Ergun BABAHAN
Orhan Kemal Cengiz'in Zaman gazetesi için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru, Cemaat'e yönelik cadı avını tek tek örnekleriyle ortaya koyuyor. Bu dilekçe, iktidarın hukuk dışı uygulamalarına maruz kalan herkes için önemli çünkü Türkiye'de tecellisi artık imkansız hale gelen adaletin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde sağlanmasının altyapısı bu başvuruda yer alıyor. Bu hususu tekrar vurguluyorum, eğer buradaki başvurularınızdaki gerekçeleriniz, delillendirmeli ve hukuk mantığınız sağlam olmazsa, ne kadar haklı olursanız olun, AİHM'den sonuç almanız mümkün olmayabilir.
Yemek fabrikasından okullara kadar bu gaspa maruz kalan herkesin yargı yoluyla adalet ararken nihai hedefin AİHM olduğunu hiç akıldan çıkarmaması, bütün dilekçeleri bu mantıkla hazırlaması çok ama çok önemli. İmkanı olan her kişi ve kurumun, AİHM uzmanı bir hukuk danışmanıyla çalışması, başarının ilk koşullarından biri.
Zaman ve diğer organlara el konulmasına gelince. Orhan Kemal Cengiz, bu eylemin gazeteleri öldürmeye yönelik bir girişim olduğunun altını çizip bu nedenle tedbir uygulanmasını isterken şu hususların altını çiziyor:
Başvurucular, yukarıdaki kriterler göz önüne alındığında iki temelde “doğrudan”, “sistematik”, “kurumsal”, “idari uygulama” halini almış bir ayrımcılığın mağduru olduklarını ifade etmektedirler. Bu temellerden birincisi Zaman gazetesi ve diğer yayın organlarının hükümet karşısında eleştirel bir konumda bulunmalarını konu almakta, yani başvurucular “siyasi görüşleri” nedeniyle ayrımcılığa uğramaktadırlar. Ayrımcılığın ikinci temeli ise başvurucuların varsayımsal cemaat üyelikleri olup, onların sahip oldukları düşünülen dini inançlar hedef alınmaktadır.
- Başvurucular bu bağlamda, uzun süreden beri maruz bırakıldıkları kurumsal mobbingin siyasi yapısına dikkat çekmektedirler. Başvurucuların kanısına göre, Türkiye'de bir süreden beri, hükümete muhalif ve eleştirel yayın yapan medya organları iktidar ve sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıkça hedef alınmakta, fiziksel saldırıya uğramaktan, gücün suistimalini işaret eden mali ve vergi denetimlerine uğramaya, reklam gelirlerinden mahrum bırakılmaktan, mahkemeler tarafından hedef alınmaya kadar çok geniş bir yelpazede ayrımcı bir şekilde yaptırımlara maruz kalmaktadırlar.
- Gerçekten de, hükümete yakın medya organları hiçbir vergi denetimine uğramazken, içinde Zaman ve diğer Feza grubu yayınların da olduğu, muhalif çizgideki yayın organları aylar süren vergi denetimlerine tabi tutulmaktadır. İktidara yakın yayın organları her türlü habere ulaşabilirken, muhalif yayın organlarına akreditasyon uygulanmaktadır.
Yine başvurucular, Zaman gazetesi ve diğer Feza grubu yayınların çalışanlarına karşı açılan yüzlerce ceza ve tazminat davasının hem muhalif siyasi görüşlerini ve hem de varsayımsal cemaat üyeliklerini hedef aldığını belirtmektedirler.
- Başvurucular, son olarak maruz kaldıkları, kayyım ataması görünümlü fiili el koyma/de facto kamulaştırma uygulamasının ise Gülen cemaatine yönelik olarak yürütülen cadı avının bir sonucu olduğunu belirtmektedirler. Gerçekten de şu ana kadar kayyım atanan Koza Grubu, Kaynak Grubu ve son olarak Feza Yayın Grubu, tamamıyla ve sadece bu şirketleri yöneten ve çalışan kişilerin Gülen cemaatine olan varsayımsal üyelikleri nedeniyle hedef alınmışlardır.
- Hükümet ve Sayın Cumhurbaşkanı, Gülen cemaati mensubu olduğu varsayılan kişilere farklı muamele ve hukuki standartların uygulanması gerektiğini bütün kamuoyunun önünde ve açıkça savunmaktadırlar. Bu cemaate mensup olduğu varsayılan kişilerle mücadele etmek üzere bütün hukuk sistemi baştan sona yeniden dizayn edilmiştir.
- Bütün devlet kurumlarına her gün ve bütün kamuoyunun önünde, Gülen cemaatiyle mücadele etmenin bir beka sorunu olduğu ifade edilmektedir. Yani, Gülen cemaati mensubu olduğu düşünülen kişiler adeta bir “düşman” konumundadır.
- Gerçekten de uygulamaya bakıldığında, bu cemaatin mensubu olduğu düşünülen kişilere bir tür “düşman ceza hukuku” uygulanmaktadır. Bu cemaat mensubu olmanın bizatihi kendisi bir “suç” haline gelince, bu cemaate maddi yardımda bulunmak gibi, herhangi bir demokratik ülkede din hürriyetinin en basit temellerinden biri kabul edilebilecek bir edim bile, terör örgütüne yardım etmek gibi ağır bir suça dönüşebilmektedir.
- Nitekim Zaman gazetesine el konulmasına gerekçe olan Sulh Ceza hakiminin kararına bakınca da aynı düşünme biçiminin dehşet verici bir örneği ortaya çıkmaktadır. Sulh Ceza hakimi hiçbir somut suç isnadında bulunmadan Türkiye'nin en büyük gazetesini bir terör örgütüne dönüştürebilmektedir.
Bu dava AKP'nin bütün hukuksuzluklarının AİHM önünde çöküşünün örneği olacaktır. Evrensel hukuka güvenenler kazanacaktır.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021