya da gururlu işsizin. Yazının ara başlıklarından biri, sorunu özetliyor: “İşin bittiği” toplum mu, “işi bitmiş toplum” mu?
“Neşeli üretkenliğe” izin vermeyen bir anlamsızlık duygusu yayıyor, bulduğu işte çalışma zorunluluğu.
“Boşuna mı Okuduk”un yazıları kapitalizmin ve yeni teknolojilerin baskısı altında sürüp giden, salt işsizlikle sınırlı olmayan bir iş hayatı anlamsızlığının baskısını da kurcalıyor. Aksu Bora “Aile: En Güçlü İşsizlik Sigortası” başlıklı yazısında işsizlik olgusunu aile desteği ya da muhalefeti ekseninde irdeliyor. Geçerli bir işe sahibi olmamanın burukluğunu en çok hissettiren aile çevresi. Buna karşılık, “istisnai durum”lara rağmen aile bir sosyal güvenlik mekanizması olmayı da sürdürüyor.
İşsiz kadın ve işsiz erkeğe bakış açılarının farklılaşmasının nedenlerini de irdeliyor, Aksu Bora. İlginç tespitler: İşsizlik erkeklik niteliğini yargılamada her zamanki kadar kadının işsizliğine göre daha önemli bulunan bir sebep. Buna karşılık işsiz kadınlar arasında kendilerini “ev kadını” olarak tanımlamaktansa, “işsiz” olarak tanıtma eğilimi, dikkat çekici.
Bu konuda ne kadar yazsak az. “Ev kadınlığı mesleği” üzerine düşüncelerimi bir başka yazıda dile getirmeyi umuyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016