Ergun BABAHAN
Duruşlar, ilkeler üzerine değil de çıkarlar üzerine kurulu olunca, çıkar ilişkilerinin zedelenmesi büyük kavgalara yol açar. Saray medyasında bu kavganın ortalığa saçılmasına tanıklık ediyoruz.
Danışmanların kavgası uzun zamandır geliyorum diyordu, ama bu kavganın aslında Erdoğan-Davutoğlu çekişmesinin alt düzeyde dışa vurumu olduğunu herkes biliyordu ve temeli yolsuzluk iddialarıyla atılmıştı. Davutoğlu’nun kadrosu bakanların hesap vermesini talep ederken karşı taraf aksini savunmuştu ama Saray kendi altını oyma hamlesi olarak gördüğü bu işin sorumlularını bir kenara yazmıştı.
Sonuçta iş Davutoğlu ekibinin tasfiyesiyle sonuçlandı ve sonunda “Kim, kimin arkasında” noktasına geldi. “Arkada olmak” tanımı her türlü yoruma açık bir biçimde üstelik…
Aslında sosyolojik tahlil yapanların konuyu “Kim, kimin arkasında” noktasına getirmeleri, Kürt meselesi başta, ülkenin sorunlarını doğru okuyamamalarının ve çözüm geliştirememelerinin de bir nedeni.
Kürt sorununa da, Kürtlerin bir bölge gerçeği olduğu noktasından yaklaşmayıp “Arkasında Amerika var, Rusya var” diyerek bölgeyi de, ülkeyi de tehlikeye atmalarında bu bakışın etkisi var. Yeni Şafak’ta çıkan ve AKP’nin Suriye ve Kürt meselesine bakışını özetleyen bir yazı buna bir örnek:
“ABD Irak'ı işgalinde Barzani ve Talabani kuvvetleriyle işbirliği yapmıştı. Suriye'de ise PYD-PKK ile işbirliği yapıyor. ABD'nin himayesi, Esed rejiminin desteğiyle Suriye'de PYD'ye kantonlar kuruluyor. ABD, Şengal'de PKK'ya ikinci bir Kandil kuruyor. Ancak bu ikinci Kandil, birincisinden daha tehlikeli. Kandil Türkiye'ye 290 kilometre, Şengal ise 30-35 kilometre mesafede. ABD, Şengal'in hemen bitişiğindeki Ebu Hacer Havaalanı'nın pistini savaş uçaklarının ineceği şekilde, 2.5 kilometreye çıkarıyor. Ebu Hacer Havaalanı ile Şengal arasındaki bölgeye ise PKK'yı yerleştiriyor. Şengal Dağı DEAŞ'ın Ezidilere yönelik saldırısı sırasında gündeme gelmişti. Şengal, Barzani'nin bölgesinde. Barzani ile ABD arasında bir süredir soğuk rüzgarlar esiyor. ABD, Şengal Dağı'nın, Ebu Hacer Havaalanı'na bakan yüzünü PKK'nın kontrolüne veriyor. Böylece Barzani'nin Peşmergeleri ile Ebu Hacer arasında, PKK'lılardan oluşan bir tampon bölge oluşturuyor. Peşmerge'nin ilerisinde ise Musul'un kontrolünü elinde tutan DEAŞ var. DEAŞ'la PKK arasında Peşmerge, Peşmerge ile Amerikalılar arasında ise PKK'dan oluşan bir bölge.”
Yani Kürtlerin kendi topraklarına, kültürlerine, dillerine sahip çıkmak için binlerce ölü vermek pahasına verdikleri bir savaş olarak bakmıyor bu zihniyet bölgedeki gelişmelere. Dünyanın bugün geldiği noktada, 40 milyon Kürt’ün artık siyasi bir statü olmadan yaşayamayacağı, PKK’nın bu mücadelenin temel taşıyıcısı olduğu gerçeğini okumak istemiyor.
Kobane’nin adının aslında Ayn-el Arap olduğunu savunanlar, kendi toprakları içindeki yerleşim merkezlerinin gerçek adını sorgulamak bile istemiyor.
Kürtler, Suriye’de mevzi kazanıyorsa, bu arkasında birileri olduğu için değil, haklı bir mücadelenin tarafı oldukları için böyle. Hayatta “Arkalarına hep birilerini alarak” bir yerlere gelmiş olanların bunu doğru okuması elbette mümkün değil.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021